Yahya tradutor Francês
126 parallel translation
Yahya, gelecek olan sen misin, diye sormamız için bizi gönderdi.
Jean nous envoie te demander si tu es Celui qui doit venir.
Gidin, işitip gördüklerinizi Yahya'ya bildirin.
Allez rapporter à Jean ce que vous voyez et entendez.
Kadınlardan doğanlar içinde, Vaftizci Yahya'dan üstünü çıkmamıştır.
En vérité, parmi les enfants, il ne s'en est pas levé de plus grand que Jean-Baptiste.
Vaftizci Yahya'nın ortaya çıktığı günden bu yana göklerin hükümranlığı zorlanıyor.
Depuis les jours de Jean-Baptiste, le royaume est assailli. Des violents le prennent de force.
Çünkü Yahya'ya dek tüm peygamberler ve Kutsal Yasa,..
Les prophètes et la Loi ont prophétisé jusqu'à Jean.
Yahya oruç tutup içki içmeyince, "onda cin var" diyorlar.
Jean ne mange, ni ne boit et l'on dit : "Il est possédé!"
Kimi Vaftizci Yahya diyor.
Pour les uns, Jean-Baptiste.
Yahya'nın vaftiz hakkı nereden geldi, Tanrı'dan mı, insanlardan mı?
Le baptême de Jean, d'où venait-il? Du Ciel ou des hommes?
Çünkü herkes Yahya'yı peygamber sayıyor.
Tous tiennent Jean pour un prophète.
Yahya size doğruluk yolunu göstermeye geldi, ona inanmadınız.
Jean est venu dans la voie de la justice et vous ne l'avez pas cru!
"Vaftizci Yahya önceden bir şekilde kıza işkence etmiş bir esirdi."
Johann était un prisonnier qui avait pour habitude de la tourmenter.
Yahya Peygamber, İsa, Sokrates, Sezar, García Lorca...
Jean-Baptiste, Jésus, Socrate, César, Garcia Lorca.
Yahudiye'ye gidip Vaftizci Yahya'yı göreceğiz.
Allons en Judée à la rencontre de Jean-Baptiste.
Yahya suyla vaftiz ediyordu, onu öldürdüler.
Jean baptisait par l'eau, et ils l'ont tué.
Sen ve Ebu Yahya karşısınız.
Abou Yehia et toi, contre...
Belki kendini Büyük İskender sanıyordur belki de Vaftizci Yahya sanıyordur hatta belki de o koltuğa kendi oturmak istiyordur.
Peut-être se prend-il pour Alexandre le Grand... peut-être croit-il qu'il est Jean Baptiste... peut-être fait-il tout cela pour son propre compte.
Vaftizci Yahya haklı.
St Jean-Baptiste avait raison
Bugünkü vaaz Yahya 4 : 13 üzerine.
Le sermon portera sur l'épître de Jean.
İsa avluda ve Vaftizci Yahya burada.
Le Christ est dans la cour et Jean le Baptiste est ici.
" Yahya Kitabı, 6 : 22, 8 : 16, 9 : 1...
"Trouvez un soutien dans Jean 6 : 22, 8 : 16,"
" General Yahya Pakistan'ın yeni devlet başkanı.
Le général Yahya est le nouveau chef d'état du Pakistan.
"General Yahya bir yıl içinde seçim sözü verdi."
Le général Yahya promet des élections avant une année.
Yahya'nın konuşmasını yayınlamak için kriket maçını durdurdular.
A la place du match, ils diffusent le discours du général Yahya.
... Kral Herod, Yahya'yı zindana attırır. Kral Herod, kardeşi Philippos'un, karısı Herodias ile evlenmiştir.
Hêrode envoya prendre Jean-Baptiste et le fit lier en prison à cause d'Hêrodias, la femme de son frêre Philippe car il l'avait épousée.
Yahya, Kral Herod'a, kardeşinin karısıyla evlenmesinin doğru olmadığını söyler.
Jean-Baptiste disait à Hêrode : Jean-Baptiste disait à Hêrode : "ll ne t'est pas permis d'avoir la femme de ton frêre."
Ve Kral da Yahya'yı öldürür. Ve Yahudilerin tahmin ettikleri şey gerçekleşir.
Hêrode voulait le tuer mais il craignait le peuple juif car celui-ci tenait Jean pour son prophète.
Vaftizci Yahya'nın başının bir tepside kendisine sunulması olduğunu söyletir.
"Apporte-moi sur un plat la tête de Jean-Baptiste."
