Yapıldı tradutor Francês
9,261 parallel translation
Bunula birlikte nelerin yapıldığını duymak istemiyorum.
J'ai pas envie d'entendre ce qui se passait avec ça.
Buradakilerden biri Nero tarafından niçin ödeme yapıldığını ABADDON'un bütün bunlarla nasıl bağlantılı olduğunu biliyor olmalı.
Quelqu'un ici doit savoir pourquoi toutes ces réclamations étaient payées par Nero et comment ABADDON est lié.
Hadi... Hadi nasıl yapıldığını gösterelim.
Montrons leur comment on fait.
Giriş yapıldı.
Accès autorisé
Gerekli bütün her şey yapıldığında ve konuşulduğunda kulüp yine benim olacak.
Je serai le dernier debout dans mon boite de nuit au bout du compte.
- Ülkeye menfaati olsun diye yapıldı.
Je l'ai fait pour le bien du Pays.
Anlaşmaların yapıldığı bir yerse bir bakmamız gerek.
Faut qu'on aille voir cet endroit.
Duyduğuma göre otobüs seni partinin yapıldığı yere götürecekmiş.
J'ai entendu que ce bus t'emmènera la ou la fête prend lieu.
Çorba kekik ve maydanozla yapıldı ; senden ziyade daha çok benim için.
C'est une infusion de persil et de thym, plus pour ma santé que pour la vôtre.
Sözü Komiser Pounds'a vermeden önce Los Angeles halkını, bu suçluyu yakalamak adına ne gerekiyorsa yapıldığına temin etmek isterim.
Avant que je présente le Capitaine Pounds, Je voudrais juste assurer à la population de Los Angeles Que tous les efforts sont faits pour appréhender ce criminel.
Ayrıca fahişelik yapıldığından da bahsetti.
Et, euh, et elle était... Vous savez, dit-elle était là était la prostitution, mais...
Yeni Şefin evinden Yerel Polis tarafından yardım çağrısı yapıldı.
On a reçu un appel à l'aide de la police tribale à la résidence du nouveau Chef.
Sadece... - Nasıl yapıldığını bilmem gerek.
Je...
1945 ile 1982 arasında... Between 1945 and 1982,... dünya üzerinde 1703'ü aşkın nükleer test yapıldı.
Entre 1945 et 1982, il y avait plus 1 703 tests nucléaire dans le monde entier.
Eğer bir insan olarak yapıldıysa.
- Mais si c'était un homme qui...
Sadece işin yanlış yapıldığını görmek beni deli ediyor.
Ça me rend fou de voir les choses faites de la mauvaise manière.
Efendim. Bagram, işkence ve sorgulamaların yapıldığı bir takas odası ama.
Bagram est un lieu de rétention et de torture.
Zırh da tanklarda kullanılan kurşun geçirmez metalden yapıldı.
Leurs plastrons est fait du même métal impénétrable. Comme leurs tanks.
Yılını hesaba katman lazım. Fıçının yapıldığı meşenin türü...
Il y a l'âge et le genre de chêne utilisé pour...
Dünya Savaşı'nda yapıldı dediğinizi alalım biz. - Macallan'ı mı?
Nous prenons celui de la guerre.
Ameliyat için hazırlıklar yapıldı.
Ils sont préparés et prêts pour l'opération.
- Hatalar yapıldı.
- Des erreurs ont été faites.
- Neyden yapıldın sen?
De quoi êtes-vous fait?
- İsteyerek yapıldığını sanıyordum.
- Je croyais que c'était du volontariat.
Nasıl yapıldığını öğretebilir.
Dis lui comment.
Bir tür değerlendirme işte. Neden yapıldığını görmek için.
Une sorte d'évaluation pour voir de quoi tu es faite.
Rus samur kürkü, sipariş üzerine yapıldı.
De la fourrure de zibeline, fait sur mesure.
