Zekä tradutor Francês
1,476 parallel translation
Ve on yıllık ihanet, başarısızlık ve felaketler nedeniyle genç Tenenbaumların zeka pırıltıları yok oldu.
En fait, le souvenir même du génie des enfants Tenenbaum fut pratiquement effacé par vingt ans de trahison, d'échec, et de désastre.
Bence kriteri kesinlikle zeka değil. Aslında Bayan Mercer, ağaçlar üzerinde yaptığım bir araştırma için Brezilya'nın Yağmur Ormanları'nda tam üç sene kaldım.
En fait, Mlle Mercer... j'ai passé 3 ans dans une foret brésilienne à classifiier des virus.
70'lerin sonu 80'lerin başında Richard Stallman Yapay zeka araştırmaları ve kodları yapıyordu MIT Artificial Intelligence Labaratuarında.
À la fin des années 70 et au début des années 80, Richard Stallman faisait de la recherche au laboratoire d'intelligence artificielle du MIT.
Bak bir poşet dolusu sanatsal zeka.
Regardez, un sac d'intelligence artificielle.
İki milyon yıllık zeka ve içgüdü.
2 millions d'années d'intelligence et d'instinct
Zeka, politik cesaret, çalışkanlık ve şansın birleşimi Palmer.
Le sénateur Palmer a su combiner intelligence, courage, travail...
Modern çağ simyacısı olmakla övünen, gezegendeki en yüksek zeka seviyelerinden birine sahip olan bir adam.
Il se prenait pour un alchimiste moderne. Son Q.I. Était l'un des plus élevés de la planète.
Yapay zeka kimin katil olduğunu söyleyemez değil mi?
Sais-tu ce qu'ils font à une I.A. qui commet un meurtre?
Akıllı bir yapay zeka.
- Oui, c'est très malin.
Şey, yapay zeka bağlantısında herhangi bir problem yok
Bien, il n'y a rien de mauvais avec la connexion automatisée de l'I.A.
Eğer yapay zeka açıkta kaldıysa, mutlaka silinmeli. - Bunu istemedim.
Si une I.A. est compromise elle doit être effacée.
Maru, Pax Magellanic's yapay zeka çekirdeği ile görsel arayüzey kullanarak bağlantıya geç
Maru, établis l'interface de réalité virtuelle avec le coeur de l'I.A. du Pax Magellanic.
Yavaş bir yapay zeka ünitesi gibisin.
- Alors vous êtes... une sorte d'unité de contrôle central très lent!
Ben karakter ve zeka ararım.
Il me faut de la personnalité, de la verve, de l'humour.
Yunanlıların dediği gibi, bir kere gerzeklik eden adamın, zeka yaşı 3 yaşının üzerine çıkamaz.
Du grec idiotês. Comme dans "personne atteinte d'idiotie, un imbécile dont l'âge mental n'excède pas trois ans."
Geri zekalı ve zeka özürlü olup, zeka yaşı 8 ila 12 arası olan, ve başkasının bakımı altında yaşamak zorunda olan kişilerdir, ya da hepiniz kovuldunuz.
Comme dans "adulte peu intelligent à l'âge mental de huit à douze ans, capable de faire des tâches manuelles sous contrôle." Disparaissez ou je vous vire tous.
Sibernetik malzemeler hakkında deney yapıyorlarmış demek ki. Muhtemelen eksik organları yapay zeka ürünü olanlarla değiştirildi.
Ils ont dû faire des expériences avec des implants cybernétiques et lui greffer des organes artificiels.
Kavanozu okusana, süper zeka.
Lis l'étiquette, Einstein.
I need to find a retarded kid Zeka özürlü bir çocuk bulup ona softball oynamayı öğretmeliyim!
Je dois trouver un gamin attardé et lui apprendre à jouer au foot.
Yapay Zeka'daki robot çocuk gibidir.
- Rien.
Sonunda derdimizden anlayacak biri geldi. Bentley Üniversitesi, üstün zeka sınıfı.
Lionel Herkabe, né le 8 juin 1963.
Şimdi zaman birinin sizlere meydan okuyup zeka sınırlarınızı test etme zamanı.
"tout ce que tu veux facilement." Balivernes!
