Yukiko tradutor Francês
97 parallel translation
Bir şey almadım.
Bonjour, Mademoiselle Yukiko.
Bir adam tarafından reddedilmiş. Yukiko'ya yarasını deşecek sorular sormadım henüz.
Je ne lui pose aucune question, elle serait capable de nouveau d'avaler des somnifères.
Yukiko, sana Dr Matoba'yı tanıtmama izin ver, kendisi Geyşa Loncası için çalışıyor.
Il travaille à notre hôpital syndical. Je vais très bien!
Yukiko nasıl?
Elle a mal ici.
Benim terkedip gidemezsin hele Yukiko'nun durumu ortadayken.
J'ai été accaparée par les problèmes de Yukiko. Donne-moi quelques jours.
Anne, ona bu kadar sert davranmayın!
Yukiko, que fais-tu là?
Yukiko, burada senlik bir şey yok.
Je ne veux pas te voir ici.
Yukiko doktora ne söyledin?
Tu t'es plainte au docteur? Tu n'aimes pas mon métier?
Katlanamıyorum buna.
Yukiko.
Yukiko bu ev sayesinde ailemiz ün sahibi oldu.
La maison de geishas Izutsuya est connue et réputée.
Dinle beni, Yukiko... bu çatı altında yaşayan ve... ailesine, kardeşlerine bakmak zorunda olan on beş kız var.
Cette maison fait travailler 15 filles. Elle nourrit leurs parents et leurs familles.
Bu iyiliği haketmiyorum. Hanımın kızı sane ne diyorsa onu yapmalısın.
Mademoiselle Yukiko s'inquiète pour toi.
- Yukiko'nun tarafında mısın sen?
- Vous prenez son parti? - Je ne prends le parti de personne.
Yukiko neredeydin?
Docteur! Toi aussi, Yukiko?
- Kızım nerede?
Et Yukiko?
Yukiko Tokyo'ya dönmek istiyorsan, tek başına dönmelisin.
Yukiko. Si tu veux aller à Tokyo, vas-y seule.
Hayır, bana diyeceğin bir şey varsa, Yukiko'nun yanında söyle.
Venez. Je veux que Yukiko entende.
Yukiko... benimle gel.
Yukiko, viens toi aussi!
Yukiko benim kızım.
Avec ma fille.
Yukiko'yu ayarttın, şimdi de beraber Tokyo'ya gideceksiniz!
Tu as séduit Yukiko, tu vas partir à Tokyo?
Yukiko ile Tokyo'ya gidiyorum.
Je pars avec Yukiko.
Böylece Yukiko, benden hoşnut olacaktı.
Je croyais que Yukiko aussi serait heureuse.
Ama gözlerin Yukiko'dan başkasını görmüyor. Beni umursamıyorsun.
Puis ma fille t'a tapé dans l'œil et tu m'as trompée.
Yukiko'ya aşığım ben.
J'aime Yukiko. Pour de bon.
Yukiko mutlu olursa, sende olursun sanmıştım.
Pensez au bonheur de votre fille.
Yukiko'nun buradan ne kadar tiksindiğini ve buradan gitmek istediğini bilemezsin.
Vous ne savez pas qu'elle a cette maison en horreur?
Yukiko, duygusal çöküşünden sonra seni mutlu edecek bir koca bulmaya çalıştım.
Yukiko! Tu as eu le cœur brisé une fois. Je croyais qu'ici tu trouverais un homme bien.
İşiniz bitince gelebilir misiniz? Tamam!
Mlle Yukiko, vous pourriez venir?
Hanımdan benim adıma rica eder misiniz? Lütfen. - Böyle konuşma!
Voulez-vous en parler à Mademoiselle Yukiko?
Aksanınızdan tahmin edemezdim.
Et quel âge avez-vous Yukiko?
Japonya'dan geldin. İşte buna içilir.
Puisque Yukiko est venue du Japon, nous porterons un toast à sa place.
Yukiko!
Hé, Yukiko!
Yukiko, içeride misin?
Yukiko! T'es là?
Ne düşünüyorsun?
Hein, qu'en penses-tu, Yukiko?
Koda Yukiko ile mi konuşabilir miyim?
- Yukiko est là? Yukiko Koda!
Bayan Yukiko bir misafiriniz var.
Mademoiselle, vous avez une visite.
Dün geldik. Yukiko da benimle geldi.
Yukiko et moi sommes arrivées hier à Tokyo.
Anlatmaya başlayım. Yukiko aklından hikâyeler uydurmaya başladı, sözümü de hiç dinlemiyordu.
Yukiko persiste à discuter et ne m'écoute pas.
Yukiko'yu öyle biriyle evlendirir miyim!
Bien trop vieux pour Yukiko.
- Yukiko'yu mu? - Hayır, beni.
Il m'a soignée.
- Teşekkür ederim.
J'ai le cou cassé à cause de Yukiko.
Yukiko için çok endişelendim, çok gerginim.
Masse-moi énergiquement.
Lütfen, içeri gel.
Yukiko, je te présente Dr Matoba.
- Yukiko'nun sorununun ne olduğunu anladım.
J'ai compris Yukiko. Compris quoi?
Saçma! İşimin, Yukiko'nun durumuyla bir ilgisi olduğunu mu sanıyorsun?
Yukiko n'y est pour rien.
Günaydın küçük hanım Yukiko.
Bonjour, Mademoiselle.
Yukiko ile çok vakit geçirir oldun.
N'adresse plus la parole à Yukiko.
Yukiko?
Yukiko.
Yukiko!
Yukiko!
Ben de Yukiko.
Je m'appelle Yukiko.
- Yukiko için geldik.
C'est pour Yukiko.