Vitro tradutor Francês
114 parallel translation
- Deney tüpleri anlayışı, laboratuvar doğumları. TV eğitimi, görkemli yeni rüyalar, görkemli yeni nefretler, görkemli yeni savaşlar. Toplum intiharının güzel, amaçsız bir süreci.
- Fécondation in vitro, naissance en labo, éducation par la télé, nouveaux rêves, nouvelle haine, nouvelles guerres, avancée sans but d'une société suicidaire.
Kiyafetinden Black'in kan örnegini alip laboratuvarda yetisme isini tetikleyip tetikleyemeyecegime baktim. Black'in nasil çogaldigini ögrenmek için.
J'ai isolé un échantillon du sang de Black sur ton costume pour voir si je pouvais déclencher un processus de cultivation in vitro et en apprendre plus sur les multiples Black.
Bir yapay döllenme merkezinde mi?
Fécondation in vitro?
Yapay döllenme yönteminde, döllenmeyi dış bir mekanda tamamlar,... sonra da embriyoyu rahme yerleştiririz.
La fécondation in vitro est un processus au cours duquel on réalise la fécondation puis l'embryon est placé dans l'utérus.
Ben Dr. Sally Kendrick. Yapay döllenme konusunda bir uzmanım.
Je suis le Dr Sally Kendrick, spécialiste du fascinant domaine qu'est la fécondation in vitro.
Burada denediğimiz şey için her seferinde 8000 $ veriyoruz.
On essaie le processus in vitro. 8000 dollars l'essai!
Bu arada haberlerden konuşurken artık bebeklerini geri isteyen sperm / yumurta donörü, taşıyıcı tüp bebek, biyolojik, evlat edinmiş üvey ebeveynlerin haberlerini duymak istemiyorum.
Et tant qu'on parle des infos, je ne veux plus rien entendre sur les donateurs de sperme de substitution de la fertilisation in vitro et des parents biologiques qui face aux parents adoptifs veulent récupérer leur bébé.
Suni döllenme.
Fécondation in vitro.
Tüp bebek yöntemi var. Taşıyıcı annelik yöntemi var.
Il y a la fécondation in vitro, les mères porteuses...
Tedavi görüyor.
Elle est enceinte in vitro.
Chimera vitro ph ve ısı seviyesinde uygun ortam dışında.
Chimère in vitro, pH et température supérieurs au niveau optimal.
Onlar genç kadınlardı üs'te tutuluyorlardı.
Ils ont recruté de jeunes femmes qui ont été fécondées in vitro.
Döllenmeden sonra sizi doğuma kadar taşıyacak geçici anneler kullanmış olmalılar.
Ils ont dû faire appel à des mères porteuses après la fécondation in vitro.
Çoktan tüp bebekler yaptık, Sayın Hakim. Embriyolar oluşturduk.
On crée déjà des embryons in vitro.
Bu ihtimal daha da azalmadan harekete geçmelisiniz bence.
Je vous suggère de ne pas trop tarder à envisager l'in vitro.
- Anlaşıldı. - Bu yüzden bir şeyler yapmalıyız.
- On doit essayer l'in vitro.
Tedaviyi bilirim.
Je connais l'in vitro.
- Hayattayken hibe mi ne.
"ln vitro", un truc comme ça...
- Vitriyol ile her şey mümkün.
- Tout est possible in vitro.
- Vitriyol.
- In vitro.
O zamanlar nedeni bilinmeyen ilk sakat doğumların ortaya çıkışından bir yıl sonra. Anza, tüplerle yapılan bir deneyin sanal ortamda gerçekleştirilebilmesini sağlayan bir bilgisayar modelidir.
Anza est un modèle informatique qui permet des essais in vitro qui étaient considérés à l'époque comme un processus révolutionnaire.
Tüp bebek düşük oranı döllenme sonrasında % 30'dur. Az rastlanan bir durum değil.
Le taux de perte après implantation est de 30 % dans les fécondations in-vitro.
Artık tüp bebekten ve müdahalelerden gına gelmişti!
Avec les inséminations et les fécondations in vitro, je commençais à péter les plombs.