Kral buna çok bozulur. Ama herkesin önünde söz vermiştir bir kere. Ve emriyle birlikte Yahya'nın başını tepside Salome'ye sunar.
Le Roi s'affligea, mais à cause de son serment et des autres convives, il fit décapiter Saint Jean et sa tête fut apportée sur un plat.
Sonra Aziz Yahya'nın tekrar sahnesi geliyor.
Ce serait le deuxième appel de Jean-Baptiste. Ce serait le deuxième appel de Jean-Baptiste. Là _
Kral Herod, Salome ve Yahya.
Surtout Salomê, Hêrode et Hêrodias. Surtout Salomê, Hêrode et Hêrodias. Jean-Baptiste pose plus de problêmes.
Bu karakterin, Yahya'yı öldürmek için bir çok nedeni var.
Dans l'histoire que nous allons raconter, il y a trois personnages qui ont chacun leur raison de vouloir la mort de Jean-Baptiste.
Kral Herod, Yahya'yı zindana atıyor. Çünkü İsa'nın Peygamber olduğunu söylüyor.
Le roi Hêrode a fait emprisonner le prophête pour avoir dit que Jêsus était le Messie.
Herodias ise Yahya'dan nefret ediyor.
Hêrodias ne pardonne pas Jean de lui avoir dit qu'elle serait punie pour adultère.
Bana en çok ilginç gelen ; Salome'nin içindeki büyük aşk. Yahya'ya karşı duyduğu aşk gerçekten çok derin.
Je trouve bien plus intêressant de croire que c'est la passion, l'amour démesuré de Salomê envers Jean-Baptiste, la lutte entre la chair et l'esprit, qui conduit cette histoire à la destruction du bien-aimê.
Sahnede üç tane aynamız var. Ve Yahya'nın ölümü...
Nous utiliserons aussi pour la scénographie trois miroirs et une petite estrade pour Jean-Baptiste.
Yahya'nın gizli kalmış karakterini hayal etmelisin.
Ca va t'aider à donner un côté mystique au personnage.
Örneğin Yahya'nın Ameliketlerle savaşıyla ilgili ayet.
- Quoi qu'il en soit, ils existent. Prenez le récit des batailles de Josué contre les Amalécites.
Bana Vaftizci Yahya'nın kafasını getir.
"Rapporte-moi la tête de Saint Jean-Baptiste."
Ghea ve Ansela, Yahya'ın çocuklarıdır.
Tous les enfants sont innocents.
Sıradan bir kemik değil, Yahya Peygambere ait olduğu düşünülen bir kemik parçası.
Non pas un simple os, un fragment d'os ayant appartenu à John le Baptiste.
Yahya Peygamber mi?
John le Baptiste?
Yahya Peygamberin parmak kemiği.
La relique de Jean-Baptiste.
Bu kardeş Gregarin, tarikatının son adamı, Yahya Peygamberin gizli tarikatının.
Voici le frère Gregarin, le dernier de son ordre, l'ordre sacré de Jean-Baptiste.
Düşündüm ki... eğer buna dokunsaydın bana, İsa Peygamberin yüzüne baktığında Yahya Peygamberin ne gördüğünü söyleyebilirdin. Böylece imanım tazelenebilecekti, imanım tazelendiğinde de, yardım ettiklerimin imanını tazeleyebilecektim.
Je pensais... que si tu la touchais... tu pourrais me dire ce que Jean-Baptiste a vu quand il a regardé le visage du Christ, et ma foi serait peut-être rétablie, et quand ma foi aurait été rétablie,
Bir tepside Vaftizci Yahya'nın başını getir.
Apporte-moi sur un plat, la tête de Jean-Baptiste.
Vaftizci Yahya'nın kellesini istiyorum...
Je veux la tête de...
Yahya'nın başının kesildiği kısımda.
La seule chose qui me tracassait un peu, c'était que faire... quand on coupe la tête de Jean-Baptiste. J'hésite encore là-dessus.
Salome'nin ruhu ve bedeni bir olup, Yahya'nın ölüsünü takip ediyor.
Je trouve bien plus intêressant de croire que c'est la passion, l'amour démesuré de Salomê envers Jean-Baptiste, la lutte entre la chair et l'esprit, qui conduit cette histoire à la destruction du bien-aimê.
Yahya'nın kısmına mı çalışıyorsun?
Tu y arrives avec le mouvement de Jean-Baptiste?
Vaftizci Yahya.
Jean-Baptiste?
Adını Yahya koyacaksın. Karım çocuk doğurmak için çok yaşlı.
Ma femme est trop âgée pour porter un enfant.