Xin tradutor Francês
80 parallel translation
Yun Hanım, o hayatımı kurtardı
Je suis Wang Jian-xin. J'admire votre technique du fouet.
Hiç duymadığımı söyledim Başka bir şey dedi mi?
Un dénommé Wang Jian-xin m'a vu manier le fouet.
onu huylandırma!
Wang Jian-xin?
Ama... uslu kız ol!
De Wang Jian-xin.
Hemen Dafeng kasabasına git Neden?
Dis à Wang Jian-xin que j'irai quand j'en aurai fini ici.
geç oldu! Ne yapıyorsunuz burda?
Wang Jian-xin habite-t-il ici?
Ta-ming, Suen'in rehberliğinde... çok ilerlemiş.
Cela fait 3 ans que Da-ming apprend auprès de Sun Xin-pei. Il a fait de gros progrès.
Suen'in dengi değilim.
Je suis loin d'approcher du niveau de Sun Xin-pei.
Sadece Sung değil, artık Suen'den de korkmamıza gerek yok.
Sun Xin-pei et le vieux Song n'auront qu'à bien se tenir.
Suen ve Sung Wu-yang şampiyonluğu kapmak istiyor... gibi görünüyor.
Sun Xin-pei et Song Wu-yang envisagent donc de se mêler à la compétition.
Sen Suen Hsin-pei misin?
Vous êtes Sun Xin-pei?
Dikkatsiz davrandım ve Suen tarafından mağlup edildim.
Un homme de Sun Xin-pei m'a vaincu.
Hatta Suen'den kurtulsak bile. Eğer Chih-hao yarışmada şampiyon olursa... Shang Wu Dövüş Sanatları Okulu'nu yine deviremeyiz.
On aura beau éliminer Sun Xin-pei, si Zhi-hao remporte la compétition, l'école Shangwu survivra.
bilmiyorum. bana resim yapmamı söyledi sadece. Şehir dışından Wuyi manastırının lideri
J'ai reçu sa commande par l'intermédiaire de Su Xin, la responsable du temple Wuyi.
Pardon, usta Suxin manastırda mı?
Pardonnez-moi. Su Xin est-elle là?
Suxin benim.
Je suis l'humble Su Xin.
Suxin usta buralarda mı?
L'honorable Su Xin est-elle là?
Suxin usta zaten ölmüş!
Su Xin est morte depuis longtemps.
Şaolin Tapınağında Üstad Xinmei ye haber vermek için zaten birini gönderdiler
On a fait appel au maître Xin-hu de Shaolin.
Henüz Şimdi haber aldık Üstad Xinmei yakında varacak.
Le maître Xin-mei va bientôt arriver.
Buraya üstad Xinmei den önce gelip Li Xunhuan'ı öldürürse Şaolin tapınağına ne deriz sonra?
S'il devance maître Xin-mei et tue le lettré Li, que dira-t-on au Vénérable?
Üstad Xinmei... bu gece varacakmış.
Maître Xin-mei arrive ce soir.
Üstad Xinmei
Maître Xin-mei.
Sizce... Üstad Xinmei'ye ben mi zarar verdim?
Vous me soupçonnez d'avoir blessé maître Xin-mei?
Üstad Xinmei'nin kendisi
Maître Xin-mei lui-même.
Biz yemekteyken Üstad Xinmei'yi öldürdün ve şimdi inkar mı ediyorsun?
Pendant le dîner, tu as tué maître Xin-mei. Ne fais pas l'innocent!
Neler oluyor?
Pourquoi a-t-on tué maître Xin-mei?
Yazıtı çalan hakkında, Üstad Xinmei ;.. Şüphelinin isminin defterinin son sayfasında..
En chemin, maître Xin-mei m'a dit qu'il soupçonnait déjà quelqu'un.
Üstad Xinmei'nin öldürüldüğünü duydum
On dit que maître Xin-mei a été assassiné.
Çünkü üstad Xinmei bana yazıt hırsızlarının sizler olduğunu söyledi
En chemin, le maître Xin-mei m'a confié que le voleur était parmi vous.
Üstad Xinmei bana, yazıtları çalanın... içerden birisi olabileceğini söylemişti
Le maître Xin-mei pensait depuis longtemps que le voleur était un moine.
Eğer üstad Xinjian daha soğuk kanlı olsaydı planım işe yaramazdı.
Si maître Xin-jian était resté calme, ma ruse aurait échoué.
Üstad Xinmei'ye yazıt hırsızını... yakalayacağıma söz verdim
J'ai promis à maître Xin-mei d'arrêter le voleur de livres.
Benimle temas kuran Xinjian adında bir rahip vardı. Erik çiçeği eşkiyasının hala hayatta olduğunu söyledi
Un jour, un moine nommé Xin-jian m'a contactée et m'a dit que Fleur de prunier m'aiderait à me venger.
Keşiş Xinjian sadece yaşadığını söyledi
Le moine Xin-jian était notre intermédiaire.
Sonra Xingyin Köşküne yerleştim,
Je me suis caché au manoir Xin-yun.
Xinjian'i Şaolinden yazıtları çalmaya gönderdim.
Xin-jian volait pour moi les manuels de Shaolin.
Xinjian ölmeden önce, bana senin... erik çiçeği eşkiyası olduğunu söyledi.
Avant de mourir, Xin-jian m'a dit que tu étais Fleur de prunier.
Yuanxin, Sen polissin!
Yuan-xin, nous sommes la loi.
Yuanxin, küçük lokmalar için... saygınlığını kaybetme!
Yuan-xin, nous avons une réputation à tenir.
Yuanxin
Je veux miser. - Yuan-xin!
Yuanxin He nerede?
- Où est He Yuan-xin?
Yuanxin He
He Yuan-xin.
Yuanxin He
He Yuan-xin!
Ne cüretle, Yuanxin He?
He Yuan-xin, comment oses-tu?
Yuanxin He'i başka bir yere yolla anladım!
Il faut écarter He Yuan-xin. Je le sais.
Yuanxin He'i çağırın!
Appelez He Yuan-xin!
Yinxin, çok dikkatli ol!
Yuan-xin, réfléchis bien.
Tanık önce müfettiş Yuanxin He'ne... katilin kimliğini söyledi
Wan Fa en a informé l'officier He Yuan-xin.
Müfettiş He şimdi burda değil döndüğü zaman sorarız!
He Yuan-xin reviendra dans quelques jours.
Pardon, usta Suxin nerede acaba?
Maître, où puis-je trouver Su Xin?