- Burada 6 test var ama. - Kusura bakmayın, üstün zeka sınıfına geldiğimi sanmıştım.
Vous ne tomberez pas dans ce piège!
Sonuçta üstün zeka sınıfında.
Un surdoué dans une classe de génies.
Zeka küpü, bu sene bitirebilecek misin?
T'en as encore pour longtemps, le génie?
Çünkü tanrı sana aşırı zeka verdi, onu suçlama.
Tu es le seul à pouvoir le faire!
Ona yardım edecek planı, 4 süper zeka hazırlayacağız.
Non, car on est 4 brillants cerveaux.
Zeka özürlü değilse tabi.
Ou pas.
Benim komedimin ardında belirli bir zeka yatıyor.
Il y a beaucoup d'intelligence derrière mon côté comique.
Efendim, bu fırsattan istifade şunu söylemek istiyorum : Sizin Hollywood'daki en yaratıcı zeka olduğunuzu söylerken hepimiz adına konuşuyorum. İsterseniz bana sahip olabilirsiniz.
Je souhaiterais saisir cette opportunité, et je parle au nom de tous, pour vous dire que vous êtes un génie et... je coucherai avec vous dès que vous le désirerez.
P8X-987 gidişimiz öncesinde, ve SG-7 nin orada oluşundan beri, hiçbir köylü gelişmiş bir zeka veya elektro-manyetik alanı kullanabildiğine dair herhangi bir davranış göstermedi.
Avant notre arrivée sur P8X-987, et tant que le SG-7 y est resté, aucun villageois n'a fait preuve d'une intelligence avancée.
Bir keresinde yapay bir zeka tarafından kontrol altına alınmışsın.
Une intelligence artificielle s'est emparée de vous.
Yolanda Reese, zeka küpü Binbaşı Stacey Monroe rolünde.
Yolanda Reese est le commandant Monroe.
Baba, genelde zeka ile mutluluk ters orantılıdır. Biri artınca diğeri azalır.
Papa, lorsque l'intelligence croît, le bonheur régresse souvent.
Her şeyin merkezi Yapay zeka.
Le dernier cri de l'intelligence artificielle.
İşte zeka burada.
On fonce directement sur le Hercules.
İnsanlara hizmet etmek için dürüstlük ve zeka gerekir.
Servir les gens... requiert dignité et intelligence.
Sivri zeka.
Petite maline.
- Zeka düzeyimi 50 arttırmak için.
-... élever mon Q.I. de 50 points.
Dinle, hayatta kendilerine tehlike arayan insanlar Kamikaze'lerdir zafer çocukları ve tamamen kahrolası zeka özürlüler.
Écoute, les seuls à chercher exprès des ennuis, ce sont les kamikazes... les têtes brûlées et les débiles profonds!
Keith'in küçük zeka gösterisi asla kabul edilemezdi.
L'étalage cérébral de Keith était intolérable.
Böyle bir aday bulmalıyız. Zeka olarak da üstün biri. Zaferimizi garantileyecek biri.
Nous devons trouver une personne exceptionnelle qui est plus intelligent que la moyenne et qui garantira notre victoire.
Sadece körüm, zeka özürlü değil.
Je suis aveugle, pas retardée.
Muzip zeka.
La finesse d'esprit.
Zeka mı, fikirleri mi?
Un esprit, des pensées?
Zeka gösterisi yapıyor. Tıpkı bebekler gibi!
Le génie existe, déjà chez le nourrisson!
Öldürmek zeka işi.
Pour tuer, il faut réfléchir.
İnce zeka gerektiriyordur diye endişelenmiştim.
Je m'inquiétais d'avoir peut-être été trop subtile.
Ne var ki.. eğer bu kontroller onun DNA'sına kilitlenmişse... bir manüel çalıştırma sırası ayarlamaması pek de parlak zeka göstergesi değil.
Pourtant... si ces commandes sont verrouillées sur son ADN... c'est pas particulièrement astucieux de sa part de ne pas avoir prévu de protocole d'urgence.
Zeka : 0 Ruhunun karanlık yönlerini de eklemeyi unutma. Saldırganlık, 10.
Attention... de ne pas oublier... de prendre en compte...
Zeka 10.
Non, 10.