English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ Z ] / Zekâlının

Zekâlının tradutor Francês

448 parallel translation
O geri zekâlının hiçbir şansı yok.
Cette idiote n'a aucune chance.
O geri zekâlının teki, ciddiye alma.
C'est une idiote, n'écoute pas son avis.
Geri zekâlının tekiyim.
Je suis idiot.
Ben de şimdi öyle bekleyip okullu bir geri zekâlının parsayı toplamasına göz mü yumayım?
Je suis censé rester là... et laisser une bite molle de l'école de cinéma... ramasser le crédit?
Şu geri zekâlının kuzeniyim.
Je suis le cousin de ce crétin.
Geri zekâlının tekiyim.
Je suis idiote.
Kendine yeni bir doktor bul. Bu adam geri zekâlının teki.
Trouve-toi un autre médecin. ll est idiot.
Doğru, evet, bunun imkânsız olduğunu biliyorum... benim gibi bir geri zekâlının herhangi bir şekilde bir kadından ayrılması.
Oui, je sais que tu t'imagines que c'est impossible, pour un con comme moi de laisser tomber une femme.
O geri zekâlıya inanmayın.
Elle est responsable de tout.
Geri zekâlı! Burası otel değil!
Ce n'est pas un hôtel!
Bu sayede, o taptığın geri zekâlılar bitli yataklarında rahat uyuyabiliyorlar.
Pour que les grandes masses idiotes si admirées puissent dormir tranquilles dans leur lit infesté de puces.
Siz bir geri zekâlısınız.
Vous êtes un idiot.
Bakın, bence o bir geri zekâlı.
Écoutez-moi, pour moi, c'est un idiot.
Ben de burada kalamayacağını düşünüyorum. Ama bence o bir geri zekâlı değil.
II ne peut pas rester ici ni aller â Bicêtre.
Ama Pinel'in kötümser analizi yetkilileri ikna etmiş durumda. Geri zekâlılıkları teyit edilen çocuklarla ilgili Bicêtre'de yapmış olduğu gözlemler, o çocuklarla Aveyron'un Vahşi Çocuk'u arasında benzerlik gösteriyormuş. Bu benzerlik hâliyle Victor'un sosyalleşemeyeceği ve eğitimine devam etmenin bir anlamı olmadığı sonucunu çıkarıyor.
Le citoyen Pinel a persuadé l'administration que les enfants atteints d'idiotisme qu'il a observés â Bicêtre ont des traits en commun avec le sauvage de l'A veyron, et que Victor est donc incapable de sociabilité et qu'il n'y a rien â espérer en prolongeant son instruction.
Gerçek bir geri zekâlısın!
Quel idiot tu fais!
Ve bu da sana benim için çalıştığını unutturabilir geri zekâlı.
Et tu pourrais oublier que tu travailles pour moi, connard!
Ben içinde değildim. Meçhul biri arabama çarpıp kaçıyor bu geri zekâlıyı bulup ona ne düşündüğümü söyleyebilmem gerekir.
Un conducteur inconnu me rentre dedans, et s'en va comme si de rien n'était... eh bien, je veux retrouver ce chauffard et lui dire ma façon de penser!
Birincisi geri zekâlı sen benimle ne cüretle konuşuyorsun?
Premièrement : espèce d'idiot, vous n'avez rien à dire!
Sen bir geri zekâlısın, Happer, işe yaramayan bir çöp torbasısın.
Vous êtes un con, Happer.
Bu yaratığı şu geri zekâlıların elinde oyuncak mı yapalım yani, bunu mu diyorsun?
Préfères-tu que ce monstre devienne le jouet de ces imbéciles à Torumekia?
- Geri zekâlı da değil ama burada.
Attendez, il n'est ni fou, ni attardé, mais il est ici.
Sen geriden de geri zekâlısın!
Espèce de crétin!
Kendi başına hareket edip, salak gibi gidip şu geri zekâlı Polack ile iş yaptığında 27 ay hapsi boyladın.
C'est quand tu m'as lâché... pour ce Pollack que tu t'es retrouvé au trou pendant 27 mois.
- Geri zekâlı bir stok mu aldın yoksa?
D'acheter des actions bidon?
Sen bir geri zekâlısın.
T'as perdu un peu la boule.
Sen bir geri zekâlısın, Williamson.
T'es un gros con, Williamson.
Kaset seni kandırmasın geri zekâlı.
Faut pas toujours croire la télé, connard!
Sen bir geri zekâlısın.
Abruti.
Bana sorarsanız, siz ikiniz bir çift geri zekâlısınız.
Vous n'êtes que deux idiots.
Adamın gözü yok geri zekâlılar!
Il n'a pas de rétine, abrutis.
Ağzını kapalı tut, geri zekâlı. Silahını kullanabildiğinde kullan.
Dès qu'il y a une ouverture, tirez.
- Geri zekâlı!
Ta queue n'est pas droite! Oh!
Geri zekâlı mısın nesin?
T'es débile ou quoi?
- Bu geri zekâlı ne yaptığını sanıyor?
- Qu'est-ce qu'il veut, ce gars?
Rudy, burada olduğumuzu kimsenin bilmemesi lazım. Ya da sınırı geçmeye çalıştığımızı, geri zekâlı mısın sen?
Je te l'ai dit, personne ne doit savoir qu'on est ici, qu'on essaie de traverser la frontière.
- Geri zekâlı gibi davrandın.
- c'est serré en haut.
Sen bir geri zekâlısın.
T'es très con!
- Sen geri zekâlısın, bunu biliyor musun?
- Quel idiot tu es!
Ajan Orange'ı havadan gönderirler ve küçük geri zekâlı çocukların üreme organlarına radyasyon yayarlar.
Ils larguent l'agent orange. Ils irradient les testicules des enfants retardés.
Motorları kapatın! Başka yolu yok, geri zekâlı!
- On peut pas faire autrement.
Bart'ın doğuştan geri zekâlı olacağını düşünmüştüm.
- Oui. Je pensais que Bart naîtrait idiot.
Üstün zekâlı polisleriniz bile beni durduramaz. — O üstün zekâlı değil.
Cet intelligent policier n'a rien pu contre moi.
Bakın şu geri zekâlı Cyril'a!
Regarde cet attardé, Cyril!
- O geri zekâlı değil!
Elle n'est pas demeurée.
Donna ne yaptığını anlattı, seni geri zekâlı.
Donna m'a dit ce que t'as fait, sale trou du cul!
Dağıttığın her şeyi topla ve kıçını kaldırıp iş aramaya git, seni geri zekâlı.
Nettoie tout ça et bouge ton cul pour trouver du boulot, espèce d'abruti.
Bahsetmek istemiyor, sağır mısın geri zekâlı?
Il ne veut pas en parler. Vous êtes sourd ou quoi?
Beynini benden aldığın için daha çok çalışırsan iyi puanlar alabilirsin, seni geri zekâlı!
Puisque tu as hérité de mon cerveau, tu pourrais avoir de plus bonnes notes si tu étudiais plus dur, idiot.
- Geri zekâlı gibi kelimeler kullanmayan programlar için bir ödül.
- Une récompense pour les émissions télé qui n'utilisent pas de mots comme "mongol". "
- Hayır. Ahbap, oranın ne kadar geri zekâlı olduğunu görmelisiniz.
Les mecs, vous devriez voir comment c'est naze.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]