Yoyo tradutor Francês
108 parallel translation
Ama bir iş adamı olarak bunu konuşmalıyım. Frankın durumu biliniyor. İniyor çıkıyor.
Mais entre hommes d'affaires... le franc étant ce qu'il est - il joue au yoyo - je préférerais être payé en dollars.
Bana ne zaman yoyo alacaksın?
Mon yo-yo, tu me l'achètes quand?
Bana bir yoyo alacağına söz vermiştin.
Tu m'as promis de m'acheter un yo-yo.
Sana yoyo alacağım diye söz verdiğimden emin misin?
Je t'ai vraiment promis de t'acheter un yo-yo?
Babama yoyo hakkında bir şey söyleme ben de senin hakkında konuşmayım.
Si tu lui dis pas... je dirai rien sur toi.
Yoyo nerede?
Le yo-yo?
Bernini kardeşler, canlı yoyo gibiler.
Les frères Bernini, les yoyos humains.
O Muzzy, canlı yoyo olarak harikaydınız.
Oh Muzzy, vous et les yoyos humains, vous étiez superbes.
Şu beyaz ceketli yoyo kim?
C'est qui le bouffon en blanc?
Yoyo gibi girip çıkıyorlar. İşte McNaughton. İskoç.
L'Ecossais McNorton craque.
Sam, eğer bu akşam eğlenmek istiyorsan yanında yoyo götürsen iyi olur.
Sam, si tu veux t'amuser ce soir, tu as intérêt à emporter un yo-yo.
Emirleri uygulamaya çalışıyorum, kırbaçlanıyorum.
J'obéis comme un yoyo! Mets-moi à la P.A.F.!
Yankee Doodle Floppy Disk, Foxtrot Zulu Milkshake konuşuyor.
Yoyo Dodo Faux Derche, ici Foxtrot Zoulou Milk-shake.
Biliyor musun, kendime bir yoyo almayı düşünüyorum.
Je songe à m'offrir un yo-yo.
Ayrıca Yayo Escobar'ın yeğeni çıktı.
Et le bonus, Yoyo était le neveu d'Escobar.
- Hava sıcak, Yoyo. - Açlıktan ölüyorum.
Mais non!
Yoyo'nun doğum günü.
C'est l'anniversaire de Yoyo!
Eşyaları toplayalım.
Venez, Yoyo.
Peki, kadehimi, Yoyo'nun 35. yaş günü şerefine kaldırıyorum tabii sizce de sakıncası yoksa.
Bon... je lève mon verre aux 35 ans de Yoyo!
Yoyo'ya içelim...
A la santé de Yoyo...
Evet, 15 yıldan beri hep yanımda olan asla şikâyet etmeyen, her daim neşeli çocuklarımın annesi Yoyo'ya.
A la mère de mes enfants,.. .. avec qui je vis depuis 1 5 ans... Qui ne se plaint jamais...
Yoyo için bir güzellik yapmanı istemek, sana çok mu fazla geliyor?
C'était au-dessus de tes forces?
Teşekkürler Yoyo.
Merci, Yoyo.
Teşekkürler Yoyo.
C'est ça!
- Sen git.
Yoyo!
Ya da en azından penisimi bir yoyo gibi kullanıp etrafta gezinebilirim.
Autrement, si mon penis pouvait servir de baton sauteur, je pourrais voir du pays.
O bacaklarla insanı yoyo gibi oynar.
C'est vrai, elle a des jambes interminables.
Vinny, sen bir serserisin hayır-hayır, ileri geri, ileri geri.
T'es un vrai yoyo, tu sais?
- Sevişmediğimiz için mi?
J'ai l'impression que tu joues au yoyo.
Ben yoyo değilim!
Je suis pas un yo-yo!
Sanırım kendime gidip bir içecek alacağım.
Je crois que je vais m'offrir un yoyo.
W.E.B. DuBois, Yo-Yo Ma.
"Double V Dubois, Yoyo Ma."
Yoyo Ma.
Yoyo Ma.
- Yavaş! Yoyo uyuyor.
- Le yo-yo dort.
Holmes'tan, Yo-Yo'dan ve Hee Haw Honies'ten sonra geliyor.
Ouais, juste après "Holmes et Yoyo" et "Hee Haw Honeys".
İş piyasası küçüldü. Borsa yo-yo gibi bir düşüp bir yükseliyor. Artık herkes başarılı ve paralı olabilmek için iyi bir üniversiteye gitmek gerektiğini anladı.
Avec l'effondrement d'internet et le chômage en progression, la bourse qui monte et qui baisse comme un yoyo, tout le monde sait que la meilleure chance pour réussir et avoir une sécurité finacière ce n'est pas juste aller à l'université, mais dans un des meilleures!
Yo-yo.
Yoyo.
Bu öğleden sonra yo-yolar hakkındaki iğrenç skecimizden sonra yapacak başka bir şey bulamadığımız için daha ciddi konular hakkında konuşacağız.
Bon. Bon, après ce sketch bien lourd sur le yoyo, et à défaut de mieux, nous abordons un sujet plus sérieux.
- Yoyo ordaydı.
- J'ai vu Yo-yo gazer.
Bir kere daha hey dersen seni heylerim.
Encore un yo et tu finis en yoyo!
Evet, uydu yayınım gidip geliyor.
- Ouais, la réception satellite fait du yoyo...
Lana ile arandaki bu yoyo olayı var ya?
Tout ce yo-yo entre Lana et toi?
Şunu hatırlattı bu da, Ayrıca senin,
Ce qui me rappelle que j'ai aussi ton yoyo, donc...
Yo-yo gibi bir oturdum bir kalktım
Nous montions et descendions comme un yoyo...
Yo-yo Ming uzundur.
Ou Yoyo Ming.
Bu bir şehir, yo-yo değil.
C'est une cité, pas un yoyo.
İç çamaşırı giymeyi şimdiden bıraktım.
Alors, vous connaissez l'effet yoyo.
- "Papayoyo's" gibi görünüyor.
- On croirait Papa Yoyo!
İş fırsatları azaldı, internet şirketleri patladı, bir şeyler yo-yo gibi inip çıkıyor.
Et..... le chômage, et internet qui se casse la figure et un truc qui fait du yoyo je ne sais pas quoi, mais c'est pas bon!
Yoyo, gözünü bunlardan ayırma.
Yoyo, tu me les gardes comme ça jusqu'à nouvel ordre.
Tuvalete birlikte gitmemize izin verirler mi sanıyorsun?
- Tu crois que le Yoyo va gentiment nous laisser aller pisser?