Wadi tradutor Francês
28 parallel translation
Safra Vadisi bir günlük yol.
Wadi Safra est à une journée d'ici.
- Burası Safra Vadisi mi?
- C'est Wadi Safra?
Sizi Ram Vadisindeki soframa davet ediyorum!
Ça me fait plaisir de vous inviter à dîner à Wadi Rumm!
Oh, yakında Vadi Halfa'ya hareket edecek, evet, ama... biliyor.
Il va bientôt partir pour Wadi Halfa, mais il sait.
Savaş yorgunu ama muzaffer Amerikan piyadeleri ve İngiliz askerleri, Kuzey Afrika'daki Wadi Akarit zaferinden sonra kutlamalar için buluştular.
Epuisés mais victorieux, les G.I. américains et les Anglais... de la 8ème armée ont célébré leur victoire... à Wadi Akarit, en Afrique du Nord.
Wadi Halfa'ya kadar dayanmanız gerekecek.
Attendons d'être à Ouadi Halfa.
Yönetici, Wadi Halfa'ya kadar herşeyle siz ilgilenin diyor.
Le directeur me confie l'affaire. Nous en sommes responsables jusqu'à Ouadi Halfa.
- Derhal Wadi Halfa'ya gitmeliyiz.
Allons vite à Ouadi Halfa.
Wadi Halfa'da kurşunu çıkaracaklar ve bir şeyim kalmayacak.
On m'opérera à Ouadi Halfa, et je serai sur pieds.
Bir Vulcan gemisi üç hafta önce Wadi isimli yeni bir türle temas kurdu.
Un vaisseau vulcain a pris contact avec une nouvelle espèce, les Wadis, il y a trois semaines.
Wadi gemisi solucan deliğinden geçiyor.
Le vaisseau des Wadis est sorti du vortex.
Ben Falow, Wadi Baş Surchid'i.
Je suis Falow, Maître Consul des Wadis.
Şu Wadi partisi bütün gece devam etti.
La fête avec les Wadis a duré toute la nuit.
Ama daha önce hiç Wadi teknolojisiyle karşılaşmadık.
Mais nous ne savons rien de la technologie Wadi.
Eğer Wadi'den bir yol bulabilirsek direk Kahire'ye gidebiliriz.
Si on trouve un passage a travers le Wadi, on arrive directement au Caire.
Maanit, benim kibutzum, Filistinlilere ait olan... Baqa al-Gharbiye, Jat ve Wadi Ara... bölgesinde konuşlandırılmış olan... ilk kibutzdu.
Mon kibboutz, le Maanit, fut le tout premier kibboutz à avoir été implanté entre la population palestinienne de Baqa'al-Gharbia, Jat et celle de Wadi Ara.
Dr. Wadi Haddad.
Dr Wadi Haddad.
Wadi Halfa'da feribot bekliyorduk. Ama feribot patladı ve 800 insan öldü.
Une autre fois, nous attendions le traversier a Wadi Halfa et il a explosé et 800 personnes ont été tuées.
Lütfen, Wadi. Sadece yemeğimi yiyorum.
S'il te plaît, Wadi, je ne fais que manger ma ration.
Özür dilerim, Wadi. Senin yemeğin.
Mes excuses, Wadi, ta ration.
Özür dilerim, Wadi.
Je suis désolé, Wadi, tiens, prends-la.
Wadi Haddad'ın mekanındaydın.
Tu sors de chez Wadie Haddad.
Burası Wadi Mujib, Ölü Deniz'e giderken. Çek şunu önümden.
Ceci est l'Oued Mujib, sur la route de la Mer Morte.
- Tariq ile Saray Muhafızları üç gün içinde Ganoub Vadisi'ne çekilecekler.
Tariq et sa garde d'élite... Leur visite annuelle à Wadi Ganoub se produit dans trois jours.
Seyahat demişken ordu Ganoub Vadisi'ne çekildiğinde, oraya gitmeyi düşünüyor musun?
En parlant de voyages, les militaires se rendent à Wadi Ganoub... As-tu... prévu d'y aller?
Sayın Başkan, bu kadar önemli ne vardı da Ganaoub Vadisi'ne giden uçağımı durdurup çağırdınız?
Qu'est-ce qui peut être si important pour me faire descendre de mon avion pour Wadi Ganoub?
Rota Ganoub Vadisi.
Direction Wadi Ganoub.