English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ Ö ] / Ödeştik

Ödeştik tradutor Francês

722 parallel translation
Ama ticari haklarımı sattım ve artık ödeştik.
Mais j'ai vendu mes droits, on est quittes.
- Kaptan tam olarak ödeştik.
- L'affaire a été réglée.
Şimdi ödeştik.
Nous sommes quittes.
Devam edelim mi? Bence ödeştik, keşiş.
Alors, nous sommes quittes.
Ödeştik o halde.
On est quittes.
Ödeştik. Bundan sonra yapacaklarım seni ilgilendirmez.
Mes affaires ne te concernent plus.
Tamiratı yaptım ve artık ödeştik ve borcumu ödedim.
Avec cette réparation, j'ai payé ma dette.
Şimdi ödeştik.
On est quittes.
Sen de bana bir kez doğru tavsiyede bulundun, dinlemedim. Şimdi ödeştik.
Vous m'aviez déjà conseillé... on est quitte.
- Kendini affettirdin, ödeştik diyelim işte!
- Ça l'est devenu. Tu t'es rachetée, nous sommes quittes.
Önemli değil. Ödeştik.
Ça va, on est quittes maintenant.
- Ödeştik.
- Comme ça, tout est en réglé.
Artık ödeştik.
On est quitte.
Yani ödeştik. Hepsi bu.
C'est fini.
- Ödeştik.
- Je peux en dire autant.
Şimdi ödeştik işte.
Maintenant nous sommes quittes.
Artık ödeştik ve gidiyorum.
Je pars contente.
- Yani ödeştik.
- Alors nous sommes quittes.
Ödeştik şimdi.
Tu discutais de mon enterrement.
Ödeştik.
Nous sommes quittes.
Şimdi ödeştik, Django.
On est quittes, Django.
Beş... on onbeş... yirmi... yirmibeş. - Ödeştik. - Frankie'den tek kuruş alamazsın sanıyordum.
Cinq, dix... quinze, vingt, vingt-cinq.
Şimdi ödeştik, bir kaç dolar ver, ya da al.
Maintenant, nous sommes quittes à quelques dollars prés.
Neyse, siz de beni korkuttunuz, ödeştik.
Enfin, vous m'avez aussi fait peur, on est ˆ egalite.
Al bakalım. Şimdi ödeştik.
Voilà qui nous rend quittes.
Oldu işte genç, ödeştik, şimdi eve annene dönebilirsin.
Maintenant on est quittes, rentre chez ta mère.
Şimdi ödeştik. Kabul mü?
Nous voilà quittes, d'accord?
Artık ödeştik.
Nous sommes enfin quittes.
- Ödeştik.
On est quittes.
- Ödeştik mi? Evet.
Quittes?
Ödeştik mi?
On est quittes?
Şimdi ödeştik.
- on est quittes.
Böylece ödeştik artık.
J'en aurais fait assez pour toi.
- Ödeştik.
- Oui, racheté.
- Sanırım artık ödeştik.
Comme ça on est quittes.
- Hayır, ödeştik.
Ton copain à fourrure m'a sauvé la mise. Egalité.
Ödeştik mi?
Egalité?
Ödeştik.
Egalité.
Sanırım ödeştik, Philo.
Comme ça, on est quittes.
- Ödeştik. - Hayır Sam, ödeşmedik.
- Nous sommes quittes.
- Şimdi ödeştik.
- Maintenant on est quittes.
Ödeştik diyelim mi?
On est quittes?
Pi'lerle ödeştik sanırım.
On s'est vengés des Pi.
- O zaman ödeştik.
- Alors, on est quittes.
Ödeştik.
On est quittes.
Ama sonunda ödeştik.
Il me l'a rendu à la fin.
Ödeştik ama bir karara varılmadı. Hadi karara vardıralım. Neden yapayım ki?
On est quitte, mais il reste ça à régler.
Üzgünüm, dün de ben yemiştim tokadı. Şimdi ödeştik.
Je l'ai reçue hier.
Ödeştik.
Mais si tu ne vois pas ça comme ça...
Şimdi ödeştik.
Maintenant, on est quitte.
Ödeştik.
Penses-y, à ça.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]