Yenilmez tradutor Francês
905 parallel translation
Yenilmez Ölüm, oldu bu savaşı kazanan
Invincible, La Mort avait gagné.
Benim önümde bu sıralarda oturan savaşın ilk yılında hizmet uğruna her şeyi bırakıp giden bir delikanlı ; savaş meydanlarında Almanya'yı yenilmez yapan demir gençlerden biri.
Un jeune qui s'asseyait devant moi sur ces mêmes bancs... qui a renoncé à tout pour s'enrôler dès les premiers jours de la guerre. L'un des jeunes hommes de fer qui ont rendu l'Allemagne invincible. Regardez-le.
İşte o zaman, Partide en itaatkar olan bizler... Nasyonal Sosyalist düşüncenin en yüksek simgeleri olacağız... sonra Parti, Alman halkının ve Reich'ın... ebedi ve yenilmez sütununu yaratacaktır.
Alors seulement, avec notre attachement le plus obéissant au Parti... nous deviendrons l'incarnation la plus haute de la pensée Nationale-Socialiste... alors le Parti matérialisera... dans un pilier éternel et indestructible le Peuple et le Reich allemands.
Benim midillimin adı Yenilmez.
Le mien s'appelle Invincible.
İnsanlarımızın evlerinin üstünden yükselir, güçlü muhafızlar gibi Hristiyanların yenilmez imanını canlı tutar.
elles s'éIévent au-dessus des maisons comme de puissants gardiens de Ia foi invincible des chrétiens.
Hog Wallow Çocukları, Sangamon Köyünün yenilmez şampiyonları.
L'équipe des Porcs, champions en titre du comté.
Hey, yenilmez lider!
Salut, ô chef invincible!
Yenilmez gücüm için, yeni bir çağ için, gelişmiş zekam ile dünyayı değiştirmek için!
A mon pouvoir invincible, à une nouvelle ère... à un monde changé par mon génie qui le guidera!
Orijinal "Yenilmez Morgan".
"L'invincible" Morgan
Anımsarsanız, size söylediğim gibi Fransa yenildi yenilmez orduları darmadağın edildi.
La France est anéantie, comme je l'avais prédit... et ses armées invincibles, totalement vaincues.
Barajlarınız yerle bir olacak, her şey sulara kapılacak yenilmez ordularımız, nihai hedefe koşacak.
L'eau déferle de vos barrages, détruisant tout, alors que notre armée invincible approche de ses objectifs.
Sör Arthur Conan Doyle'un yarattığı ölümsüz hayali karakter, Sherlock Holmes yaşlanmayan, yenilmez ve değişmez bir kişiliktir.
Sherlock Holmes, le personnage immortel créé par sir Arthur Conan Doyle, n'a pas d'âge.
- Onu yenilmez biri gibi tarif ediyorsunuz.
Vous le croyez invincible?
Yenilmez Fransız ordusu kaçmaktaydı.
L'invincible armée française, en déroute.
Yenilmez Kolychev, neden konuşmuyorsunuz?
Kolytchev-Non-Ecrasé, pourquoi ne dis-tu rien?
Yenilmez Devlin aşık olmuş... hemde kelime bile sarf etmeye değmeyecek birisine.
L'invincible Devlin amoureux d'une fille qui ne mérite pas un regard.
Danlıların yenilmez lideri...
Invincible chef des Danites!
Amaç yoksulluğu değil bölünmüşlüğü yenmek ve Hun'ları saldırılamaz, yenilmez birleşik bir halk yapmaktı.
Pas pour combattre la misère. Mais pour conquérir la dignité. Pour faire des Huns, un peuple uni.
Eğer bir aile şirketi olmuş olsaydık yenilmez olurduk.
Épousez-moi et nous créerons ensemble la société.
Yenilmez şampiyon kim?
Qui est le champion?
Nick Benko, yenilmez olduğuna inandırmam için tuttu beni.
Nick Benko m'a payé pour les écrire.
El Toro yenilmez.
Personne ne peut me descendre.
Ama yenilmez bir güçle korur.
Mais pour protéger, il est invincible.
Yenilmez, ölümsüz tek ayaklı bir karga.
Un corbeau invincible, immortel et avec une seule patte.
Bu Alman donanması yenilmez çünkü Disiplinli bir donanmadır. Verilen bir emrin Ne olduğu önemli değildir.
