Zehirli sarmaşık tradutor Francês
103 parallel translation
- Olmaz. Bu bir zehirli sarmaşık.
- Non, il y a des orties.
Bahse girerim Bayan Swallow zehirli sarmaşık gördüğünde onu tanırdı.
Elle n'irait pas dans les orties.
Bahse girerim zehirli sarmaşık da onu gördüğünde kaçardı.
Les orties s'écartent en la voyant.
Zehirli sarmaşık mı? Korkarım ki bu sırf benim aptallığımdan oldu.
C'était stupide de ma part.
Zehirli sarmaşık.
Du sumac vénéneux.
Enerjik ve canlı ol Şehir kasıntılığını bırak Kırda zehirli sarmaşık bol
Plein d'entrain et de vigueur Ne soyez pas racoleur
Ben yoldan çıktığımda takılan tek şey zehirli sarmaşık oluyor.
Tout ce que j'y attrape, moi, c'est de l'urticaire.
O piknikte biraz zehirli sarmaşık toplamam gerekirdi, bu... birazcık acı verdi.
J'ai dû toucher de l'herbe à puce au pique-nique, et ça fait mal.
Ama ertesi gün çeki iade ettiler ve tek aldığım zehirli sarmaşık oldu.
Mais leur chèque était en bois... et tout ce que j'ai gagné c'était de l'urticaire.
Paranı nakit alacaksın ve zehirli sarmaşık falan da yok.
L'argent est à la clé et pas l'urticaire.
Merkezdeki biri, Çavuş Kiester, Alman, hobisi bahçıvanlık. Bilirsiniz, bitkiler. Uh, Güney Kaliforniya'da zehirli sarmaşık olmadığını söyledi.
Mais le sergent Keiser, un collègue allemand qui s'intéresse à l'horticulture, aux plantes, dit que ça ne pousse pas au sud de la Californie.
Öyleyse belki de zehirli sarmaşık değildir. Daha sonra U.C.L.A'ya kadar gittim.
Alors ça n'est pas du sumac vénéneux.
Ona baktı. Zehirli sarmaşık olduğunu söyledi.
Et je l'ai montré à mon neveu.
Zehirli sarmaşık değil mi? Kesinlikle.
- Sumac vénéneux?
Buralarda zehirli sarmaşık olur.
Il y a des horties par ici.
- Şu zehirli sarmaşık mı?
- Ce sont des horties?
Üstüne bastığın zehirli sarmaşık.
Par contre, c'en est là oû tu es.
- Zehirli sarmaşık neye benziyor?
C'est comment les orties?
Ayrıca da bunlar zehirli sarmaşık ya da mantar değil.
De plus, ces champignons ne sont pas vénéneux.
Zehirli sarmaşık!
Des orties!
Nedir bu? - Zehirli sarmaşık. - Zehirli sarmaşık.
De l'ortie!
Zehirli sarmaşık bile artık sizi seyretmekten daha eğlenceli.
Vous êtes devenus aussi marrants qu'une chute dans les orties.
Zehirli Sarmaşık.
Poison Ivy.
Yüzlerce zehirli sarmaşık gazı içeren bal kabağı yerleştirmiştim.
J'avais installé des milliers de citrouilles qui devaient souffler du poison irritant.
Zehirli Sarmaşık.
Poison Ivy!
Lütfen bana "Zehirli Sarmaşık" de.
Appelle-moi "Poison Ivy".
Zehirli Sarmaşık'ın bizi o dikenli bitkilerinin içinde neredeyse boğarak öldürmek üzere olduğunu hatırlıyor musun?
Tu te souviens quand Poison Ivy a failli nous enrouler dans ces ronces couvertes d'épines?
Eski suçlarımı kim tekrarlıyor bilmiyorum ama sizi temin ederim beyler, Zehirli Sarmaşık öldü.
J'ignore qui a cloné mon style mais je vous assure, messieurs, que Poison Ivy est morte.
Zehirli Sarmaşık sahip olduğu her şeyi kaybetti.
Ivy a perdu tout ce qu'elle avait.
O göz kamaştırıcı, o ölümcül ve o şehre geri döndü. Zehirli Sarmaşık...
Elle est superbe, mortelle et de retour en ville.
Joker, İki-Yüz, Zehirli Sarmaşık ve diğerleri.
le Joker, Double-Face, Poison Ivy, etc.
Zehirli sarmaşık. Oldukça kötü.
C'est un urticaire, pas très joli à voir.
Zehirli Sarmaşık için elli bin dolar!
J'offre 50 000 dollars pour Poison Ivy!
Neden Zehirli Sarmaşık Freeze'e yardım etsin ki?
Pourquoi aiderait-elle Freeze?
Zehirli Sarmaşık'ı kökünden ben söktüm.
C'est moi qui ai filé une avoine à Ivy.
Lanet olası zehirli sarmaşık!
Je me suis fait piquer partout!
Hemen ötesinde ki toprak parçasında da zehirli sarmaşık vardı.
Et il y avait des orties juste à côté.
Zehirli sarmaşık mı? Wisconsin'de mi?
C'est dans le Wisconsin?
Zehirli sarmaşık mı?
Le sumac vénéneux?
Bakabilirsin, ama dokunmasan iyi olur. Zehirli sarmaşık... Söylenecek şarkılar var.
Elle est fraîche comme la rose mais sachez une chose,
Zehirli sarmaşık.
Un miel. La pensée naît de la chanson. Reste les sentiments.
- Bu böcekler dünyanın en küçük hayvanlarındandır. - Isırırlar ve insanın canını çok yakarlar.Zehirli sarmaşık gibi.
Tu sais, les chiques, ce sont les plus petits animaux au monde à avoir une piqûre si puissante.
Tamam, burada, az kirletilmiş derede büyük, ürkütücü örümcekler ve etkileyici bir zehirli sarmaşık göreceksiniz.
Ok, par ici, à côté de ce ruisseau à demi pollué, vous trouverez un choix varié d'araignées effrayantes et un beau déploiement de sumac vénéneux
O nedir? Zehirli sarmaşık gibi bir şey mi?
C'est un truc vénéneux?
Summer, ben de zehirli sarmaşık istemem.
Summer, je veux pas être touché par du lierre vénéneux.
Zehirli sarmaşık bitkisi.
Le sumac vénéneux.
En son bu kadar şiddetlisini gördüğümde iki genç sevgili, zehirli sarmaşık tarlasında çırılçıplak uyuyakalmıştı.
La dernière fois que j'ai vu une réaction de cette ampleur, c'était sur deux amants qui s'étaient endormis, nus, dans un champ.
- Zavallı Ole. Aşık olmak için zehirli bir sarmaşığı bulmalıydı.
Pauvre Ole, ça l'a perdu.
Zehirli sarmaşık usaresi.
- Exactement.
Adım Sarmaşık Zehirli Sarmaşık.
Poison Ivy.
Zehirli bir sarmaşık olabilir.
Il y a du lierre vénéneux.