Waffle tradutor Francês
669 parallel translation
Bak, yeni elbiselerin olur. Bir sürü hediye alırsın. Gümüş takımlar, waffle ızgaraları, ekmek kızartma makineleri.
Tu sors avec quelque chose- - des nouveaux vêtements plein de cadeaux, de l'argenterie, des gaufriers, des toasters, ce genre de choses.
- Waffle.
- Des gaufres.
Ben de waffle yedim.
J'en ai mangé aussi.
Jambon, pastırma, tavuk ve waffle! Wilsons
Tes œufs au bacon, tes macarons De chez Wilsons.
Waffle?
Gaufres?
Waffle`ların birbirine yapışmasından nefret ediyorum.
Je déteste quand les gaufres sont soudées.
Birbirlerine yapışmak waffle`ların yaptığı iyi birşeydir.
Les bonnes gaufres restent soudées.
Waffle'ım da bir sorun var.
Ma gaufre a un goût bizarre.
Belçika waffle'ı için.
Pour me payer une gaufre belge.
Söylesene Vinny, hala Belçika Waffle'ı yapıyorlar mı?
Ils font toujours des gaufres belges?
Bir Belçika Waffle'ı yemek için neler vermezdim.
Qu'est-ce que je donnerais pour mordre dans une gaufre belge!
Belçika Waffle'ı mı?
Les gaufres belges?
Orada sana istediğin kadar Belçika Waffle'ı yaparlar.
Ils te feront toutes les gaufres belges que tu veux.
Brooklyn'de geçirilen bir gün Belçika Waffle'ı olmadan tamam sayılmaz.
Une journée à Brooklyn ne serait pas réussie sans une gaufre belge!
Her gün Brooklyn restoranlarında 7.999 Belçika Waffle'ı yeniyor.
Chaque jour, 7999 gaufres belges sont consommées dans les restaurants de Brooklyn.
Belçika'da waffle kültürü biraz karışıktır.
La culture des gaufres en Belgique est complexe.
Sanırım Belçikalılar, Belçika Waffle'ını seviyorlar. Ama onlara göre bu bir Amerikan yiyeceği.
Les Belges aiment assez les gaufres belges, mais à leurs yeux, elles sont incontestablement américaines.
Belçika Waffle'ı istiyorsan Belçika'ya git.
Si tu veux une gaufre belge, va en Belgique.
İlk katı gıdası Belçika Waffle'ı oldu.
Son premier vrai repas a été une gaufre belge.
Geçen haftaki waffle ile birlikte, bana olan borcun 17 milyar dolar.
Tu peux payer? Je te rembourserai. Avec les gaufres de la semaine dernière, tu me dois maintenant... dix-sept milliards de dollars.
Eğer oynamayacaksam evde kalabilir.. Televizyon karşısında waffle yiyebilirim.
Si je joue pas, je préfère être chez moi à retirer une gaufre du magnétoscope.
Melissa, waffle'ler hazır. Süper.
Melissa, les gaufres!
Waffle yapmak ister misin?
Tu veux des gaufres?
Waffle istemediğinden emin misin?
Tu ne veux vraiment pas de gaufres?
Çocuklar, bir Belçika Waffle'ına ne dersiniz?
Qui est partant pour des gaufres?
Trent waffle istedi.
Trent voulait des gaufres.
Waffle da severim çünkü istersen deliklerine bir şeyler koyabilirsin.
Et j'aime les gaufres parce qu'on peut mettre des trucs dans les trous.
Ortak olmanın avantajlarından biri de, elemanlar çalışırken ortakların, yan gelip yatarak, waffle yemesidir.
L'avantage d'un associé, c'est que les autres font le travail... pendant que lui va manger. Avancons!
Hayır, pek model ismine benzemiyor. Daha dikkat çekici bir isme ihtiyacın var. "Waffle" a ne dersin?
Ça fait pas assez mannequin, il te faut un nom plus original, tiens je sais, pourquoi pas Bretzel.
Sana "Waffle" adını koyarız ve Belçikalı olduğunu söyleriz.
On dit que tu t'appelles Bretzel, que tu viens de Berlin.
- "Waffle" artık çok mutlu.
- Elle est très contente, Bretzel.
Bunu Hello Kitty'li "waffle" makinesi olan kadın mı söylüyor?
C'est ça, femme d'intérieur et bonne ménagère!
Onun yerine sana güzel bir waffle yapmama ne dersin?
Laisses-moi plutôt te faire des gauffres...
Vay, süper. Donmuş waffle'ı severim.
Oh, cool, j'adore les gauffres congelées.
Ben waffle'ımı kendi elimin hamuruyla yaparım.
Je fais mes gauffres moi-même!
O kadın bana waffle yaptı. Şimdi gezinmeye başla hayvan herif!
Elle m'a fait des gauffres, alors en avant fils de pute.
Şimdi "kastıralım" a gülebilirsiniz ama mesele "dinomit" olunca ya da "waffle'ıma dokanma" ya da "hey, hey, hey" olunca o zaman gülebilirsiniz.
Moquez-vous donc de mon "On se donne", mais quand ça aura l'ampleur d'un "Chambourcy oh oui", ou d'un "Quand y en a marre, y a Malabar"... ou d'un "Hé, hé, hé...", - Alors vous...
Annem o kadar kuru waffle'lar yapmasaydı böyle olmazdı.
Peut-être que si maman faisait des gaufres moins sèches...
Waffle bitmiş evde, buralarda şansımı bir deneyeyim dedim.
Lls ont fait une tombola. Je teste ma chance.
Gözleme ve waffle mı?
Pancakes et gaufres?
En sevdiği yerde. Waffle House'da mı?
La crêperie?
Hatta o çikolatalı waffle'lardan bile aldım.
Je bouillais intérieurement.
Bunların dışında herhangi bir şey okusaydın "Donny Osmond waffle'ına ne koyuyor?" Bir şeyler öğrenirdin.
Si tu lisais autre chose que... "Donny Osmond garnit ses gaufres", tu pourrais peut-être apprendre quelque chose.
Ben de waffle'ıma krem şanti koyuyorum.
Je mets aussi de la crème sur mes gaufres.
Ben de tam "waffle'ıma dokanma" havasına girmiştim.
Moi qui étais prête... à me faire engrosser.
13 : 45'te Ceasar's Palace'ın İmparator Büfesi'nde olacağım. Karidesler, dürümler, waffle'lar ve hindi butları!
À 13h45, à moi le buffet du Caesar Palace... les crevettes, les tacos, les gaufres et les gigots de dinde!
Peki waffle, kızarmış ekmek falan?
Et les gaufres, le pain perdu, les trucs comme ça?
bu yüzden çoğu kez sabahın ikisinde çorbacıda oturup hikayeler anlatmışızdır.
On a passé pas mal de soirées dans les Waffle House... â discuter et â raconter des histoires jusqu'â 2 h du matin.
Eğer gözlem evinde yatıyorsanız siz bir köylüsünüz.
T'es peut-être un bouseux si tu as dormi dans un Waffle House.
"The Waffle House". "The patty melt".
Der Waffle Haus. Der Paddy melt.
- tükürük biyoljik olarak aktif değil midir - Über-waffle?
La salive est biologiquement active?