Wyndham tradutor Francês
50 parallel translation
- Frank Wyndham, biyokimyacı.
- Frank Wyndham, biochimiste.
Wyndham nerede?
Où est Wyndham?
Wyndham da gitti.
Et Wyndham est parti.
Wyndham'ın şu yeni cinayet romanını sahneliyorlar.
C'est une pièce policière.
Wyndham Lordlar Kulübü'nün saygıdeğer bir üyesi.
Membre du Wyndham Club.
Wyndham'da her zamanki yerimizdeyim.
Au Wyndham comme d'habitude.
Wyndham'da bu kadar insanın yaşadığını bilmiyordum.
Il y a donc tant de gens à Windom?
Ben Wesley Wyndam-Pryce.
Je suis Wesley Wyndham-Pryce.
Wyndam-Pryce. Senin için çalışan adam değil mi bu?
Wyndham-Pryce, il travaille pas pour toi?
Benimle Wyndham Oteli'nin barında buluş.
Rencontrez-moi au bar du Wyndham Hotel.
Bir kaç saat önce Wyndham Oteli'ne girerken gördüm.
Je l'ai vu entrer au Wyndham Hotel il y a deux heures.
Micky seni Wyndham'da gördüğünü söyledi.
Micky t'a vu au Wyndham.
- Wyndham Oteli.
Au Wyndham Hotel.
Quantin geçen Perşembe neredeydi demiştin? Wyndham Otelİ'nde.
Où était Quentin jeudi dernier?
İkiniz gelecek sefere nerede yapacaksınız Wyndham'da mı?
Vous projetiez de le faire où la prochaine fois, au Wyndham?
Bay Wyndham bunu bekliyor.
Mr. Wyndham l'attend.
Kestiğim için özür dilerim, bay Wyndham.
Excusez l'intrusion, Mr. Wyndham.
Bay Wyndam-Pryce ile ilgileniyoruz. Gizemli ve dengesiz davranıyor.
Nous sommes intéressés par Mr Wyndham-Pryce, il semble étrangement instable.
Wyndham'dan Doing Chekhov, Olivier ödülüne aday gösterildi. Hayır!
Je joue du Tchekhov, je suis nominé pour le prix Olivier.
Bu da Arthur Wyndham.
Je vous présente Arthur Wyndham.
Adım Arthur Wyndham, bu da Casey Beldon'un şeytan çıkarma girişimi video kaydıdır.
Je m'appelle Arthur Wyndham. Voici l'enregistrement vidéo de la tentative d'exorcisme sur Casey Beldon.
Kapanmadan önce Wyndham'a uğramamız gerekiyor.
- par Wyndham avant la fermeture.
Ve bu süveteri iade etmek istiyorsam saat 6.30'dan önce Wyndham'a gitmemiz gerekiyor.
Et pour rendre ce pull, on doit être chez Wyndham avant 18 h 30. - Avant 18 h 30?
Clarissa Wyndham'ın ne yaptığını çok merak ediyorum.
Je me demande ce qui est arrivé à Clarissa Wyndham.
Nigel Wyndham.
Nigel Wyndham
Nigel Wyndham hakkında ilgi çekici birkaç bilgi bulmuş, Roma'da tatildeyken kolejdeki kız arkadaşının oldukça gizemli bir şekilde ölmesi gibi.
Il a trouvé quelques détails intrigants sur Nigel Wyndham, comme le fait que sa petite-amie de la fac est morte mystérieusement quand ils étaient en vacances à Rome.
Benim tanıdığım Naomi asla Wyndham gibi birine kendini kaptırmazdı ama onun ölümüyle bir ilgisi olmasa onun resmini o dolaba bırakmazdı.
Et bien, la Naomi que je connaissais ne serait jamais tombée amoureuse d'un gars comme Wyndham, mais elle n'aurait pas laissé sa photo dans le casier s'il n'était pas lié à sa mort.
Nigel Wyndham'ın konsolosluktaki pozisyonu diplomatik dokunulmazlığı da kapsıyor.
La position de Nigel Wyndham au consulat inclut l'immunité diplomatique.
Tamam, ama ya Nigel Wyndham da gelmezse?
A abandonné ou quelque chose d'autre.
O burada olacak.
Et si Nigel Wyndham ne se montre pas non plus?
Nigel Wyndham. Müdür yardımcısı. Jean Harrington.
Nigel Wyndham, député général.
Üzgünüm Bay Wyndham, efendim.
Je suis désolé de m'immiscer, Mr Wyndham.
Wyndham'ın kart kutusunu arakladım.
J'ai piqué l'étui à carte de Wyndham.
Hayır, bu mümkün değil.
Ce n'étaient pas celles de Nigel Wyndham.
Naomi, Wyndham'ım ne yaptığını anlamış olmalı. Kutunun içinde ne olduğunu öğrenmemiz gerek.
Naomi savait probablement quelque chose sur ce que faisait Wyndham.
ve Wyndham'a ne oldu? Dokunulmadı.
Et à propos de Wyndham?
Nigel Wyndham.
Et savez-vous de qui cette aide venait? Nigel Wyndham.
Wyndham'ın diplomatik kargolara erişimi olduğunu biliyordun ve bir fırsat gördün. Arz ve talep.
Vous saviez que Wyndam avait accès à la valise diplomatique, et vous avez vu une opportunité.
Wyndham'ın ortalığı karıştırırken yakaladığı kızın o kız olduğunu farkettiğinde, motele kadar onu takip ettin ve öldürdün.
Une fois que vous avez réalisé qu'il s'agissait de la même fille que Wyndham a attrapé en train de fouiner, vous l'avez suivie au motel et vous l'avez tuée.
Wyndham'ın malları nereye gönderdiğini bilmiyorum bile.
Je ne savais même pas où Wyndham envoyait les affaires.
Wyndham'da bu kadar kişinin yaşadığını bilmezdim.
Je ne savais pas que Windham était si peuplée.
Wyndham. Phil.
Voici Wyndham, voici Phil...
Ben Wyndham Oteli'ne kaçar.
Je vais au BB.
Nedenini sorabilir miyim, Bay Wyndam-Matson?
Puis je vous demander pourquoi, Mr Wyndham-Matson?
Bu diğerlerine ibret olsun. - Onun yerine başkasını bulmalıyız. - Kaptan Amerika'ya ne dersin?
- Pourquoi pas l'ami américain? La glace ça permet de désenfler. T'as la tête dure! Arrêtez! Qui c'est? Wesley Wyndham Price, je cherche mon patron. - ll est venu pour Mac Namara.
Ama Bayan Saint geçen Perşembe sinemadaydı.
Au Wyndham Hotel.
Wyndham aradığımız katil değil.
Ré-essaye encore Ryan l'a déjà fait trois fois.
Bunun arkasında o var. Bunu biliyorum.
Wyndham n'est pas notre tueur.
Ki şimdi bunların Nigel Wyndham'dan geldiğini biliyoruz.
Donc nous savons qu'il est arrivé jusqu'à eux avec la courtoisie de Nigel Wyndham.
Nigel Wyndham...
Nigel Wyndham...