Yazan tradutor Francês
3,561 parallel translation
Bölümleri yazan Russell T. Davies'in beni arayıp "Yvonne'a yaklaşırken,... inanılmaz etkileşim yetenekleri olan bir kadın düşünmeni istiyorum,"
Je me rappelerai toujours de Russel T. Davies qui a écrit ces deux épisodes, qui m'a appelée en disant, "Quand tu joueras Yvonne, " je veux que tu penses à une femme
Bence Doctor Who kadın karakterler için mükemmel şeyler yazan, harika roller veren çok az programdan biri.
Je trouve que Doctor Who fait partie des séries peu nombreuses dont l'écriture est géniale, et donne des parties excellentes aux femmes de la série.
Vermiş olduğun bilgilere bir teşekkür olarak seni, üzerinde polis yazan bir arabayla evine bıraktıracağım.
Comme signe de notre gratitude pour les informations que tu as fournies, Je te ferai ramener chez toi dans une voiture de la police.
Ehliyetinde yazan gerçek yaşını gördüm.
J'ai vu ton permis de conduire avec ton âge réel dans ton dossier.
Tutuklama raporunu yazan kimdi? Evet, dogru.
Qui a écrit le rapport d'arrestation?
Bir dileğimiz olsa, onun en sevdiği filmi ilk defa izlemiş gibi olmayı dileyeceğini makalesinde yazan bir sinema eleştirmeni vardı.
J'ai lu une critique de film une fois, qui disait que si l'on pouvait avoir un seul voeu, cela serait de regarder notre film préféré pour la première fois.
Dövmede yazan Milah kim?
Qui est Milah sur le tatouage?
Neden sen bitirmiyorsun? Grid'in güvenlik programını yazan sensin.
Pourquoi tu ne peut pas le finir.Tu était celui programmé pour sécuriser la Grille.
McKinley Muckraker için yazan bir eleştirmen.
Le critique théâtral du Fouille-merde de McKinley.
Burada "Lisa Simpson" yazan koca bir başlık var!
Oh, il y a tout un sujet intitulé "Lisa Simpson"!
Daha önce hiçbir işe yaramayan ilaçlar yazan doktorlara da göründüm.
J'ai vu d'autres docteurs avant qui m'ont prescrit des pilules qui n'ont jamais semblé marcher.
Kutunun içinde yazan bir seri numarası var.
À l'intérieur, un numéro de série.
Bu arada, "çocuk" yazan her yeri "yaşlı kişi" olarak değiştirebilir misiniz?
Vous pourriez remplacer "enfant" par "personne âgée"?
Bu şaheseri yazan biri var mı?
Quelqu'un prend des notes?
Zarfın içinde, üstünde numara yazan bir kart var.
Il y a une carte avec un numéro.
Kutunun üzerinde yazan bir slogan.
C'est le slogan sur la boite. Du moins je crois.
Listeyi biliyorum ve o listeyi yazan kişi senin öldüğünü görmek istiyor.
Je sais pour la liste, et l'homme qui est l'auteur veut votre mort.
Onu yazanın kafası çalışıyormuş o zaman.
Alors celui qui l'a écrit est brillant.
Bu Eagleton ile sınırımızda Pawnee tarafında yazan.
Voilà le panneau de Pawnee à la frontière d'Eagleton...
Hayatımı yazan şeytan tarafından yapılan analizlerle ilgilenmiyorum.
Je n'ai pas envie d'être psychanalisée par mon biographe démoniaque.
Bu bölümü yazan mı, yoksa Vanity Fair için olan bölümü yazan mı?
Celui qui a écrit ce chapitre ou celui dans Vanity Fair?
Burada yazan isim benim ismim de oradan.
Parce que ce nom là... C'est moi.
Basının hedefi olmak kimsenin hoşuna gitmez ama duyduğum kadarıyla bu yazıyı yazan adam erkek arkadaşınmış.
Personne n'apprécie d'être montré du doigt, mais un bizutage organisé par ce que j'entends dire, ton petit ami?
Bir de üzerinde "Bir elmanın iki yarısı" yazan küçük elma şekerlerinden istiyorum.
Et avec de la menthe, car on sera "frais l'un pour l'autre".
Kocama hamile olduğumu ona üzerinde "dünyanın en iyi babası" yazan bir tişört vererek söyleyecektim.
J'aurais dit à mon mari que j'étais enceinte, en lui offrant un T-shirt "Le meilleur père au monde."
"Sonuca ulaşılmazsa para iadesi" yazan reklamım.
Résultats garantis ou vous êtes remboursé.
Sanırım buzdolabında, üzerinde Dr. S. yazan yarım tavuklu sandviç bıraktım.
Je pense avoir laissé la moitié d'un poulet Philly dans le frigo, noté " Dr.
Ayak tırnağı makasımı geri verdi ve "Kuyruklu yalancının evi" yazan külotlarımı da.
Elle m'a rendu mon coupe-ongles... et mon caleçon "home of the whooper" ( = burger king )
Randy Scott Knobson tarafından imzalanmış, tüm Fast and Furious filmlerini yazan adam.
