Watergate tradutor Francês
267 parallel translation
Bu gece nehir kenarındaki Watergate Konseri'ne gideceğiz.
Ce soir, on ira au concert.
* Watergate * * Bir şey hatırlattı mı size *
Le Watergate fait les gorges chaudes.
Watergate ofis binasında açık bir kapı bulundu muhtemelen hırsızlık.
Porte ouverte dans immeuble Watergate. Possibilité cambriolage.
Watergate'te tanıdığım biri var.
Je connais quelqu'un au Watergate.
Affedersiniz, Watergate'te tutuklanan beş kişinin avukatları kimler?
Qui sont les avocats des cinq hommes arrêtés au Watergate?
Bay Markham, Watergate'teki hırsızlık olayıyla ilgili olarak mı buradasınız?
Êtes-vous ici pour le cambriolage du Watergate?
Bir arkadaşım Watergate hırsızlarının otel odalarında buldukları şeyleri gösterdi.
Mes potes ont fait bonne pêche à l'hôtel des cambrioleurs.
Ben sadece, adınız ve telefon numaranızın Watergate'te tutuklanan adamlardan ikisinin telefon defterinde ne aradığını merak ediyordum.
Dites-moi, pourquoi votre nom figure-t-il dans le calepin de deux des cambrioleurs du Watergate?
Watergate hakkında hiçbir şey sormadım.
Je n'avais pas mentionné Watergate.
Watergate hakkında konuşmak istiyordum.
Je voudrais vous parler de Watergate.
Sanırım Watergate hırsızlarının Florida kanunlarını çiğneyip çiğnemediğini bulmaya çalışıyorlar.
Pour vérifier si les cambrioleurs ne tombent pas sous le coup de la loi de Floride.
Watergate hırsızlarından Bay Bernard Barker'ın hesabına yatırılan 25,000 $ hakkında konuşacaktım.
À propos des $ 25 000 déposés sur le compte d'un des cambrioleurs du Watergate, M. Barker.
Peki size ait çek nasıl oldu da Watergate hırsızlarının hesabına geçti?
Comment votre chèque est-il parvenu à Barker?
Bay Dahlberg'in Yeniden Seçtirme Komitesine gönderdiği 25,000 $'lık bir çekin, nasıl oldu da Watergate hırsızlarının hesabına geçtiği konuşunda net bir yanıt alamadım.
Je ne m'explique pas comment un chèque de $ 25 000 à l'ordre de M. Dahlberg, et envoyé au Comité de réélection a été viré à un des cambrioleurs du Watergate.
O paranın son durağı Watergate hırsızlarının hesabı mı oldu yani?
Et ce fric atterrit chez un cambrioleur du Watergate?
Şu Beyaz Saray'daki adam, iyi birisi, profesyonel, bana geldi ve "Bu Watergate olayını neden bu kadar zorluyorsunuz?" dedi.
Un porte-parole de la M.B., un bon, m'a dit : "Le Post est obsédé par Watergate!"
Bu şehirde 2,000 tane muhabir var ve Watergate ile ilgilenen sadece beşi.
Il y a 2000 journalistes en ville. Il n'y en a pas cinq sur Watergate.
Ya haneye tecavüz olayından sonra imha edilen belgeler ne olacak?
Un broyage, juste après le Watergate?
Sonra o sırada bu paranın büyük kısmının Gordon'da olduğunu hatırladım.
Watergate. Là, j'ai repensé à ce que Gordon avait touché.
Tam burada. " Haneye tecavüz olayı sırasında...
Ici : " Pour le Watergate,
Şimdi Watregate'teki haneye tecavüz konusuna ve bu konuyla ilgili tartışmalara geçmek istiyorum.
Je voudrais aborder l'effraction au Watergate et les controverses qu'elle a soulevées.
" Watergate soruşturmasına katılan kaynaklardan...
" M. Mitchell, alors qu'il était
"... gizli bir para fonunu idare ediyordu. "
" selon des sources liées à l'enquête sur le Watergate.
FBI sorguya çekmiş ve haneye tecavüz olayına karışmadığını anlayınca bırakmış.
Ils l'ont interrogé : pas impliqué dans l'affaire Watergate. Ils n'ont pas été chercher plus loin.
Eğer bu haneye tecavüz olayı sabotaj kampanyasının bir parçasıysa o zaman bu olay Watergate'ten bir sene önce başlamış.
Ce n'est là qu'un aspect du sabotage commencé un an avant Watergate.
Watergate.
Watergate.
Eğer doğrudan haneye tecavüzle bir ilgisi olmasaydı, peşinden gitmezlerdi.
Si ce n'était pas lié à Watergate, ils ne bougeaient pas.
Watergate'teki haneye tecavüz olayını finanse eden para.
L'argent qui a financé l'effraction.
Onları bunu yaptıran biz değiliz ama madem yaptılar o zaman bu adil bir oyun!
Watergate, c'est eux. On peut leur taper dessus.
Watergate olayından sonra kampanyanın veznedarlığından istifa eden Sloan kampanya bağışlarının açığa çıkarılması konusunda mahkemeye ifade vermek üzere ortaya çıktı ve Haldeman'ın adını verdiğini inkar etti.
Sloan, ex-trésorier de la campagne, après l'effraction au Watergate, a déposé devant le Grand Jury au sujet de l'origine des dons, et a nié avoir cité Haldeman.