Onu daha önce çiftleştirmeye çalıştım, ama bir işe yaramadı.
J'ai voulu qu'elle se reproduise, même in vitro, mais rien n'a marché.
Kız kardeşi Alicia genetik olarak uyumlu bir denek gibi görülmüş.
Alicia a été conçue in vitro pour être génétiquement compatible.
Kendine bütün hormonları basmak zorunda kalan ve şu deney tüpü şeylerini yapan, çocuğu olmayan klişe kadınlar.
Une de ces femmes stériles typiques qui se gavent d'hormones pour faire une fécondation in vitro.
Korktuğumuz başımıza geldi, şu deney tüpü saçmaklıklarına başlamak zorundayım.
Je vais devoir commencer la fécondation in vitro, comme on le craignait.
- Evet, ikiz. Vay canına, sanırım tüp bebek olayı gerçekten işe yaramış.
Visiblement, la fécondation in vitro marche.
- Tekrar lVF denemeyi. - Emin misin?
- Réessayer la fécondation in vitro.
Bahçıvanımız Mr. Vitro,
M. Vitro, le jardinier...
- Allah Korusun.
Dieu nous préserve. Sal Vitro?
- Sal Vitro? - Kim yaptı onu?
Qui l'a tabassé?
- Salvatore Vitro.
- Salvator Vitro.
Hayır, Ben Mr. Vitro'yu istiyorum dedim.
J'ai dit : "Non, je veux M. Vitro."
Bahçıvan Sal Vitro.
Il s'appelle Sal Vitro.
- Ben Sal Vitro'nun arkadaşıyım.
- Je suis un ami de Sal Vitro.
Ee'si! Sanırım sen Sal Vitro bölgesinde çalışıyorsun.
Alors, je pense que c'est Sal Vitro qui devrait faire ce travail.
Gelecek Salı günü Sal Vitro'nun doktor faturasını göndereceğim.
En plus, tu paieras les frais médicaux de Sal Vitro avant mardi.
Sal Vitro o bölgede annemin taa Kresge'de çalışmaya.. başladığından beridir o işi yapıyordu.
Sal Vitro était déjà dans ce quartier quand ma mère bossait chez Kraski.
Bu arada Vitro'da çimenlerini ve bahçene çok güzel bakacaktır Tony.
Et bien sûr, Vitro s'occupera de tes pelouses.
Kızlık zarı bozulmamıştı bu yapay döllenmeyle uyumlu
Son hymen était intact. Ça colle avec une fécondation in vitro.
Pek çok kez yapay döllenme yolunu denedik.
Nous avons essayé la fécondation in-vitro une demi-douzaine de fois.
Daha önce hiç bir erkekle olmadı, o yüzden en iyisi tüple bu işi halletmek olacak.
Elle n'a jamais été avec un homme, donc il serait préférable... de faire une fécondation in vitro.
Tek söylediğim tüp bebek düşünmeden önce, belki sen -
Je dis juste qu'avant de faire de l'in vitro, tu devrais essayer...
- Sonuçlar?
- L'in vitro a donné quoi?
Başarı oranı sadece % 10 olmasına rağmen, birçok çift tüp bebek yapmayı deniyor.
Bien que le taux de réussite ne soit que de 10 %, de nombreux couples optent pour la fécondation in vitro.
Yabancı birinden bebeğin olmasını istemiyorum, ve Marla da asla yapılması gerekenleri yapamaycak.
Je ne veux pas que tu aies un bébé avec une étrangère, et Marla ne sera jamais capable de supporter une fécondation in vitro.
Suni olarak döllenmiş... biseksüel, beyaz filmciyle melez, lezbiyen sanat devinin kızları.
la fille in vitro d'une blanche hétéro bossant dans le cinéma, et d'une lesbienne métisse du monde artistique.
Söylediğin gibi, Sal Vitro'yu aradım.
J'ai appelé Sal Vitro comme tu m'as dit.
Vitro ve yeğenin o bölgeyi ortadan ayırsın
Vitro et ton neveu se partagent le secteur.
İn vitro kullanmak zorunda kaldık.
J'ai 39 ans.