English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ Z ] / Zihnimi

Zihnimi tradutor Francês

382 parallel translation
Sen zihnimi okuyorsun.
Comment avez-vous deviné?
Zihnimi meşgul etmekle kalmıyor, ayrıca karakter gelişimime de faydası oluyor.
Ça occupe l'esprit et ça forme le caractère, aussi.
Vücudumu formda tutmak, zihnimi uyanık tutmak... ve ev sahibimi yatıştırmak, tam zamanlı bir iş bu.
Rester en forme, avec un esprit alerte et un propriétaire apaisé. Un emploi à temps plein.
Benim de zihnimi öldürmeye çalıştın.
Et moi, tu as tenté de tuer mon esprit.
Bu sadece... bütün ay... Bu gün için düşündüm, zihnimi ayarlamaya, zihnimin bu değişikliği hemen kabul etmesini istiyordum.
C'est juste que, tous ces mois... j'ai pensé à ce jour, m'ajustant mentalement... certain de pouvoir accepter le changement avec désinvolture.
Bu adam da ~ zihnimi meşgul ediyor.
J'aimerais des personnages réels Pour mes histoires. Et cet homme, eh bien...
Habis, belalı, zihnimi çürüten bir kanser.
Une tumeur maligne qui me tue.
Bu zihnimi kurcalayan bir şey.
Quel soulagement.
Zihnimi boşaltmak için.
- Pourquoi tu sors? - Tous les soirs.
Bu haber zihnimi öyle allak bullak etmişti ki o an yanımda zehir olmuş olsa büyük bir ihtimalle Ethelred'e oracıkta tatbik eder ve kaderimi açılacak soruşturmaya emanet ederdim.
Ceci me consterna au point que si j'avais eu le poison à ma portée je le lui aurais administré sur-le-champ risquant le tout pour le tout.
Gündüzleri yeterine meşguldüm ama bazı geceler yerimde duramıyor ve zihnimi o arzudan uzak tutmak istiyordum. Bunu yaptım.
J'étais occupé la journée, mais la nuit, si je m'agitais, pour pas penser au manque, je faisais ça.
Onlardan bedenimi özgür bırakmalarını isteyerek zihnimi hapsetmeyecek miyim?
Leur dire que s'ils laissent mon corps en liberté, j'enfermerai mon esprit?
Zihnimi ne kadar deyatlı görebiliyorsunuz?
Jusqu'à quel point pénétrez-vous mes pensées?
Orada ölümle cebelleştim ve zihnimi boşaltmam lazım George.
Je crève de chaud, ici. Je commence à devenir dingue.
Sanki zihnimi okuyorsun Herbert.
Vous lisez dans mes pensées.
Ben gömleklerini yıkadım, o da zihnimi açtı. Ve eğer sıcak bir geceyse, dama çıkıp sputniklerin geçişini izledik.
Je lave ses chemises et il m'ouvre l'esprit... si la nuit est tiède, nous restons allongés sur le toit... à regarder les Sputniks passer.
Bacaklarlm zihnimi etkiliyor.
Mes jambes affectent mon esprit.
Kardeşim için olan çaresizliğim ve bencillik şu saatlerde zihnimi dondurmuştu.
Un égoïsme fraternel m'obscurcit la raison.
İsa Hazretleri, ruhumun kurtarıcısı, zihnimi aç.
Cher Seigneur Jésus, Sauveur de mon âme, éclaire mon esprit.
Zihnimi açmalısın.
Vous devez ouvrir mon esprit.
- Zihnimi nefretle dolduruyorum.
- Mon esprit est plein de haine.
Aslına bakarsan, klanın ailene karşı olan tavrı ve senin verdiğin karşılık zihnimi epeyce kurcaladı.
Je craignais que tu tentes quelque chose après cet affront subi.
Bu Roybal zihnimi parlatıyor, Bunu bütün eczanelerden alabilirsin.
Et je me tape une hallu sous Roybal, ça s'achète dans toutes les pharmacies.
