Yasında tradutor Francês
25,583 parallel translation
Bir de benim için hayal dünyasında yaşıyor diyorlar..
Et ils me appellent délirant.
- Evet, 50 yaşında değilsin.
Ouai, t'as pas 50 ans.
Köpek yaşı babında 56 yaşındayım.
J'ai 56 ans en années de chien.
Tekrar 10 yaşında gibiyim.
Comme si j'avais de nouveau 10 ans.
Isırmayı seven arkadaşımız... 400 yaşında, firari bir Hollanda canavarı ama kimseyi uyaramıyoruz ve yardım isteyemiyoruz.
Comme la morsure de notre cher ami, d'accord, alors... nous avons un monstre Hollandais de 400 ans qui s'est échappé, mais aucun moyen d'alerter quelqu'un ou d'appeler de l'aide.
Beni ortadan kaybolmakla suçladı. 15 yaşında olduğunu ve doğal olarak kaltak gibi davrandığını biliyorum ama kafamı gerçekten allak bullak etti.
Elle m'a accusée de l'avoir effacé, je sais qu'elle a 15 ans et que logiquement ça fait d'elle une conne, mais c'est vraiment en train de m'emmerder.
Bridgemont Orta Okulu'nda 13 yaşındaki bir çocuk bacağını kaybetti.
Et une élève de 13 ans a perdu une jambe au collège de Bridgemont.
15 yaşındaki kardeşimin kendi hayatını da benimkini de mahvetme planları dışında mı?
Hormis ma petite sœur de 15 ans qui prévoit de ruiner sa vie et la mienne?
Hayır, ben çocuklarımı seviyorum ama doğurduğumda 15 yaşında değildim.
Non, j'adore mes bébés, mais je les ai pas eu à 15 ans.
"Christopher Ryan Hall, 75 yaşında ölmüş."
"Christopher Ryan Hall est mort à 75 ans".
Savcı raporu burada. Michael Thorne, 55 yaşında. Salı günü ölmüş.
Le rapport du médecin légiste sur Michael Thorne, 55, est mort mardi.
11 yaşında bir çocuk gecenin 10'unda burada ne yapıyor?
Qu'est ce qu'un enfant de 11 ans fait dehors à 22h?
Christopher Ryan Hall, 75 yaşında ölmüş.
"Christopher Ryan Hall" est mort à 75 ans.
Nathalie Duchamp, 29 yaşında.
Nathalie Duchamp. 29 ans.
Kelsey 20, Tyler 19 yaşında.
Kelsey a 20 ans. Tyler en a 19.
- 2 yıldır. Yani Nathan videosunu çekmeye başladığında Tyler 18 yaşında değildi.
Ce qui veut dire que Tyler avait presque 18 ans
Taylor. Kaç yaşında?
Quel âge a-t-il?
Bakın, bende de 15 yaşında bir tane var.Nasıl olduğunu biliyorum.
J'ai un adolescent de 15 ans. Je sais ce que c'est.
Norman 18 yaşında olduğu için, tedaviye rızasını belirten bir form dolduracak.
Mais puisque Norman a 18 ans, il doit signer l'accord lui-même. Mais il n'a pas toute sa tête.
25 bin yaşında.
Elle a 25 millions d'années
Belardo 47 yaşında.
Belardo a 47 ans.
Çok genç yaşta tüm New York baş piskoposluğunu devralıyor. 42 yaşında kardinal oluyor.
Très jeune, les pleins pouvoirs à l'église de New York, il devient cardinal à 42 ans.
Dokuz yaşında çocuklarla çalışmam ben.
Je ne travaille pas avec des gamins de neuf ans.
İnsan üç yaşında bir çocuğu nasıl terk eder?
Comment peut-on abandonner un enfant de trois ans?
18 yaşında lösemiden ölmüş. Ölüm döşeğinde demiş ki :
Elle mourut à l'âge de de dix-huit ans, d'une leucémie et sur son lit de mort, elle dit un jour :
Ben de elli yaşında oldum.
Moi aussi un jour j'ai eu 50 ans tu sais?
Çünkü 8 yaşımdayken gördüm. Colorado'da bir nehrin kıyısında gördüm barışı.
Parce que je l'ai vécu quand j'avais huit ans sur les rives du Colorado...
Benle arasında güven kurma konusunda sıkıntı yaşıyor.
Il passe un mauvais moment à établir la vérité avec moi.
- 18 yaşında daha.
Il a 18 ans.
21 yaşında ben askerken!
J'ai passé 21 ans dans l'armée!
- Kaç yaşında demiştin?
- Elle a quel âge, tu as dit?
Kocası kızları yaşında biriyle ilişki yaşıyor.
Apprendre que ton mari a une liaison avec une nana de l'âge de ta fille...
Yani diyorsun ki, eğer bilseydik kocasının 23 yaşında bir çıtıra çaktığını Chiara'ya söylememiz gerekirdi, öyle mi?
D'après toi... en admettant qu'on le savait, on aurait dû dire à Chiara : "Ton mari baise un canon de 23 ans"?
- 23 yaşında mı?
- 23 ans?
- 22 yaşında bir sürtük yüzünden demek istedin herhâlde.
- À cause d'une petite pute de 22 ans.
- Sofia kaç yaşında?
- Quel âge a Sofia?
- Kaç yaşında bu kadın?
- Quelle âge elle a?
- Harikalar Diyarı'nda mı yaşıyorsun sen?
- On dirait Alice au pays des merveilles!
Ben artık 20 yaşında değilim.
Je n'ai plus 20 ans.
Annene kızgınsın çünkü. 15 yaşında bir çocukla çıkıyor.
C'est le cas, elle sort avec un gamin de 15 ans.
Aslında, karşılaşacağımız vampirlere karşı yük çoğu bende, senin yedi katın yaşındalar mıydı?
En fait, je m'occuperai de la plupart des grosses charges vu que les vampires que nous affrontons ont, quoi, sept fois notre âge?
Bir dakika, o dokuz yaşında falan değil miydi?
Attends, n'a-t-elle pas, genre, neuf ans?
Kevin 18 yaşında.
Kevin a 18 ans.
Henüz 8 yaşında.
Elle n'a que 8 ans.
Eğer şuan senin yaşında olsaydım...
Moi, si j'avais ton âge maintenant...
Neden? Çünkü kendisi 100 yaşında ve bilgisayar kullanmayı bilmiyor.
Parce que c'est un vieux débris qui ne sait pas utiliser un ordinateur.
Işığa dua etse de Elliot karanlığın içinde öldü ve siz üçünüz dışında kimse yasını tutmaya gelmedi.
Il priait pour la lumière, mais Elliot est mort dans l'ombre, avec personne pour le pleurer, à part vous trois.
Açtığında ise o kâbusun gerçek olduğunu hatırlayana kadar kısa süreliğine huzur yaşıyorsun.
Chaque fois que tu les ouvres, la paix est de courte durée, car tu sais que le cauchemar est réel.
Andrea Valdez. 62 yaşında.
Andrea Valdez. Elle a 62 ans.
Aslında 60 yaşında hissediyorum.
En fait, je ne sens pas un jour de plus que 60.
10 yaşında Zaman Efendileri'yle dolu bir evde mutlu mesut yaşayabiliyorum.
Je peux gérer facilement Avec une maison pleine de Maître du temps âgé de 10 ans, je pense que je peux parfaitement m'occuper de cette version adulte.