English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ Y ] / Yedide

Yedide tradutor Francês

547 parallel translation
Kokteyl servisine yedide başlayalım.
Je préparerai les cocktails pour 19 h.
Sonra sola çevir ve yedide dur.
Tourne ensuite à gauche et arrête au chiffre sept.
Sola çevir ve yedide dur.
Tourne à gauche et arrête au chiffre sept.
Sabah yedide, daha erken değil.
À sept heures du matin, pas avant.
Madem bugünlerde çok dakiksin. Saat yedide.
Et puisque tu es si professionnel ces derniers temps, 19 h.
Martin'in sekiz buçukta geleceğim deyip de yedide gelmesi komik değil mi?
C'est bizarre que Martin se soit pointé à 19 h alors qu'il avait dit 20 h 30.
Yedide?
- OK. Vers 19 h?
Saat yedide, sen de gel.
Vous y serez? A 7 heures.
Şimdi gitmem lazım. Saat yedide sinemanın önünde buluşalım.
On se retrouve devant le ciné à sept heures.
Saat yedide?
Sept heures?
Murray Baba, bölgesel düzenlemelerden dolayı geceyarısı Noel kutlamalarının sabah yedide olacağını bildirdi. Ayrıca şöyle bir ekleme yaptı,
Le père Murray fait savoir que la messe de Minuit sera célébrée à 7 h du matin.
Akşam yemeği saat yedide.
Le dîner est à 7 heures.
Yedide uyandırırım seni.
Je te réveillerai à 7 heures. Le bateau part à midi.
Saat yedide ofisime getirir misin onu?
- Peut-elle être à mon bureau à 19 h?
Kaptanınız sabah yedide ada komutanına rapor verecek.
Le commandant de l'île veut voir votre capitaine ä 7 h 00 demain.
Bu sabah yedide suladım ben.
Je les ai arrosées ce matin.
Yedide görüşürüz. - Yapabilirsen.
- Si je peux.
Pazar, Termini İstasyonu, yedide.
Dimanche à 7h à la gare Termini.
- Sabah yedide yerimizde olmalıyız.
- Soyons prêtes à 7 heures, demain.
O zaman bu akşam yedide geliyorum.
Dans ce cas, je passerai ce soir à sept heures.
- Tam yedide.
Sans faute? - Sans faute.
O arkadaş da hastaneye sabah yedide geliyormuş.
Je savais que ce jeune homme prenait son service á 7 h.
Saat yedide de yemek yiyeceğiz.
On dîne au 21, à sept heures.
Ancak atıştıracak vaktim var. Yedide coğrafya dersim var.
J'ai ma géographie à 7 h.
Bu sabah saat yedide onu almaya geldiler ve onu terasta buldular.
Ils sont venus le chercher ce matin, à 7 h.
Yarın yedide bizim kafede olur musunuz?
Voulez-vous m'attendre demain â 7 h dans la première salle de notre café?
- Tamam, yedide orada olurum.
- Entendu. J'y serai. À 7 h.
Onun gibi bir kız yedide gelmiş, beni bulamayınca bir dakika sonra gitmiş olabilir, diye düşünüyordu.
Une fille comme elle peut parfaitement être venue et repartie â 7 h 01 ne me trouvant pas.
- Yedide!
A 19 heures.
- O halde, saat yedide
- Alors, à 7 h?
Gemi bu sabah saat yedide Venezüella'dan yola çıkmış.
Le bateau est parti ce matin pour le Venezuela à 7 heures.
Burada yedide buluşalım. Siyah kravat.
Revenez ici à 1 9 h. En tenue de soirée.
Elisabetta yedide uyandır beni. Yedi buçukta da araba hazır olsun.
Elisabetta, que la voiture soit prête à 7 heures 30.
Her sabah yedide, bir subay ve iki mürettebat mahkûmların egzersizini denetleyecek.
A 7 heures tous les matins un officier et deux membres d'équipage dirigeront l'entraînement des prisonniers.
Yedide döner misin?
Tu seras là vers 7h?
- Yedide.
Pas sur le sept.
Saat yedide bütün memurları personel toplantısı için istiyorum Paris şehrini sokak sokak savunmak için plân hazırlayacağız.
À 7 h, je veux voir tous les officiers pour mettre au point le plan de défense de Paris, rue par rue.
Bölüm yedide miydi yoksa altıda mı?
Etait-ce au chapitre sept ou au chapitre six?
Şüphesiz bölüm yedide de olabilir
Bien que, évidemment, ça pourrait être au chapitre sept.
Saat yedide seni almaya geliyorum, ama otomattan yemeyeceğiz, Park Avenue'ya gideceğiz.
Je viens te chercher à 7 heures, pas de distributeur automatique, mais un restaurant sur Park Avenue.
Tamam, yedide görüşürüz.
Alors à sept heures.
- Yedide.
- A sept heures.
Yarın sabah sabah yedide.
Demain matin, 7 heures. Non!
Hayır, bu akşam saat yedide!
Ce soir, 7 heures!
- Şaka mı ediyorsunuz? Ben yedide uyurum.
- À cette heure-là, je dors.
Sabah yedide ikimiz de uyuruz.
À 7 heures, nous dormons. Tous les deux.
Teftiş saat yedide.
Elle dure jusqu'à 7h.
Saat yedide.
- À 19h.
Yedide altı yapar.
Le fugitif est, croyons-nous, grièvement blessé. Six sur sept.
- Tam yedide.
J'aimerais que tu dînes avec moi.
Trenim yedide hareket ediyor.
Mon train part à 7h.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]