Wonderland tradutor Francês
103 parallel translation
Motor nihayet durduğunda diğer iki adam biri Alice in Wonderland'daki Kupa Kızı kılığında diğeri de muhtemelen Deli Şapkacı motordan atlayıp kaçtılar.
Une fois la vedette à l'arrêt, deux autres hommes... l'un déguisé en Reine de Coeur, comme dans Alice au pays des merveilles... et l'autre en chapelier fou... ont quitté le bateau pour fuir.
Cicely kasabası, hepinize dokuzuncu geleneksel Arrowhead İlçesi Wonderland Yaz Festivali'ne hoşgeldiniz der.
La ville de Cicely vous souhaite à tous la bienvenue au neuvième festival d'été du comté de Arrowhead.
"... Wonderland Lunaparkı için yapılan bir reklam gösterisi olduğu anlaşıldı. "
"... s'est avérée être une promotion pour le parc d'attractions Wonder Land. "
"... başkanı, yürüyüşün Wonderland Pazarlamaca yapıldığını itiraf etti. "
le président a admis que le défilé avait été organisé pour le lancement de Wonder Land. Comment? !
! WONDERLAND BAŞKANININ ACİL BASIN TOPLANTISI "Halkta böyle bir kargaşaya neden olduğumuz için..."
"Je vous présente mes sincères excuses pour les troubles que nous avons pu causer."
Kim bu herif? ! "Wonderland Lunaparkı'nın inşaatı şu anda devam etmekte."
"Notre compagnie travaille d'arrache-pied pour construire le parc d'attractions."
"Wonderland'ın ne kadar muhteşem olduğunu göstermek için..."
"Pour montrer à quel point notre Wonder Land sera merveilleux,..."
Bu arada Wonderland binasında, bu yürüyüşü kimin yaptığını umutsuzca bulmaya çalışıyorlardı.
Entre temps, dans les bureaux de Wonder Land, on cherchait désespérément les auteurs du défilé. Nous ne pouvons plus reculer maintenant!
Battı balık yan gider. Son gelişmelere bakarsak, bence en iyi çözüm hepinizin Wonderland'de çalışmasıdır.
Étant donnée la situation, je pense que le mieux est pour vous tous de travailler au Wonderland.
Ne! ? Bizi küçük düşüren Wonderland'i mi kast ediyorsun?
Vous voulez parler du Wonder Land qui nous a humiliés?
Wonderland başkanı polise gitti ve onlara, rakunların 10,000,000 yenini çaldığını söyledi.
Le président de Wonderland s'est rendu à la police et leur a expliqué que des Tanuki lui avaient volé dix millions de yens.
Harikalar Diyarı.
Wonderland.
31 Mayıs 2000'de yayınlanması planlanmış, ondan nefret eden test izleyicilerde kaybolmuş, nihayetinde de bir yığın yayınlanmamış Wonderland ve Wasteland bölümü altında kayıplara karışmıştır.
Prévu à l'origine pour être diffusé le 31 mai 2000, il a été perdu après les tests d'audience calamiteux et caché en dessous d'épisodes non diffusés de Wonderland et de Wasteland.
Bazı - - aslında çoğu - - sınıf arkadaşımız 36-saat otobüs yolculuğuyla Water-slide Wonderland'a gitmeyi tercih ettiler.
Beaucoup - actuellement, la pluspart - de vos larbins ont choisis pour le tour d'autobus en 36 heures aux pays des merveilles
Kate ve mezuniyeti mahvettiğim için benimle alay edecek tüm küçük diş parlatıcısı arkadaşları Water-slide Wonderland'a gittiler.
Kate et toutes ses petites amies au sourire dentifrice... allant au pays des merveilles.
Gelecek sene, Water-slide Wonderland'de ahmaklara katılacağım.
L'année prochaine, je me joins les reniflards de bouche au Pays des Merveilles.
Hacker ortamlarında Alice in Wonderland m. O. su olan birini aradım.
J'ai visité les repères favoris des pirates... amateurs d'Alice au pays des merveilles.
Bugün erken saatlerde Wonderland caddesinde işlenen hunharca cinayetler... Güney yakası halkını dehşete düşürdü.
Southland est sous le choc après une série de meurtres très violents perpétrés sur Wonderland Avenue, tôt ce matin.
Wonderland caddesindeki olayla ilgili daha detaylı bilgi edinmeyi umuyoruz.
Nous en saurons alors plus sur ce qui s'est passé ici, sur Wonderland Avenue.
3678 Wonderland caddesi.
3678 Wonderland.
Johnny Wonderland'deki partilere mi gidiyordu?
- Johnny Wadd traînait sur Wonderland?
John Holmes neden Wonderland'de takılıyordu?
Je comprends pas. Pourquoi Holmes traînait-il sur Wonderland?
Wonderland caddesindeki olayda...
Les meurtres perpétrés sur Wonderland Avenue...
