English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ Y ] / Yvette

Yvette tradutor Francês

309 parallel translation
Memnun oldum matmazel. - Adınız - - Yvette Blanchard.
Yvette Blanchard.
- Yvette Blanchard. - Evet.
Vous venez d'arriver de France?
- Her zaman değil miyim, Yvette?
M. Garron, s'il n'est pas aveugle... mme biancarolli. - Comme toujours, yvette.
- Oh, iyi akşamlar, Yvette.
- Bonsoir, Yvette.
- Zahmet etme, Yvette.
- Ne vous dérangez pas, Yvette.
Niçin, Yvette bana söylemedi ki.
Yvette ne me l'a pas dit.
- Yvette'i arayacak mıyız?
- Passons-nous prendre Yvette?
Duret, Yvette Maudet adına bir dosya aç.
Duret, mon vieux, vous allez m'ouvrir un dossier, "Yvette Maudet". M A U D E T.
- Yvette Maudet?
C'est toi, Yvette Maudet?
Kızların, Yvette Maudet ile arkadaşına benzediklerinden emin ol.
Seulement il faudra bien les choisir, et qu'elles ressemblent à cette Yvette Maudet et à son amie.
Şey Yvette... Demiştin ki, şu senin avukat, Bay...
Ma petite Yvette, tu m'as raconté que ton maître, là... je sais plus comment il s'appelle.
İçeri girmeni istemiyorum.
Yvette, moi non plus je ne veux pas que tu ailles dans le trou.
- Yvette Maudet? - Hayır.
Mlle Yvette Maudet?
Parana rağmen, ondan emin olamıyorsun. Düşünmeden hareket eden biri.
Malgré tout votre fric, vous n'êtes pas très sûr d'elle Mr Gobillot, elle n'est pas raisonnable Yvette, et elle aime faire l'amour!
Yvette o otelde salak! Hiçbir bilgim yok efendim. Hiçbir şey!
Cherchez pas monsieur, je ne sais rien, moi aussi j'ai peur.
Yvette Maudet'i tarif edebilir misiniz?
Comment est-elle, votre Yvette Maudet?
Teşekkürler Yvette.
Merci, Yvette.
- Maalesef çalışmak zorundayım.
- Je dois travailler, Yvette.
- Yvette...
- Yvette...
" Sen benim ilham perimsin, Yvette.
" Tu es mon inspiration, Yvette.
Mükemmel bir kombinasyon, Yvette. "
Une parfaite combinaison, Yvette. "
Matmazel Yvette'in giyinme odası lütfen.
Je voudrais la loge de mademoiselle Yvette.
Evet, Yvette.
Oui, Yvette.
Ben Yvette.
C'est Yvette.
- Yvette'inizi getirdim.
- Voici votre Yvette.
Yvette gösteriye gitti, oğlan da yukarıda uyuyor.
Yvette est au spectacle et le môme dort là-haut.
- Uh, siz Françoise değil misiniz?
- Non, Yvette. Pourquoi?
BAYAN YVETTE MASON
- Le docteur Popaul, le roi des toubibs.
Yvette nerede?
Où est Yvette?
Yvette, niye bu kadar sürdü?
Yvette, pourquoi es-tu si longue?
Yvette'in sırtında iki tane el lekesi var.
Il y a 2 marques de mains noires sur la blouse d'Yvette.
Senin ayak seslerini duyunca Gestapo geliyor sandım ve ellerimi Yvette'in entarisine sildim ki duvar ördüğümü anlamasınlar.
Quand je t'ai entendu venir, j'ai cru que c'était la Gestapo et j'ai essuyé mes mains sur la blouse d'Yvette, ils n'auraient pas vu ce que je faisais.
Yvette, kâbus gibiydi.
Oh, Yvette, c'était un cauchemar.
- Yvette, koş getir.
Yvette, allez et prenez-la.
Yvette.
Yvette.
Sevgili masum Yvette'ciğim.
Chère, douce, innocente petite Yvette...
Yvette, Albay'a ne istiyorsa ver.
Yvette, veillez à satisfaire les désirs du Colonel.
Bayan White, bu Yvette, evin hizmetkârı.
Mme Leblanc, voici Yvette, la bonne.
Yvette, akşam yemeği hazır mı ve misafirlerimizin tamamı gelmiş mi bir bak.
Yvette, allez vérifier que le dîner sera servi dès que les invités seront là.
- Hayır, Yvette. Daha yeni yedim.
- J'ai déjà mangé, Yvette.
Teşekkür ederim, Yvette.
Merci, Yvette.
- Kurban olmalı. Aman tanrım, Yvette.
- Ce doit être Yvette.
Yvette buraya bırakmıştı.
Yvette l'avait laissé là.
Başlangıçta, Yvette burada tek başınaydı. Sizlere şampanya ikram etmeyi bekliyordu.
Au début, Yvette est seule ici, attendant de servir le champagne.
Sonra, Yvette sizinle karşılaştı, gülümsedi ve size içki ikram etti.
Puis Yvette vous voit, sourit, et vous sert à boire.
Hayır, bırak gideyim!
Yvette Yvette Ah non, laisse-moi!
- Yvette?
Mlle Yvette?
Bayan Yvette Maudet...
Mademoiselle Yvette Maudet.
- Yvette'i bulduğum zaman.
Eh ben!
Yvette uyumuyor mu?
Mademoiselle ne dort pas?
- Yvette, çiçeğim!
Yvette, ma fleur!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]