Zambezi tradutor Francês
37 parallel translation
Sağ tarafınızda Zambezi Nehri var.
Le fleuve sur votre droite est le Zambezi.
Zambezi'de av rehberi olan adam. Ogilvy miydi?
des réserves sur le Zambèze?
Zambezi nehrinden yukarı çıkıyordum.
Je remontais le fleuve Zambèze.
Afrikalı bir şey mi, Zambezi mi...
Un truc africain ou qui parle du Zambèze.
Zambezi Nehir Kabilesi'nin eski bir deyimi geldi aklıma.
Ça me rappelle un ancien proverbe de la tribu de la rivière du Zambèze :
King's African Rifles'ta çalıştığım zamanlarda yerel Zambezi kabile üyeleri insan etine "uzun domuz" derdi.
- Quand je servais en Afrique, la tribu locale appelait la chair humaine le "grand cochon".
- Aynı Zambezi ziyafetleri gibi.
- J'adorais les festins africains.
Bir Zambezi'yi rehber olmadan yüzdürebildiğini söylemiştin.
Je pensais que tu avais ramé jusqu'au Zambèze ( fleuve d'Afrique ) sans guide.
Tortu yüklü nehirler - Zambezi, Limpopo, Save... kıyı boyunca denize dökülerek...
Tout le long de la côte, des rivières riches en sédiment, la Zambezi, la Limpopo, la Save, coulent vers la mer
Zambezi.
Le Zambèze.
Zambezi dedim.
Le... Zambèze?
Bunun cevabı Zambezi'ydi.
Celle-la, c'est le Zambèze.
Nil, Kongo, Zambezi gibi efsanevi nehirleri.
Fleuves de légende comme le Nil, le Congo, le Zambèze.
Zambezi Nehri'nin yakınınki küçük bir kasabada altı kişi öldürülmüş.
l'année dernière, six personnes tuées dans un petit village près de la rivière Zambezi.
Bir keresinde Zambezi Vadisindeki.. ... bu muhteşem yaratıklardan birinde denedim. Ve bunlardan biriyle daha kolay.
J'ai croisé l'une de ces splendides créatures dans la vallée du Zambèze, il est arrivé à point nommé.
Janus Greel, Muhteşem Zambezi'ye, Conrad da Swopes'e dönüştü. Her bir izleyici de, sahnelemenin ihtiyaç duyabileceği tohumları ekti. Neyim ben şimdi?
Janus Greel devint le grand Zambezi et Conrad devint Swopes et tout autre membre du public nécessaire à l'un de vos tours.
Zambezi doğru söylüyordu.
Du moins du souvenir qu'il avait d'elle. - Zambezi avait raison.
- Sen Zambesi savaşçılarındansın.
Tu es une guerrière des Zambezi.
Bu tür taşlar Zambesi'de M'Changa iline özgüdür.
Cette pierre vient de la province de M'Changa, au Zambezi.
Burası Zambesi.
Nous sommes au Zambezi.
Zambesi Köyü
VILLAGE ZAMBEZI
Zambesi'de kül ve kordan başka bir şey olmayabilir ama hâlâ benim evim ve onu korumak hâlâ benim gizli sorumluluğum.
Le Zambezi n'est plus que cendres, mais il reste mon foyer, et mon obligation sacrée est de le protéger.
Daha yeni bir araya gelmiş olabiliriz ama ilk sorumluluğum Zambesi'ye karşı.
Nous venons à peine de nous retrouver, mais je dois d'abord penser au Zambezi.
Daha önce Zambesi'de bulundunuz mu?
Vous avez déjà été au Zambezi?
Zambesi içerisinde, M'Changa ili Antik Zambesili eserlerinde arkeolojik bir altın madeni olarak kalmaktadır.
Au Zambezi, la province de M'Changa est une mine d'or archéologique d'antiques artefacts zambeziens.
Zambesi, Batı Afrika'nın uzun süredir kıskançlıkla baktığı bereketli topraklardır.
Le Zambezi a longtemps été une terre fertile. L'Afrique de l'Ouest l'a convoité.
Zambesi, yaklaşık bin yıldır nadir bulunan refah ve uyum içindeydi.
Pendant un millénaire, le Zambezi a vécu dans la paix et la prospérité.
Bayanlar ve baylar binlerce yıldır zamanın kum zerrelerinde kaybolmalarından sonra sizlere Zambesi'nin kayıp totemlerinden birini sunmak benim için büyük zevk.
Mesdames et messieurs, après des milliers d'années d'oubli, j'ai le plaisir de vous présenter un des totems perdus du Zambezi.
Müze sözcüsü, Müzenin en yeni üyesi olan Zambesi'nin Kayıp Totetmi de dahil belirtilmeyen miktarda değerli taşların çalındığını doğruladı.
Un représentant a confirmé que des pierres précieuses ont été volées, y compris la récente acquisition du muséum, le totem perdu du Zambezi.
Yakut gibi görünüyor, ama aslında bir turmalin. Zambesi'ye özgü.
On dirait un rubis, mais c'est une tourmaline originaire du Zambezi.
Zambesi'den buraya kadar geldim Bay Jones.
J'ai fait tout ce voyage depuis le Zambezi, M. Jones.
Zambesi
ZAMBEZI
Zambesi'de 6 ay geçirdim.
J'ai passé 6 mois au Zambezi.
Bir gün gücümü ve servetimi tekrar kazanırsam onları Zambesi'ye geri götürmeyi umuyorum.
J'espère un jour avoir l'argent et le pouvoir pour le ramener au Zambezi. À sa place.
O işlerden birine girip Zambezi Piramitleri'ne gitmeliydim.
Je devrais accepter.
Bu Bay Newton'u bitirecek.
Zambezi.
Zambezi.
- Je vais devoir les emporter.