L'armée allemande est invincible parce qu'elle obéit aux ordres.
Beyazlarım tribünün yenilmez siyahlarıyla yarışacak.
Mes chevaux se mesureront aux invincibles chevaux du tribun.
Kadehimi,.. ... sevgi ve şükranlarımızla yenilmez, şanlı ordumuzun kahraman askerlerinin şerefine kaldırıyorum.
Permettez-moi de lever mon verre à la santé de nos combattants à ces héros de notre glorieuse Armée.
O bizim yenilmez silahımız.
C'est notre arme invincible.
Bu gerçeklestigi takdirde, bizi yenilmez yapar.
Cette arme devrait nous rendre invincibles.
Yenilmez!
lnvincibles!
Yenilmez sözü dogru olacaktir.
lnvincible serait le mot juste.
Görünen o ki Sir Arthur, sizin askerleriniz yenilmez.
Ce sont vos soldats, Sir Arthur, qui sont invulnérables.
Fakat sonra Mayaların tahta silahlarına karşı kendilerini yenilmez kılan metal kılıçlarıyla batıdan işgalciler geldi.
Puis les conquérants sont arrivés de l'Ouest avec des épées de métal qui les rendaient invincibles.
Yenilmez görünüyorsunuz, Bay Bond.
Vous semblez être imbattable, M. Bond.
Görüyorsun, küçük oyuncakların yenilmez değiller, değil mi?
Donc, voyez-vous, votre petit jouet... n'est pas... infaillible, n'est-ce pas? Hum?
Yenilmez değil.
Il n'est pas invulnérable.
Fransız pilot Monako'da yenilmez ama bugün İngiliz pilot pistin bazı bölümlerinde daha hızlı.
L'invincible Français doit composer avec l'Anglais qui est plus rapide que lui à certains endroits.
Yenilmez, şanlı ve her zaman muzaffer...
"Invincible, glorieux " Toujours victorieux
Çıkmasına izin verme, O yenilmez bir Galya'lı.
Ne le laisse pas sortir, c'est un de ces gaulois invencibles,
Hayır, bu gerçek iksir ise senin gücünü arttırır... ve yenilmez olursun.
Si cette potion est la vraie, tes forces découpleraient. Tu serais invencible.
Sezar, Bonus Belonus bizim sihirli iksirimize sahip olup... yenilmez ve İmparator olmak istiyor..
Caius Bonus était tant impatient de se procurer la recette d'une potion magique qui l'aurait rendu invincible et qui lui aurait ouvert la route vers le trône impérial.
Kendini yenilmez mi hissediyorsun?
A vous prendre pour un dur?
Kuracağımız yeni Almanya o kadar güçlü, o kadar yenilmez olacak ki hiçbir millet yeniden doğuşumuza meydan okumaya cüret edemeyecek.
On va construire une nouvelle Allemagne puissante et invincible au point qu'aucune nation n'osera s'opposer à notre renaissance!
* Gümüş Anka, Bir çok insanı öldürdün * * Sana "Yenilmez" derler ama.. *
On dit que personne ne peut survivre à ton épée.
Pis kokularını dokundukları şeyde bırakıp onları yenilmez hale getiriyorlar.
Ils laissent leur odeur sur tout ce qu'ils attrapent.
Bütün nakitini kazanınca, taşa bahis yapması için görünüşte yenilmez bir eli ona verip ayartırsın.
Quand il n'aura plus de liquide, vous le pousserez à miser la pierre, en lui donnant l'illusion d'avoir une main imbattable.
Marcos'taki bir milyon dost bizleri yenilmez kılacak.
Aidés de nos amis de Marcos, nous deviendrons invincibles.
Dartlarınla... çiçeği vurabilirsen O zaman, Yenilmez köyüne gidip...
Si ton dard arrive à décrocher ma fleur, alors tu pourras annoncer à nos amis notre mariage
Yenilmez köyüne vardığımızda benim karım olacaksın
Les gens de la Maison Wudi vont très vite apprendre la bonne nouvelle.
APARAJITO ( YENİLMEZ )
APARAJITO - L'INVAINCU
Kendinizin yenilmez, geminizin ise ele geçirilemez olduğunu sanıyorsunuz.
STAR TREK VI :