English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ Z ] / Zinde

Zinde tradutor Francês

299 parallel translation
Bu beni hep zinde tuttu.
C'est ce qui m'a soutenue.
Zinde genç insanlar istiyorlar. Atik ve çevik.
Souffrir n'est pas mal, si on souffre pour une raison précise.
Biz de zinde gençleriz. Gözlemleyebilir ve geri dönüp anlatabiliriz.
Notre révolution n'a pas aboli le danger ni la mort.
Çok zinde sayılmam ama olur da bu Bay Jeffers ile karşılaşırsam onu bir güzel pataklayacağım.
Je ne suis peut-être pas en haute forme, mais si je rencontre ce M. Jeffers... je le rosserai à deux doigts de la mort.
Yine de, yaşamak güzeldir, evlat, zinde olmak iyidir.
Elle est agréable, trés agréable.
Bizde yerimizde oturup dinlenmiş, savunmaya hazır, zinde kalırız.
Nous serons d'attaque, ici, frais et dispos.
Şimdi uyumana devam et... çünkü sabah onu getirdiğimde nazik ve zinde olmanı istiyorum.
Rendors-toi. Je veux que tu sois frais quand je l'amène.
Turpun zinde olduğuna kim karar vermiş?
Et qui décide que la forme est pleine?
Bunlarla uğraşarak yorulma. Çadıra döndüğümde karımı zinde görmek isterim
Ces branches feront une maison solide pour ton époux.
Sabah zinde hissetmek istiyorsan yatağa gitmelisin şimdi.
Tu devrais aller te coucher pour être en forme demain.
Zinde hissediyor musun?
T'as la pêche?
Yola çıktığımız zamandaki kadar zinde.
Il est aussi frais que ce matin.
Yarın 10 : 07'de taze papatyalar kadar zinde olarak Sicilya feribotuna bineceğiz.
Demain 10h07, le ferry, frais comme des gardons.
Zinde olan sensin, sabahın bu saatinde.
Vous êtes bien alerte, à une heure si tardive.
Beni zinde tutmak için de üzerime devamlı şampanya dökerlerdi.
Ils m'arrosaient de champagne pour me rafraîchir.
Burada çok zinde oluyorum, bilirsiniz.
Je commence à être dans une forme terrible.
- Epey zinde görünüyorsun.
Quelle énergie! Quoi donc?
Kaptan gayet sağlıklı ve zinde görünüyorsunuz.
Vous paraissez en bonne santé.
Zinde kalmak için birebir, ne dersin?
Le résultat est là, non?
Ben, İsaburo Sasahara, tüm hayatım boyunca kendimi şu andakinden daha zinde hissetmemiştim.
Que Sasahara Isaburo, depuis qu'il est né, se sent vivre pleinement pour la première fois.
John, çok zinde ve sağlıklı görünüyorsun.
Jean, tu es si propre et net.
Dolaşımı canlandırır, böylece daha zinde görünürsünüz.
Il stimule la circulation, donc vous vous portez mieux.
Bu güne kadar hiç bu kadar zinde uyanmamıştım.
Jamais je ne me suis reveillé aussi frais!
Boksun da sınırları olmalı, ama ikisi de zinde. Bu yüzden güçlü bir adamın bir kızı dövmesi yanlış değil.
Bien sûr, il y a des limites, mais s'ils sont tous deux en forme, ça ne me choque pas qu'un grand type mette une raclée à une petite écolière.
Bütün vücudumu zinde hissettiriyor, rüzgâr denizden tuzun tadını taşıyordu.
Je sentais sur mon corps le vent salé qui soufflait de la mer.
Aklım geceleri daha zinde oluyor.
Mon esprit est plus alerte la nuit.
Neden, biliyor musunuz? Çünkü günün saatleri,..... hem zinde kalmaya hem de iş hayatında başarılı olmaya yetmiyor.
Car les journées ne sont pas assez longues pour rester en forme et être efficace au travail.
Çünkü böylesine zinde olamazdı!
Il est en trop bon état.
Uzun zamandır kendimi böyle zinde hissetmemiştim.
Jamais je ne me suis senti aussi bien!
Evet. Beni zinde tutuyor.
Ça me maintient en forme.
Size zinde atlar ayarlandı, yol açık ve bir gemi bekliyor.
Vous aurez des chevaux frais. Un bateau vous attend à Douvres.
Radyo Spikeri : Bu gece, Çete Dağıtanlar sunar. Düzlüklerde bir soygun ve ölüm yolu izleyen haydut kardeşleri, zinde ve hızlı tetik çeken Batılı barış kuvvetlerinin dize getirişinin enfes hikâyesi.
Ce soir, Gangbusters présente "L'affaire des frères bandits", sur un sentier tortueux de cambriolages, jusqu'à ce que des d'officiers de police viennent les neutraliser.
Zinde ve dinç kalmalıyım.
Je dois me maintenir en bonne forme.
- Aynen. İyi, yarın sabah benim aksime sen tamamen zinde olacaksın.
Tu te sentiras mieux que moi, demain matin, c'est sûr.
Ancak problemimiz kendimizi güncel ve zinde tutmak en son teknoloji ürünlere sahip olmak ve önümüzdeki fırsatların farkına varmak olacaktır.
Mais il faut pouvoir être informé au mieux, avoir les instruments, connaître les possibilités.
Yarın sabah 6.30'da zinde olarak göreyim sizi.
On se voit aux aurores 6 h 30 demain.
SS doktoru yeni gelen Yahudi tutsaklar arasından, yeni gelen ve gaz odasına sokulacak olan nakliyat arasından zinde olanları seçti.
Et j'ai demandé à l'un d'eux en tchèque : "Où sommes-nous?"
- Oh, hayır Freddy... - O çok zinde, çok şık!
Il est terrible!
Bu yüzden bu "kütükler" in,.. ... sadece canlı kalmasının sağlanması yetmez,.. ... aynı zamanda zinde ve sağlıklı da olmalılar.
donc ces maruts, ne doivent pas seulement être en vie, mais également en bonne santé.
Beni zinde tutuyor.
Ça me garde en forme.
Olur ya, böyle zinde falan.
Sa femme et lui sont locataires.
Üçe kadar sayacağım ve siz gayet zinde bir şekilde uyanacaksınız
Maintenant je compte jusqu'a trois et vous vous réveillerez, bien reposée,
Bu çok önemli, bu yüzden habercilerimin zinde olması ve arazide yönlerini nasıl bulacaklarını bilmeleri gerekiyor.
C'est très important, mes messagers doivent être en forme et doivent savoir s'orienter sur le terrain.
İşte benim adamım, zinde ve şık.
Voilà mon petit gars, tout fringant!
Muzu sen yemelisin, seni zinde tutar.
Pépé devrait en bouffer... ça fait aller!
Yüzlerce, sıkı çalışan zinde, genç, kullanıma hazır adam... Doğal dürtü ve arzularının doruklarında...
Des centaines de jeunes travaillant dur, en pleine fleur de l'âge, à l'apogée de leurs désirs et appétits naturels...
Bu hareketler zihni temizler ve vücudu zinde tutar.
Les formes libèrent l'esprit et recentrent le corps.
Yarın zinde bir başlangıç yapmak iyi olur.
Commençons sur de bonnes bases demain.
Kendimi o kadar zinde hissediyordum ki onun her isteğine boyun eğiyordum.
Dans mon euphorie, je cédais à tous ses désirs.
Sen çok zindesin. Bana çok zinde göründün.
Pour moi, tu es parfaitement fraîche.
Zinde görünüyorsun.
T'es au top.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]