English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ Z ] / Zosh

Zosh tradutor Francês

54 parallel translation
Zosh ağlamayı bırak.
Pleure pas, Zosh.
Zosh, dur sana bir bakayım.
Laisse-moi te regarder.
Hayır, iyi görünüyorsun, Zosh.
- Non, t'as l'air bien.
Yapma, Zosh. Her şey yoluna girecek.
Allons, Zosh, tout va bien, maintenant.
Tabii ki özledim, Zosh.
Bien sûr que tu m'as manqué!
Klinikten ne dediler, Zosh?
Et à la clinique?
Şaka yapan kim, Zosh! ? Dinle...
Qui plaisante, Zosh?
Sence olmuş mu, Zosh?
Ça a l'air bien?
İyi görünüyor mu öğrenmek istedim, Zosh.
Ai-je l'air bien, Zosh?
Ayrıca adım Zosh değil Sophia.
M'appelle pas Zosh, mais Sophia.
Böyle yapma Zosh.
Sois pas comme ça.
Zosh'a parayı ben göndermedim mi?
J'ai envoyé de l'argent à Zosh.
Sen, ben ve Zosh hakkında.
A toi et moi. Et à Zosh.
Frankie, bak ne var? Bu köpeği Zosh'a getirdim.
J'ai le chien pour Zosh.
Köpeği Zosh'a götür.
Monte-le à Zosh.
Hoşlandın değil mi? Zosh, bunları buraya asla bırakmam ben.
Je les mets jamais là-haut.
Egzersiz yapamadığında bira gaz yapar, Zosh.
La bière rend bouffi si on se bouge pas. Tire une carte.
Birazcık ne, Zosh?
Un peu de quoi?
Ara sıra pratik yapmam lazım, Zosh. Bir iş çıkarsa hazır olmalıyım.
Faut que je m'exerce pour être prêt le jour d'un boulot.
Kes şunu, olur mu, Zosh.
Ça suffit.
Yeterince para denkleştirdiğimde Zosh'u gerçekten iyi bir hastaneye yatırabilirim.
Quand j'aurai du fric, je mettrai Zosh à l'hosto.
Krupiyeliği bıraktım, Zosh. Riske giremem, anlamıyor musun?
C'est fini le poker, Zosh, je veux pas prendre de risques.
- Sorun ne? Zosh! Uyutamıyorum.
Zosh s'est engueulée avec Frankie.
Zosh, hiç paramız var mı?
Zosh, on a de l'argent? II m'en faut.
Biraz paraya ihtiyacım var, Zosh.
Y en a pas.
Bırak inadı, Zosh.
Sois réglo, Zosh.
Gelip nasıl olduğuna bakayım dedim, Zosh.
Alors, que deviens-tu?
Zosh, Bednar'a söylediklerin. Gazeteleri gördün. Söylediklerinin Frankie'yi ne kadar kötü gösterdiğini görüyorsun.
Ce que t'as dit à Bednar, t'as vu les journaux, ça la fout mal pour Frankie.
Hayır, Zosh. Yanlış anlamışsın.
Zosh, tu te goures!
- Hayır Zosh. Ben yardım etmeye geldim.
Je suis venue pour aider.
Zosh, lütfen. Defol buradan, defol buradan.
Fous le camp d'ici, sale traînée!
Zosh'la.
Avec Zosh.
Orasını merak etme, Zosh.
J'ai pas peur.
Sana bir şey söylemek için geldim, Zosh.
Je suis venu te dire quelque chose.
Senden ayrılmıyorum, Zosh. Sadece ayrılıyorum.
Je te quitte pas, toi.
Bu halinden benim sorumlu olduğumu biliyorum, Zosh.
Je sais que je suis responsable de ton état.
- Frankie, yapma. - Hoşçakal, Zosh.
Au revoir, Zosh.
Hakikaten güzelmiş, Zosh.
Vraiment chouette!
Hemen geleceğim, Zosh.
Je reviens, Zosh.
Zosh, randevum var.
J'ai ce rendez-vous.
Senin için yapıyorum.
Je fais ça pour toi, Zosh.
Bana şans dile, Zosh.
Souhaite-moi du pot.
Bateri çubuklarım nerede, Zosh?
Où sont mes baguettes, Zosh?
Bu ne için, Zosh?
C'est pour quoi ça, Zosh? - Quoi?
Ne yapacağımı şaşırdım artık, Zosh.
Je sais plus où j'en suis, Zosh.
Ne dediğini biliyor musun, Zosh?
Que dis-tu, Zosh? Tu sais ce que tu dis?
Zosh gürültüye dayanamıyor.
Zosh supporte pas le bruit.
Biraz para kazanıp Zosh'u iyileştireceğim.
J'aurai du fric pour guérir Zosh.
Selam, Zosh.
Où t'étais?
Zosh, bak.
- Vise ma carte syndicale.
Benimle vedalaş, Zosh.
Dis-moi au revoir, Zosh.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]