English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ Z ] / Zincirli

Zincirli tradutor Francês

217 parallel translation
Bana zincirli olduğunu sürece ben nerede yatarsam orada yatacaksın.
Vous irez partout où j'irai.
Elmas zincirli bir altın saat
De gros diamants A presque tous les doigts
- Elmas zincirli bir altın saat
- On a son nom sur de grandes affiches
O kocaman gemi, büyük büyük annelerimizi ve büyük büyük babalarımızı alt güverteye zincirli olarak buraya getirmiş.
Et ce bateau a amené nos pères du temps passé, et nos mères du temps passé, enchaînés dans la cale du bateau.
Bak, senin memleketinde yapılmış, altın zincirli altın bir saatim var.
Regarde cette montre en or avec sa chaîne... fabriquée dans ton pays.
Yeni, zincirli gümüş saatime göre, dört saat daha... Amerika Birleşik Devleri süvarisinin subayıyım!
Encore 4 heures... selon ma montre en argent... je suis officier de la cavalerie des États-Unis!
O zincirli halde mahkum gemisindeydi. Ve benden dünyanın yarısı kadar uzaktı.
On l'avait envoyé sur un bateau de forçats, à l'autre bout du monde.
Zincirli gezmenin basit rutinine kendinizi yeniden adapte etmenin kolay olacağını düşünüyor musunuz acaba?
Vous vous réhabituerez vite à la routine du forçat.
Uzun zincirli molekül nedir biliyorsunuzdur?
Vous savez ce qu'est une chaîne moléculaire?
Uzun zincirli molekül nedir biliyor musun?
Sais-tu ce qu'est une chaîne moléculaire?
Altın zincirli bir saat.
Une chaîne en or...
Büyük bir program, en iyi numarası da zincirli olanı. Bir fenomen.
Un grand programme, mais le meilleur numéro est celui de la chaîne, c'est phénoménal.
Bak. Bazıları yalınayak. Diğerleri de zincirli.
Regardez, ils sont pieds nus.
Ayaklarına zincirli pranga gibi bağlanmıştı.
Mais leur passeport d'ancien forçat leur restait attaché..
Gelecek 20 yılını, zincirli halde geçirmek ister misin?
Tu veux passer tes 20 prochaines années dans une chaîne de forçats?
Burada zincirli yaşamaktan iyidir.
C'est mieux que vivre enchaîné ici!
Kaybedersek, küreğine zincirli olarak bu gemiyle batarsın.
Si nous sommes vaincus, tu mourras enchaîné à la rame.
Altın zincirli madalyonumu kaybettim.
J'ai perdu mon médaillon.
Buraya zincirli olarak getirilmiştim, efendim.
Je suis ici contre mon gré.
Çift-zincirli, 51 amino asitli. Sülfür atomlarıyla çapraz bağlı 17 amino asit.
Double chaînon, 51 acides aminés employant 17 acides aminés basiques reliés par des atomes de soufre.
Zincirli oldukları müddetçe, onları gezdirecek milyonlarca yer var.
II y a des tas d'endroits pour promener Ies chiens tenus en laisse.
Sifon tepede ve zincirli tiplerden.
Avec la chasse d'eau au mur, et une chaîne.
Sakin bir yaz öğlenindeki yolculukları, bir kabusa dönüşmüştü. O gün yaşanan olaylar, Amerikan tarihi sayfalarındaki en tuhaf suçlardan birinin keşfine yol açtı ; Texas Zincirli Testere Katliamı'nın.
Une paisible promenade estivale allait virer au cauchemar et l'Amérique allait découvrir le crime le plus étrange de son histoire :
Bir sürü meclis üyesi zincirli olacak. Mal gibi oturuyo olacaklar.
Tous ces sénateurs enchaînés ce sera trop facile.
Beni saatlerce oturtup ellerim zincirli taşıyacaksınız.
Je vais être enchaîné à un siège pendant des heures.
Sanora'ya vardığımızda bir hücreye tıkıp belki 90 yıl zincirli tutacaksınız.