Bizi Stark silahlarına ulaştıran isimsiz ihbarın yapıldığı telefondan parmak izi çıkarabilecek miyim diye bakacağım.
L'appel anonyme de l'autre jour... Je vais essayer de relever des empreintes.
- Bu neyden yapıldı?
En quoi est faite cette chose?
Bak, sadece fışkırma değil, fışkırma başına koca nakliyeler yapıldı.
J'ai reçu une livraison de bouchons qui ne vaporisent pas.
Sosisin nasıl yapıldığını bilmek istemezsin derler.
Pas moi. Comme on dit, personne n'aime savoir comment on fait une saucisse.
- Bana yapıldı.
Ce qui m'a été fait, à moi.
- M5-10 senin gibi adamlar için yapıldı.
M5-10, créé juste pour des gars comme vous. Markridge...
Mahogany mi? Evinin tahtadan yapıldığına çok sevindim.
Heureux que votre maison soit en bois.
Mesajların ve aramaların yapıldığı sırada telefonu Bay Miller'ın kullandığını kanıtlayacak neyiniz var?
Avez-vous une preuve que M. Miller utilisait son téléphone quand ces appels et textos ont été envoyés?
- İlk defa duyuyorum. Eşyalarının iadesi için şantaj yapıldığından bayağı sarsılmış geliyordu sesi.
Il était plutôt choqué... il doit payer pour récupérer ses affaires.
Evet. "Gerçek, maskenin yapıldığı yerde yatıyor."
"La vérité réside où le masque a été fabriqué."
Brandon'ın ameliyatları Lakewood General'da yapıldı.
- Je ne sais pas.
"Gerçek maskenin yapıldığı yerde yatıyor."
"La vérité se trouve où le masque a été fait."
Evet, bunların hepsi yakınlarda kutsal olmayan seramonilerin yapıldığını gösteriyor.
Oui, tout semble mener vers la pratique d'une cérémonie profane.
Adli tıp görevlileri yaralarının kendi kendine yapıldığını görecektir.
Le coroner verra qu'il s'est infligé ses blessures.
Nasıl lavabo yapıldığını öğrenmenin amacını anlamadım.
Je ne vois pas en quoi apprendre a réparer un évier va m'aider.
İnanmayacaksınız ama birkaç hafta önce Truth'a silahlı saldırı yapıldığı sırada Holly de oradaymış.
Tu ne me croiras jamais, mais la fusillade au Truth il y a quelque semaines de ça,
Seçimlerde hile yapıldığını düşünüyorum.
Je pense que les élections sont truquées.
Nina Ron'nun ilk eşinin söylediği evine yapılan üç cevapsız aramada kullanıldığını onayladı.
Mais Nina a confirmé qu'il a été utilisé pour passer 3 courts appels chez Ron aux mêmes heures que la première femme nous a donné pour les appels sans réponse.
Creedmoor'un en büyük yıldızlarının çoğu elektronik dans müziği yapıyor. Empire pek bu tarzı kullanmıyor.
La-la-la plupart des plus grandes stars de Creedmoor sont dans l'EDM et Empire ne fait pas vraiment d'EDM.
Saçım da yapıldı.
Le Blue-Ber est sur le chemin, mes cheveux sont fait.
Ya öyle ya da böyle son birkaç yıldır bu işi yapıyor.
Des téléchargements depuis le téléphone de l'agent immobilier indique qu'il a rencontré quelqu'un nommé Lydon.
Hayalet Avcıları web dizisini yaklaşık bir yıldır yapıyoruz.
Nous avons fait les web séries des Ghost Seekers depuis un an maintenant.
Pek çok evli çift ayrıldıklarında birbirlerinin boğazlarına yapışıyorlar.
La plupart des couples mariés qui rompent, ils se déchirent.
- Bir yıldır Nasyonel Sosyalizm için yemek yapıyorsunuz demek?
Vous cuisinez pour le national-socialisme?