English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ W ] / Williamson

Williamson tradutor Francês

224 parallel translation
Dr. Williamson, bu bey New York Globe'den Huntley Haverstock.
Dr Williamson, voici Huntley Haverstock, du New York Globe.
- Gidip Dr. Williamson'u...
- Je vais chercher le Dr Williamson...
Williamson'a sorun. O bilir muhtemelen.
Demandez à Williamson, il doit savoir.
Beklettiğim için kusura bakma, Williamson.
Je vous ai fait attendre, Williamson.
Yolcumuz Williamson'ın golf sopaları vardı. Manchester'dan beri kayıplar.
Et les clubs de golf de M. Williamson?
- Williamson'a ne oldu? - Williamson mu?
Et Williamson?
Williamson denen adam neden kendini öldürdü?
Qu'est-ce qui a poussé Williamson au suicide?
Zannedersem Williamson'ı tanıyordunuz.
- Je suppose que vous connaissiez Williamson?
Onu tanıyordunuz, öyle değil mi?
Vous connaissiez Williamson, j'en suis sûr.
- Williamson'a olduğu gibi.
- Il connaissait Williamson.
Williamson'a mı?
Williamson?
Dr. Lambros, Williamson meselesinin tekrarından çekiniyor.
Lambros craint une répétition de l'affaire Williamson.
Nitekim Williamson'ı öldürdü.
C'est lui qui s'est tué.
John Schuck, Fred Williamson, Indus Arthur, Tim Brown, Corey Fischer, Bud Cort,
John Schuck, Fred Williamson, Indus Arthur, Tim Brown, Corey Fischer, Bud Cort,
Bay Williamson!
M. Williamson.
İçeri giremezsiniz, Bay Williamson!
Vous ne pouvez pas entrer!
- Konumuz Williamson Sitesi!
- Williamson City, voilà ce qu'il y a!
- Beau Williamson buradaydı.
- Beau Williamson est passé.
- Bunu Williamson mu yaptı?
- C'est lui qui a fait ça? Oui.
- Bayan Williamson diye birini.
- Qui ça? - Une certaine Mme Williamson.
Sözünüzü kesmek istemedim ama Bayan Williamson diye birini arıyorum.
Je ne voulais pas vous interrompre, mais je cherche Mme Williamson.
- Bayan Beau Williamson mu?
- Mme Beau Williamson?
Bay Williamson'un nerede olduğunu bilen var mı?
Savez-vous où est M. Williamson?
Bana Bayan Williamson'un telefonda kocasının kaybolduğunu belki de ölmüş olabileceğini anlattığını söylediler.
Ils m'ont dit avoir reçu un appel d'une certaine Mme Williamson. Son mari avait disparu et était peut-être mort.
Bay Williamson anında dünya seyahatine çıkan biridir. Jennifer'e de söylemez.
Il part parfois sans prévenir, pas même Jennifer.
Williamson Sitesi plânlarını bir görsünler...
Quand les gens verront vos plans pour Williamson City,
- Williamson Sitesi nedir?
- C'est quoi?
- Yani Bayan Williamson'la.
- Vous voulez dire Mme Williamson.
- Şimdiki Bayan Williamson'la.
- L'actuelle Mme Williamson.
Mesele şu, Bayan Williamson ~
Ce qui me chiffonne, Mme Williamson...
- Bayan Williamson bunu biliyor mu?
- Mme Williamson est au courant?
- Beau Williamson'un arabasını bulmuşlar...
- On a retrouvé sa voiture.
Onlar Williamson Sitesinin plânları.
Ce sont les plans de Williamson City.
Williamson Sitesi mi?
Williamson City?
Williamson Sitesi mi? Bu isim yabancı gelmedi.
Ça me dit quelque chose.
Williamson Sitesi.
"Williamson City."
- Kim? Beau Williamson.
Beau Williamson.
Bunu Bay Williamson mu yaptı?
M. Williamson a fait ça?
Hâlâ Beau Williamson'un kaybolması olayını inceliyorum.
Je viens vous voir au sujet de la disparition de Beau Williamson.
Williamson Sitesinin parçalanmış maketi gözüme çarptı.
J'ai vu que la maquette de votre projet avait été réduite en morceaux.
Sekreteriniz, Bay Williamson'un öfkeyle gelip ortalığı dağıttığını söyledi.
Votre secrétaire a dit que M. Williamson était venu, qu'il était en colère et avait tout cassé.
Ama bütün uçuş listelerini inceledik bir tek Williamson bile yoktu.
Mais on a vérifié tous les vols et son nom ne figure sur aucun.
Plânlarınıza gelince, Bay Williamson onay verdi, değil mi?
En ce qui concerne les plans, M. Williamson vous a bien donné son accord?
İsmi Williamson.
Williamson.
Beau Williamson'u aramanız gerekmez miydi?
Vous devriez plutôt employer votre temps à retrouver Beau Williamson.
Bay Williamson randevuya gelmedi.
M. Williamson n'est pas venu à son rendez-vous.
Beau Williamson bana veya başka doktora uğramazsa... -... sağlığını büyük bir riske atıyordur.
Si Beau ne venait pas me voir, moi ou un autre spécialiste, sa santé serait en danger.
Ama tanıdığımız Beau Williamson ehil birisi de olsa yabancı birine bu işi yaptırmaz.
Oui. Mais connaissant Beau Williamson, il ne mettrait pas sa vie entre les mains d'un inconnu, même très compétent.
Bay Williamson'u bulursanız benle bir görüşsün.
Si vous localisez M. Williamson, dites-lui de m'appeler.
- Ben Lloyd Williamson.
Williamson, assistant du Prof.
Williamson Şehri.
Williamson City.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]