# Katı adamlar zihnimi hapse kapattı
Le coincé m'emprisonne l'esprit
Büyük mekanlar ürkütür nedense beni. Oradaki küçük dünya, zihnimi arındırmak ve kitap okumak için birebirdir.
" Cet univers restreint est propice à la méditation et à la lecture.
Elbette ki rahatlamaya. Zihnimi rahatlatmaya... Yapamayacaksın.
Je suis venu prendre un peu de repos.
Günün bu saatinde içmek zihnimi biraz köreltiyor.
Cela m'étourdit à cette heure du jour.
Bir broşürden okuduğuma göre çocukluğumdan beri yaptığım bazı şeyler meğer "Edepsiz Alışkanlık" olarak niteleniyormuş. Vücudumu ve zihnimi zayıflatmışım.
J'ai appris en lisant une brochure que j'ai depuis l'enfance ce qu'on appelle "Ies mauvaises habitudes", que j'affaiblis mon corps et mon cerveau.
Zihnimi toparlayamıyorum bile.
J'ai d'ailleurs du mal à penser clairement.
Zihnimi rahat bırakın.
Laissez-moi tranquille...
Henüz zihnimi hazırlamadım.
Je ne sais pas encore.
# Yağ dökün boğazımdan içeri # # ve kayganlaştırın zihnimi #
Versez-moi de l'huile Dans la gorge Et laissez-moi me lubrifier l'esprit
# Bırakın yanayım ve kayganlaştırayım... # # zihnimi # #
Laissez-moi m'enflammer! Et laissez-moi me lubrifier l'esprit
Allah'ım zihnimi aydınlat, Onun planını nasıl tahmin edebilirim?
Eclaire mes pensées, Allah, comment puis-je deviner son plan?
Eğer zihnimi ipnotize etmeyi denesem ne olur diye sordum kendi kendime. Varsayalım ki 1971'de değiliz ama 1571 deyiz.
"Que se passerait-il", me suis-je dit, "si j'essayais d'hypnotiser mon esprit, de lui suggérer que nous ne sommes pas en 1971, mais en 1571?"
Hapishane zihnimi bulandırmış olmalı.
La taule a dû me faire dérailler.
Benim sanatım zihnimi sağlıklı tutuyor.
Mon talent me fait garder la raison.
Zihnimi okumuş olmalısın.
Vous avez dû lire dans mes pensées.
Zihnimi kurcalasam hatırlarım ama şu an hatırlayamam.
J'ai peut-être la mémoire qui flanche, mais pas en ce moment.
Zihnimi mi boşaltayım?
Le vide dans ma tête?
Zihnimi boşaltıp rahatlayayım.
Vide dans ma tête, détente.
Zihnimi nasıl aydınlattığını ve çalıştırdığını sana ifade edemem.
Je ne sais comment vous décrire combien cela stimule mon esprit!
Bütün gün görevde kaldığım için bir bardak kahvenin zihnimi açacağını düşündüm, alt kattaki görevliye küçük bir rica için zili çaldım.
Il me reste quelques choses... Vous devriez vous calmer un peu, mon ami. L'ambition, c'est très bien.
Zihnimi okuyorsun.
Tu lis le fond de ma pensée.
- Zihnimi okudun.
Vous avez lu ma pensée.
Şişşt. Zihnimi dağıtma.
Tu vas tout gâcher.
Aubagne'ye gittiğimde bir incir ağacının altına oturdum, zihnimi temizledim.
Quand je vais à Aubagne, je m'arrête | au Figuier, ça me nettoie les idées.
Bu zihnimi çok kurcaladı.
Ca pesait vraiment trop dans ma tete.
Zihnimi toparlamalıyım.
Je me suis décidée.
Kuru erikten nefret ederim. Zihnimi bulandırıyor.
J'aime pas les prunes.
Senin Mephisto zihnimi işgal etti.
Vous m'avez ouvert les yeux sur lui.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]