English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ Ç ] / Çinko

Çinko tradutor Francês

144 parallel translation
Seni beş para etmez çinko tıkacı...
Espèce de boucher de zinc à 10 cents!
Çay, türlü baharatlar, pirinç, çinko ve Avustralya Pamuğu bölgesi yani.
Du thé, des piments, du riz, du zinc et de la laine d'Australie.
... diğer kadınlarınki çinko kalıntısı.. ... gibi gözüktü.
Et il se plaignait que celui qu'on lui faisait boire était infect.
Bu çinko benzayn yağı, ellerin için kendim yaptım, ellerini tedavi edip güçlendirecektir..
Voici une pommade pour vos mains, cela les guérira et les fortifiera.
İki yıl önce çinko işindeydi.
Il y a deux ans, il était dans le zinc.
Bu çinko kaplamalı kültürde mi?
Dans cet environnement de zinc?
Cenevre'de, merkez bankası görevlileri Polonya'dan Herr Voleschtadt ile Krakov'un Omsk bölgesinde, Gülistan sınırında yeni bir çinko işleme tesisi için 12 yıl vadeli iadesiz kredi konusunu görüştü.
A Genève, les dirigeants de la banque des liquidations ont rencontré Herr Voleschtadt de Pologne pour parler de prêts non remboursables sur 12 ans pour la construction d'une usine de traitement du zinc dans le quartier d'Omsk, à Cracovie, près de la frontière du Gulistan.
- Çinko var. - Evet, başka?
- Il y a de zinc.
9 numara, birinci çinko,
Numéro 9.
Siz de çinko işinde bunu yapabilirsiniz.
Vous pourriez faire pareil ici.
Tek yapmanız gereken adama o patlayıcıdan verip... onu deliğe sokmak, ta kayaların dibine... işte çinko elinizde.
Il suffit de foutre un explosif dans les pattes du type, de le faire descendre le long de la roche, et le zinc vous coûte 65 cents la tonne.
Sadece bürokrasi. Formlar, izin belgeleri. Çinko kaplı 2 tabutu bu kadar çabuk nereden bulabilirsin ki?
Des questionnaires, des certificats, deux cercueils zingués...
Çinko tabutlarla, nakil belgeleriyle, sağlık belgeleriyle uğraşacağımıza neden onları burada toprağa vermiyoruz?
Pourquoi toutes ces formalités, ces cercueils zingués, ces certificats, quand on pourrait les enterrer ici?
Kliketi klik kliket, 1. çinko, 2. çinko, tombala.
Clicketty click, clicket, et bingo!
Arkada sessiz oturur, hiç konuşmayız "1. çinko, 2. çinko" hariç.
Nous asseoir sagement au fond et rien dire, sauf crier : "Loto!"
1. çinko, 2. çinko!
Loto! Loto!
1. çinko, 2. çinko!
Loto! Bingo!
Darı Ülkedeki metal, çinko!
Le métal du Pays Jaune était le zinc.
Çin ve Hindisyan, sadece antik çinko madenine sahip ülkelerdi.
La Chine et l'Inde étaient les seuls à posséder des mines de zinc dans l'Antiquité.
Siyah çoraplarının arasına yedek gözlük koydum burun damlan, çinko oksit ve Blistex ilk yardım çantasında.
Je t'ai mis une paire de lunettes dans tes chaussettes noires. Il y a du truc pour ton nez, l'oxyde de zinc et du Labello dans la trousse.
Santa Fe Flyer, Altın yolda, çinko!
Le train de Santa Fe. De l'or.
Bu cihaz yalnız çinko bozukluk ile çalışır. Gümüş bozukluklar ile çalışmaz!
Cet appareil accepte seulement les pièces en zinc.
% 18 çinko. % 14 bakır.
18 % de zinc. 14 % de cuivre.
Biraz magnezyum, biraz çinko. Demiryolu, tarım makineleri.
Un peu de magnésium, chemins de fer, machines-outils.
- Bakır ve Çinko olabilir.
- Du cuivre et du zinc, je dirais.
Çinko asit.