Regarde, c'est signé par Randy Scott Knobson, le mec qui a écrit tous les films Fast and Furious.
Dolapta üzerinde "Theresa" yazan bir yoğurt varsa demek ki o sadece Theresa'nın hakkı!
S'il y a un yaourt dans le frigo marqué "Theresa" seule Theresa a le droit de le manger.
95 maddelik tezi yazan kimdir?
Qui a écrit les 95 thèses?
Elimizdeki tek şey "Askerlerimizi Destekliyoruz" yazan çıkartma ve Axl da onu "Alt yerlerimizi Destekliyoruz" a dönüştürdü.
Tout ce qu'on a c'est "supportez nos troupes" en autocollant pour voiture. et Axl a détourné ça en "supportez nos poupes."
Burada yazan 10 Ekim 2008 raporuna göre sizinle, Bay Wheeler, sesli bir tartışma yaşamış.
Je vois ici qu'il a été rédigé par le service des ressources humaines le 10 Octobre 2008 pour s'engager dans une altercation avec vous, M. Wheeler.
Kamyonete benziyor ama ışık ve görüş açısı az olduğu için plakada yazanı okuyamıyorum.
On dirait un camion, mais à cause du manque de lumière et de l'angle, je ne peux pas lire la plaque d'immatriculation.
Üzerinde isimlerimiz yazan tokmaklar yaptım, böylece uygun şekilde sıralayabileceğiz.
Ouais, j'ai fabriqué des marteaux avec vos prénoms dessus, et on peut par conséquence, les bouger.
- Ne? Üzerinde "at kafası" yazan resmi bir belge mi bu?
C'est un document officiel avec écrit "cervelle d'un âne"?
Nuh'un gemisi hakkında yazan adam mı yoksa onu Hudson nehrinde kullanan adam mı olmayı tercih ederdin?
Tu aurais préfèrer être celui qui écris au sujet de l'arche de Noé, ou celui qui la fait naviguer sur la rivière Hudson?
Üzerinde köpeğinin adı yazan bir kolye... hem O'nun neyi sevdiğini bildiğimi gösteriyor... hem de çok abartılı değil... basit ama düşünceli.
Un collier avec le nom de son chien, Dolly Parton, dessus. ça montre que je sais ce qu'aime Tansy Mais ce n'est pas trop.
Pedofili, huzur bozucu gibi konuların kavramları yanlış şeyler yaptırır, sevimli, masum, genç aşık gibi şeyler ortaya çıkartmak bana bu şakaları yazanın yüksek ihtimalle bir kadın olduğunu söyler. Hayır.
Et bien, le fait de prendre un sujet aussi dérangeant que la pédophilie, retourner ça dans sa tête pour créer quelque chose doux et innocent comme un amour de jeunesse me dit que cette blague a probablement été écrite par une femme.
Her şekilde yazan astronot kalemlerinden lazım bana.
J'ai besoin d'un de ces stylos d'astronaute, qui écrit la tête en bas.
Uçakla havaya yazı yazan birine evlenme teklif ederken kullanmıştı.
{ \ pos ( 192,200 ) } Pour sa demande en mariage à un écrivain du ciel.
Görevli, yerleri yeni paspaslamış. Bon Jovi "Dikkat Kaygan Zemin" yazan bir levhanın yanında duruyor!
le portier nettoyait le sol bon jovi est debout à coté d'une pancarte qui disait "attention, glissant quand mouillé"
Hatta bu konuda tweet yazan ünlüler bile var.
Il y a même des célébrités qui tweet là dessus
Yüzlerce insana karşı konuşuyormuşum gibi görünmesini sağlayacağım sonra da blog yazan annelerin sitelerine yüklediğimde de hazırız demektir.
Regarde, man, la vidéo est prête. Fais comme si je parlais à des centaines de gens et met la sur les sites de blogs des mères.
Bu hikayeyi yazan her kimse kesinlikle cezalandırılmalı...
L'auteur de cette pièce vulgaire et ridicule devrait être jeté au cachot.
Yüzbaşı, bu kağıtta bilgileri yazan adamla, baktığım adamı özdeşleştirmekte zorlanıyorum.
J'ai de la difficulté à reconnaître l'homme décrit sur ce papier quand je vous regarde.
Yöneten Joris Ivens. Yazan Ernest Hemingway. John Dos Passos'un işbirliğiyle.
Réalisé par Joris Ivens, écrit par Ernest Hemingway en collaboration avec John Dos Passos.
Esasen yazan şey.. " Dikkat.
Fondamentalement, ce que tu lis c'est... un avertissement.
Notta yazanı bana söylemeni istedim çünkü okuma bilmiyorum.
Et ta Kryptonite?
İsimleri yazan diğer insanlar da katil casuslar mı yani?
Alors, tous ces autres noms... Ce sont aussi des noms de tueurs?
"Trajedi" yazan yer.
Ça s'appelle "Tragédie".