Üçüncü kişilere dayanan kinayeli söylemler doğruluğu ispatlanmamış iddialar, isimsiz kaynaklar ve büyük manşetler kullanan Post, Beyaz Saray ile Watergate arasında doğrudan bir bağlantı olduğu izlenimini vermeye çalışmıştır.
Usant d'insinuations, de ouï-dire, d'accusations gratuites, de sources anonymes, et de gros titres à la une, le "Post" a malignement cherché à accréditer une collusion entre la M.B. et le Watergate.
Watergate, bu örtbas olayının çok küçük bir parçası. Esas amacı gizli operasyonları korumaktı.
On a moins étouffé le Watergate que cherché à couvrir les saloperies du Comité.
Ülkenin yarısı "Watergate" kelimesini daha önce hiç duymamış.
La moitié du pays ignore le mot "Watergate".
Vietnam Savaşı, Watergate skandalı, ekonomik kriz onları hırpaladı.
Ils ont été matraqués par le Vietnam, le Watergate, l'inflation, la dépression.
Watergate'ten bile daha çok sükse yaparız. "
Mieux que le Watergate. "
İstersen şu Nixon'dan bahsedelim biraz.
'et bien ce truc, c'était pour étouffer le Watergate.
Watergate yani.
'Ça remonte a Nixon.'
Uğraşacak bir düzine Watergate Skandalı olmadan da başımızda yeterli bela var.
On se passerait bien d'une douzaine de Watergate.
- -Watergate'den dolayı- -ikinci tüp bebek- -Papa John Paul'un halefi- -ve dört general idam edildi- -
L'affaire du Watergate... Le second bébé-éprouvette... Maman!
Bu da ne, yine mi Watergate? Bana Watergate palavrası sallama.
Qu'est-ce qui se passe, c'est Watergate ou quoi?
- Sen kendine bak.
Lâche-moi avec ton Watergate. - Mais regarde-toi!
- Yak. Watergate'i unuttun mu?
Watergate, vous vous souvenez?
Başkan Nixon, birkaç gün içerisinde, Watergate olayıyla ilgili olarak, ulusa sesleneceğini bildirdi.
Le Président Nixon va s'adresser au pays à propos de l'affaire du Watergate.
Ayrıca, Senato müfettişleri ve özel Watergate davacılarını da karşı karşıya getirerek, yoğun bir krizin yaşanmasına neden oldu.
L'affaire a mené à des affrontements violents et peut-être à une crise constitutionnelle avec la commission d'enquête.
Adalet Bakanlığı Komitesi,.. ... dün Başkan Nixon hakkında suç duyurusu yapılmasını önerdi. Komiteye göre Watergate davasında...
La commission a demandé l'impeachment du président Nixon, qu'elle accuse de manquement aux devoirs de sa charge présidentielle, et...
Bu gizli toplantı da neyin nesi?
Pourquoi ce Watergate à la con?
Bilirsin işte, Tricky Dicky.
Tu sais... le mec du Watergate!
Polis, burası Watergate.
Police, ici le Watergate.
* Watergate'in içindeyiz!
Nous sommes dans le Watergate!
Richard Nixon, affa uğradığı halde... Watergate davasının ana ismi oldu. Savcılık ve savunma vekili tarafından suçlanmakta
Bien qu'il ait été grâcié, Richard Nixon... est devenu une figure centrale dans le procès de camouflage du Watergate tant accusé par le ministère public et les avocats de la défense...
11 OCAK 1973 HUNT KOMPLO VE HIRSIZLIKTAN SUÇLU BULUNDU... 17 AĞUSTOS 1973 MAGRUDER WATERGATE OLAYINI PLANLAMAKTAN SUÇLU BULUNDU... 5 KASIM 1973 SEGRETTI ALTI AY HAPİS CEZASINA ÇARPTIRILDI... 26 ŞUBAT 1974 KALMBACH YASADIŞI BEYAZ SARAY FONUNDAN SUÇLU BULUNDU... 6 NİSAN 1974 CHAPIN SORUŞTURMA KURULUNA YALAN SÖYLEMEKTEN SUÇLU BULUNDU... 12 NİSAN 1974 PORTER FBI'A YALAN SÖYLEMEKTEN 30 GÜN HAPSE MAHKUM EDİLDİ... 17 MAYIS 1974 ESKİ BAŞSAVCI KLEINDIENST SUÇLU BULUNDU... 4 HAZİRAN 1974 COLSON ADALETİ ENGELLEMEKTEN SUÇLU BULUNDU... 13 MART 1975 STANS YASADIŞI PARA TOPLAMAKTAN SUÇLU BULUNDU... 2 OCAK 1975 MITCHELL, HALDEMAN, EHRLICHMAN TÜM MADDELERDEN SUÇLU BULUNDU... 6 AĞUSTOS 1974 KASETLER NIXON'IN ÖRTBASI ONAYLADIĞINI GÖSTERDİ, BAŞKAN İSTİFA ETMEYECEĞİNİ SÖYLEDİ... 9 AĞUSTOS 1974 NIXON İSTİFA ETTİ.
HUNT PLAIDE COUPABLE : CONJURATION, CAMBRIOLAGE 17 AOUT 73 - MAGRUDER PLAIDE COUPABLE :