Oxyde de zinc.
Sonunda demir seviyemi sabitlediler. Çinko kendiliğinden düzeldi.
Finalement, ils ont stabilisé mon niveau de fer et le zinc s'est corrigé tout seul.
Burnuna çinko sürmemi ister misin?
Tu veux de la crème sur ton nez?
Bir fıçı buğday çimi suyu, üç kilo soya peyniri, biraz çinko peltesi ve 600 dolarlık bir çift güneş gözlüğü.
Quatre litres de jus d'herbe, cinq livres de tofu, de la gelée de zinc et deux paires de lunettes de soleil à 600 $.
- Ve ben de rom ile çinko alacağım.
- Un rhum au zinc, pour moi.
Homeopatik ilaçları deneyebilirsin, mesela çinko hapı.
Tu devrais essayer l'homéopathie. Prends un peu de zinc.
Kalsiyum, demir, çinko.
Calcium, fer, zinc.
Magnezyum ve çinko. - Tamam. Bitkisel kapsüller, bir de- -
magnésium et zinc, de l'extrait de palmier et...
Beta karoten, çinko, magnezyum. Harika bir bitki.
.. zinc, magnésium, c'est excellent.
Elimizde çinko, arı poleni, ağrı kesici, C, D, E, kalsiyum, St. John'un bitkisi, ve Pamprin var.
On a du Gingko, du pollen d'abeille, de l'echinacea, des vitamines C, D, E, du calcium, de l'herbe de St John et du camphre.
Savaşıyor olması umrumda değil. Amonyak, albidum yağı, ve uyuz için çinko.
je me moque qu'il ait fait la guerre... s'il nous passe ses puces et ses poux je l'étripe!
Üç ; çinko kaplamalı çelik. Hepsinden en incesi bu.
Enfin, un tuyau en acier galvanisé, le plus fin des trois.
Çinko kaplamalı çelik parçaları en uzağa uçmuş. 6 metre.
Les fragments en acier sont allés le plus loin.
Demek ki bomba çinko kaplı çelikten ince bir kaptaydı. Bir susturucu ya da egzoz borusu gibi.
Un tube peu épais, en acier galvanisé, comme un tuyau d'échappement.
Çinko.
Zinc...
Ama güzel bir çinko çatısı vardı.
Mais il avait un toit en zinc, ce qui était très cool.
Lita Gibbons'ın göz damlalarının hiçbirinde çinko sülfat yoktu. Formülü farklı.
Et 0,25 % de sulfate de zinc, qu'on ne retrouve dans aucun des collyres de Lita.
-... çinko oksit?
- Oxyde de zinc?
Savaş sonrası ucuza yapılan her ev gibi, çinko sac çatısı gün ışığıyla parlıyor. İçi, somon rengi duvarları ve binanın üç tarafına bakan beş penceresiyle ferah görünüyor.
La superficie est d'environ 900 mètres carrés, avec un jardin, une pelouse et des arbres.
BUDAPEŞTE ÇİNKO KAKIMI BBC GİRİŞİ
L'ENTRÉE DE LA BBC DANS L'HERMINE EN ZINC DE BUDAPEST ( AFFAIRE EN COURS )
Bende çinko madeni falan yok.
Je possède pas de mines!
Oturun. Çinko mu?
Du zinc?
Bir silah sesi gibi yankılanarak çinko çatıya vuran yağmur taneleri sanki çok aceleleri varmış gibi, hızla oluktan aşağı akıyordu.
L'eau débordait des gouttières, martelant le toit de zinc comme un tir d'artillerie, une armée massive chargeant à travers bois se jetant en cascade, se ruant dans les barils en un concert de percussions.
Bu beyaz çinko ve saf bakır karışımı.
C'est du zinc blanc avec des traces de cuivre.
Çinko kaplamalı çelik, kırmızı.
Rouge, l'acier galvanisé.
Kurbanın içkisinde % 0,5 tetrahidrozolin hidroklorür ve % 0,25 çinko sülfat varmış.
La boisson n'avait que 0,05 % de tétrahydrozoline.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]