Après, vous m'enchaînerez peut-être dans une cellule pour 90 ans.
Bu küp kapalı, sürgülü ve zincirli iken,
Ce coffre est fermé par des chaînes.
Hala zincirli!
Il est toujours enchaîné!
Dinle Mandinka. Diğer dilleri konuşanlar, Wolof dilini Serere dilini, Fulani dilini zincirli olduğun adamla konuş.
Ceux qui parlent d'autres langues... la langue des Wolofs, des Sérérés, des Fulanis... parlez à l'homme enchaîné à côté de vous.
Diğer dilleri konuşanlar Wolof dilini, Serere dilini, Fulani dilini zincirli olduğun adamla konuş.
Ceux qui parlent d'autres langues... la langue des Wolofs, celle des Sérérés, des Fulanis... parlez à l'homme enchaîné à côté de vous.
- Evet kaptan. - Sağlıklı ve silahlı adamlar eminim ki, zincirli ve halsiz adamları zaptedebilirler.
Des hommes armés et bien portants doivent réussir à refouler... l'attaque d'hommes affaiblis et enchaînés.
Ama hala zincirli.
Mais il est toujours enchaîné.
Dört aydan sonra hala zincirli mi?
Toujours enchaîné au bout de quatre mois?
Maceralarınızda, bir uçuruma zincirli genç bir kızı kurtardınız.
- Durant vos aventures... vous avez sauvé une jeune fille enchaînée sur une falaise. - Pas vraiment.
Zincirli büyük barlar ve herşey.
Avec des barreaux, des chaînes et tout.
Korkmayın. Duvara zincirli.
Vous en faites pas, il est enchaîné.
- Niye? Zincirli.
Il est enchaîné.
Zincirli. - Gitmek istemiştin.
T'as dit que tu voulais y aller.
Zincirli miydiler?
Ils étaient enchaînés?
Yani, kendi camımızdan bakıp zincirli çetelerin haylazlığını görmeyeceğimiz bir tatil.
Un lieu où on n'a pas à surveiller les fenêtres et où ne voit pas de chaînes de forçat.
Bizim güvenliğimizin yanında, sizin ki içinde Roy'un zincirli olmasına şaşırdım.
Je suis surpris que Roy doive être attaché. Ou est-ce autant pour votre sécurité que pour la notre?
Hazırlık olarak Trump, Wall Street Journal ve "Zincirli Zengin Fıstıklar" adında bir dergi okudum.
Pour nous préparer, j'ai lu Trump, le Wall Street Journal et un magazine appelé Filles Riches Enchaînées.
Zincirli jiplerimiz hazır olacak. Esiri biz size getiririz, efendim. Tamam.
On mettra les chaînes sur les Jeeps... et on vous livrera ce prisonnier, terminé.
Miyelini yok eden uzun yağ zincirli yemeklerle mi?
Plein des lipides qui, nous le savons, détruisent sa myéline?
Yoğun, uzun zincirli büyük moleküllü bir polimer.
Un polymère macromoléculaire, à chaîne longue.
Çünkü Bay Mertle polislere canavarın ne zamana kadar... Aşağıda zincirli kalacağını sorduğunda,
Quand M. Mertle demanda jusqu'à quand la Bête devait rester attachée... ils lui répondirent :
O evin altında zincirli duruyor,
Rêvant au moment où elle retrouvera sa liberté.
Beni davet ettiğinde odamda. radyatöre zincirli oturmam gerektiğini anlamamıştım.
Excuse-moi. Quand j'ai emménagé, je n'avais pas réalisé que cela impliqué d'être enchaîné au radiateur de ma chambre.
# Britanya'daki savaş nihayet sona ermişti... #... ve Kral Caractacus, zincirli olarak Roma'ya getirilmişti.
Il ne fera sans doute pas long feu après son mariage.
Burada bir ağaca zincirli durumdayım aile San Diego için yola çıkmadan önce.
C'est sans rancune.
- Köpek zincirli.
- il faut enchaîner le chien.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]