Biliyorum... Senin ve Wonderland'de yaşayan bütün o ölülerin Eddie Nash'i soyduğunuzu biliyorum.
Je sais pour le vol que toi, et tous ces types qui sont morts sur Wonderland, avez commis chez Eddie Nash.
tamam Bill, sana bir öykü anlatacağım. Öykünün adı Wonderland.
L'histoire s'appelle "Wonderland".
Wonderland, civarda yaşayanların yanmasını umduğu türde bir evdir.
"Wonderland, la maison sur la colline que tout le monde voudrait voir brûler."
Eddie'yi soyduktan sonra eve geri geldiler...
Après s'être fait Eddie, ils sont rentrés à Wonderland.
Wonderland'de yaşayan o heriflere... Bana yaptığının aynısını yapacaksın.
Tu vas faire à ces types de Wonderland ce que tu m'as fait.
Adamlarıyla arabaya atlayıp... Wonderland'deki eve girmem gerekiyordu.
Il voulait que j'aille en voiture avec ses gars, puis que j'entre dans la maison de Wonderland.
Wonderland'e geri döndün mü?
Es-tu retourné à Wonderland?
Wonderland çetesini Nash'e teslim etmiş.
Il a donné à Nash le gang de Wonderland.
Wonderland'de.
Sur Wonderland.
O da Wonderland'e gitti.
Ils sont allés à Wonderland.
Wonderland'de ne aradıklarını biliyor musun?
Tu sais ce qu'ils voulaient, à Wonderland?
Ben yaşıyorum ve Wonderland'deki insanlar bana bir daha gülemeyecekler.
Je suis vivant. Et ces gens à Wonderland?
John'un ölümünden sonra Wonderland cinayetlerinden sonraki sabah... John'un evine geldiğini açıkladı.
Après la mort de John, elle révéla que celui-ci lui avait rendu visite le lendemain des meurtres de Wonderland.
Federal çetecilik suçlamalarını kabullendi. 1 temmuz 1981 gecesi işlenen... Wonderland cinayetleri'ne azmettirmek de bu suçlamalar arasındaydı.
Il plaida coupable de divers délits fédéraux, dont une participation à la préparation des meurtres de Wonderland de la nuit du 1er juillet 1981, et condamné à 37 mois de prison.
5 Haziran 2003'te John Bailey "Herzog in Wonderland" adında bir belgeselin prodüksiyonuna başladı. Konusu film yapımcısı Werner Herzog'un hayatı ve çalışmalarıydı.
Le 5 juin 2003, John Bailey commençait à tourner "Herzog à Wonderland", un documentaire sur le réalisateur Werner Herzog.
Yılda bir kez çocuklar bir oyun sahneler ve Alice Harikalar Diyarı'ndan farklı karakterler oynarlardı.
Une fois par an, les enfants font un spectacle et jouent différents personnages d'Alice in Wonderland.
Ben Michael Jackson, Wonderland'den arıyorum.
C'est Michael Jackson, j'appelle du pays des merveilles.
Alice Harikalar Diyarında'ki bir macerada olduğu gibi, kedi ortadan kaybolduğunda bile... sırıtışı hala orada durmaktadır.
Comme dans les aventures célèbres du chat de Alice in Wonderland, où le chat disparaît alors que son sourire demeure.
Bir çizgi film karakteri olurlar.
qu'on croyait tirés de Alice in Wonderland. On aurait dit des personnages de dessin animé.
Ryan'ı arayıp yarın harikalar diyarına gitmek için geç mi kaldım acaba?
Je me demande s'il est trop tard pour appeler Ryan - et aller à Wonderland demain.
Ve hepinize "Kış Wonderland Dansı" nın Yaklaştığını söylemek için gönderildik.
- Et vous dire que le bal Winter Wonderland arrive.
- "Bedenin Bir Cennet" i kaçırdık.
- Nous avons raté "Your body is a wonderland".
Şarkı lanet olasıca "Bedenin Bir Cennet" ti.
C'était "Your body is a wonderland"!
Bir dahaki sefere geç kalmak yerine ağzıma sıç daha iyi çünkü bu "Bedenin Bir Cennet" i kaçırmakla aynı şey.
La prochaine fois, au lieu d'être en retard... Crache moi à la figure parce que c'est une peu la même chose... que manquer "Your body is a wonderland".
"Beyaz Harikalar Diyarı" hani?
Connaissez? Great White Wonderland.
Neden o kadın teyzen olduğunu düşünüyor? Neden o kadın senin bizim yerli oyunumuz Alice in Wonderland'de oynamış Olan uslu genç bir kız olduğunu düşünüyor?
Pourquoi te prend-elle pour sa nièce, alias la Reine de Cœur dans notre production d'Alice au Pays des merveilles?
Elbette ki, düşmanınız Wondeland'den.
Malheureusement c'est à l'aide de votre ennemi, le Wonderland.
8151 Red caddesinde.
8150 Wonderland.