English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ W ] / Wraith

Wraith tradutor Francês

1,404 parallel translation
Bir tane Wraith silahlanıp geçide doğru geldi.
Donc ce Wraith, armé jusqu'aux dents, se dirige vers la Porte.
Dedim ki tek başına geldi diye kolay olur. onu bu gezegene doğru izledim.
Je me suis dit qu'un seul Wraith serait facile à avoir, alors je l'ai suivi jusqu'ici, sur cette planète.
Sen Wraithlerden nefret ediyorsun, biz de ediyoruz.
Vous haïssez les Wraith, nous les haïssons aussi...
Sizi ararken bir Wraith silahıyla vuruldum.
J'ai été touché par un étourdisseur Wraith alors que je vous cherchais.
Wraithler her an ortaya çıkabilirler.
Les Wraith peuvent arriver d'un instant à l'autre. Oh!
Birlikte olduğun kişilere Wraithleri getirmekten mi korkuyordun?
Peur d'attirer les Wraith sur les gens avec qui vous étiez?
En azından bir Wraith'in Ronon'u buraya kadar izlediğini biliyoruz.
Nous savons qu'au moins un Wraith a pisté Ronon jusqu'ici.
Üç Wraith dartı geldi!
Trois chasseurs Wraith viennent d'en sortir.
Bir daha eve geri dönmek istiyorsanız... Atlantis'i Wraithlerden korumak istiyorsanız bunu bulmak zorundayız.
Alors, si vous voulez vraiment rentrer, si vous voulez protéger Atlantis des Wraith, il faut le trouver.
Kötü haber ise 10000 yıllık Wraith toplamasından sonra Sudarya toplumunun soyu tükenmiş.
L'ennui, c'est qu'après 10 000 ans de massacres Wraith, les Sudariens ont disparu.
En büyük korkuları bütün kardeşliğin bir gün Wraithler tarafından toplanmasıydı böylece SNM'nin sonsuza dek kaybolmasıyla sonuçlanacaktı.
Leur grande peur était que la Confrérie soit massacrée par les Wraith, et que l'E2PZ disparaisse à jamais.
Wraith dartı büyüklüğünde belirlenemeyen bir gemi şehre doğru geliyor.
Un vaisseau non-identifié de la taille d'un dart se dirige vers nous.
Komşu Yıldızgeçidini kullanıp Wraithlerin bizim burada olduğumuzu öğrendiğinden beri maksimum hızla üzerimize doğru geliyor olabilir.
Il a pu utiliser une porte et foncer sur nous, depuis que les Wraith savent qu'on est là.
Bir Wraith dartı 10 dakika içinde bu şehrin tepesine binecek. ve tek gerçek savaş pilotumuz gezegen dışında.
Le dart sera là dans dix minutes. Notre seul pilote de chasse est loin.
Hayır, anlamıyorsunuz Siz gezegen dışındayken, bir Wraith dartı şehrin üzerinde uçtu.
Pendant votre absence, un dart est venu survoler la cité.
Wraith kovan gemileri.
- Des vaisseaux-ruches Wraith.
Uyuduğum zamansa Wraithler hakkında kâbuslar görüyorum.
Je fais des cauchemars sur les Wraith.
Doktor Zelenka'nın hesaplamalarına göre Wraithlerin gelmesine bir haftadan az var.
Selon les calculs du Dr Zelenka, les Wraith nous atteindront dans moins d'une semaine.
Evet, ama birçoğu Wraithlerden güvenli olduğuna inandıkları bir gezegen yok diye düşünüyor.
Oui, mais certains pensent qu'aucune planète n'est à l'abri des Wraith.
Müttefiklerimizden duyup kendimiz de gördüğümüz gibi toplamalar bütün galakside başladı.
- Les Wraith massacrent la galaxie entière.
Evet, buradaki farkı Wraithlerin eline düşmesindense şehri yok etmeyi düşünüyoruz.
Soit, mais la différence est que nous détruirons la cité plutôt que de la voir tomber aux mains des Wraith.
Gerçek şu ki, Wraithler henüz burada değiller ve o ana kadar, o zamana kadar herkesin odaklanmasını ve ellerinden geleni yapmasını istiyorum.
Les Wraith ne sont pas encore arrivés. Concentrez-vous sur vos missions.
Wraithler geliyorlar. İhtiyacım olan bir şeyler yapmak.
Les Wraith ne vont pas tarder.
- Daima Wraithleri sezebildin mi?
Vous avez toujours su sentir les Wraith?
Hayatım boyunca hiçbir zaman bu kadar çok Wraith uyanmamıştı.
De toute ma vie, ils n'ont jamais été aussi nombreux.
Bazıları Wraithleri diğerlerinden fazla hisseder.
Parmi eux, certains ressentent la présence des Wraith plus fortement que d'autres.
Ben bir Wraithtim.
J'étais une Wraith.
Bir seviyede kendimi Wraith olarak görmek beni çok rahatsız ediyor.
Le fait que je me perçoive comme une Wraith est très perturbant, pour moi.
Bu özel yeteneğin, Wraithleri sezmendeki becerin zihninde onları sana bağlıyordur, belki bir şekilde bunu inkâr etmek istiyorsundur.
Je crois que votre capacité à ressentir la présence des Wraith vous relie à eux par votre esprit, d'une façon que vous avez du mal à accepter.
Hâlâ bir gün Wraithlerden kurtulabileceğimize inanıyorum.
Je crois toujours qu'un jour, nous serons libérés des Wraith.
Charin... Wraithlerin geldiğini neden sezebildiğimi biliyor musun?
Charin, sais-tu pourquoi je peux sentir la venue des Wraith?
Bir gezegen vardı beklendiği gibi, her defasında Wraithler geldi köylüler alındı, ama bu özel gezegende, birkaç durumda alınanlar geri döndüler.
Il y avait une planète. Comme prévu, de temps en temps, les Wraith attaquaient et enlevaient des villageois. Mais là-bas, sur cette planète, il est arrivé que les villageois reviennent.
Bazıları Ataların sevdiklerini geri getirdiğine inanıyorlardı Wraithlerin istemeyeceği bir armağanla kutsandıklarına.
Certains pensaient que leur retour était dû aux Ancêtres, qui leur auraient octroyé un don les rendant indésirables aux yeux des Wraith.
Hatta diğerleri alınanların Wraithleri nasıl bozguna uğrattıklarını anlatırlardı ama bir süre sonra, alınanlardan korkulmaya başlandı.
D'autres racontaient que ces villageois avaient vaincu les Wraith, mais bientôt, on s'est mis à les craindre.
Belki Wraithlerle savaşmanın henüz keşfetmediğimiz bir yolu vardır.
Nous pourrions y découvrir une façon de combattre les Wraith.
Wraith gemisinin içine benziyor. Burada ne halt karıştırıyorlarmış?
- On dirait l'intérieur d'un vaisseau Wraith.
Sheppard bir Wraith laboratuarı bulduğunuzu söyledi.
Vous avez trouvé un labo Wraith?
Sence Wraithler o gezegendeki insanlar üzerinde deney mi yapıyorlardı?
Les Wraith faisaient des expériences sur les humains?
Wraithler istedikleri zaman insanları alıp onlara istediklerini yapabilirler.
Les Wraith peuvent enlever qui ils veulent et en faire ce qu'ils veulent.
Wraith lisanı mı?
- Du langage des Wraith?
Wraith tesisine sadece Wraithler girebilir diye mi?
Est-ce parce que seule un Wraith le peut?
Ben Wraith değilim. Söyle bana...
- Je ne suis pas une Wraith.
Bir Wraith olmak nasıl bir duyguydu?
- Quel effet ça fait, d'être une Wraith?
Kadimler Pegasus Galaksi'sine geldikten sonra Wraithlerin evrimleşmesi teorin. Benimle dalga geçiyor olmalısın.
De votre théorie selon laquelle les Wraith ont évolué après l'arrivée des Anciens.
Wraith lisanı Kadim lisanının türevi.
- Le langage Wraith dérive de l'Ancien.
Wraith veri cihazındaki ilk kısmı çevirebildim.
J'ai réussi à traduire le début des notes du laboratoire.
Wraithler senin ataların üzerinde deneyler yapıyorlarmış.
Les Wraith menaient des expériences sur vos ancêtres.
Sadece tek bir Wraith aslında ve diğer Wraithlerin istememesine rağmen yapıyormuş bu yüzden gizliymiş.
En fait, ce n'était qu'un seul Wraith. Il le faisait en secret. Les autres étaient contre.
Wraith hücrelerine ihtiyacımız var, sonunda bulacağız ama o hücrelerin barındırdığı genetik kodun tam haritasına ihtiyacımız olacak yüzde ellisi bile tamamlanmadı hâlbuki.
Nous avons trouvé des cellules Wraith mais notre cartographie génétique n'est qu'à moitié complète...
Genetiğinde biraz Wraith DNA'sı var.
Dites-moi. Vous avez de l'ADN Wraith dans vos gènes.
Bu Atlantisli ne olursa olsun onu Wraithlerden korumalarını söylemiş.
LA COMMUNAUTE DES QUINZE LA COMMUNAUTE DES QUINZE Ce Lantien leur a dit de le cacher aux Wraith.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]