English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ Ö ] / Öpücük

Öpücük tradutor Francês

3,637 parallel translation
Sanki hepsi ilk öpücük gibi, şu anda tam olarak ne yaptıklarını bilmeleri dışında.
C'était comme s'ils revivaient leur premier baiser. Mais là, ils savaient ce qu'ils faisaient.
Cambridge'e giden trene bindiği zaman, küçük kasabasına son bir kez baktı, ona bir öpücük attı ve dedi :
En montant dans le train pour Cambridge, elle jeta un dernier regard à son village et envoya un baiser,
Bak ne diyeceğim ; öpücük karşılığında üçünü de geri veririm.
Je te les rends tous les trois contre un baiser.
Sadece bir öpücük.
Fais moi un bisou.
- Ne, öpücük yok mu?
Pas de bisous?
O yüzden bir öpüşme standı açıyorum Bir dolara bir öpücük ve kazandığım para Glee kulübünün yani bizim olucak.
Donc, je vais mettre en place un stand de baisers à un dollar le baiser, et donner tous benefices au Glee Club pour nous aider...
Ben hala gerçek bir öpücük istiyorum.
Je veux un vrai baiser.
Bu bir dolarlık öpücük değildi.
Ca ne valait pas un dollar.
"Öpücük Hastalığı" olarak da bilinir.
Autrement connu pour être la maladie du baiser.
* Bir öpücük *
? kiss.?
o öpücük çürüğü de neyin nesi, Quinn?
En parlant d'intimité.... Pas mal le suçon, Quinn?
Öpücük çürüğü değil.
Ce n'est pas un suçon.
Öpücük çürüklerini bilirim.
Oh, je reconnais les suçons.
O öpücük... ilginçti.
Le baiser était... intéressant.
O öpücük amatörceydi.
Ce baiser était peu professionnel.
Her şeyden bir öpücük uğruna vazgeçtin.
Tu as tout donné pour un baiser.
Öpücük geliyor.
Ha, nous y voila.
Pekâlâ, işte öpücük geliyor.
Okay, voila l'avion qui arrive.
Sana büyük bir öpücük verecektim ama nefesin bu sabah çok kötü kokuyor.
Je t'embrasserais bien, mais tu as mauvaise haleine ce matin.
Tamam buna inandım diyelim, ya diğer öpücük?
Okay, même si je te croyais, et l'autre fois quand vous vous êtes embrassés?
Yani, bu... hadi canım, bu biraz abartı oldu, ama evet çok iyi bir öpücük sayılmazdı.
Je veux dire, c'est... allons. C'est un peu exagéré? Mais, oui, ce n'était pas un bon baiser.
Bir öpücük kondururum. Borcum var diye ama.
Un rapide parce que j'ai une dette envers toi.
Zavallı Dört Numara'nın, Öpücük Hastalığı * vardı ama bu sebepten öldüğünü sanmıyorum.
Le pauvre Numéro Quatre avait... Epstein-Barr, mais je ne pense pas que ce soit ce qui l'a emporté.
- Bir öpücük ver.
- Fais-moi un baiser.
Bir öpücük versene.
Donne-moi un baiser.
Tamam. O zaman sana öpücük vermiyorum.
Bon, je te fais pas la bise du coup.
Öpücük ister misin?
Tu veux un bisou?
Bu parmakla öpücük yollama şeysi garip kaçmadı, değil mi?
- C'était bizarre, le doigt, non?
Kahve için değil, öpücük için geldim zaten.
Je suis venu t'embrasser.
Bir öpücük ver.
Embrasse-moi.
Alt tarafı bir öpücük.
C'est seulement un baiser.
Bana kalsa senden bir öpücük kapmak için sırada bekleyen onlarca adam olduğunu söylerim.
Vois-tu, j'imaginais qu'il devait y avoir une centaine de jeunes hommes qui faisaient la queue, attendant impatiemment un baiser.
Bir öpücük ver.
Bisous.
Öpücük için de teşekkürler.
Et... merci pour le baiser.
Öpücük yok mu?
J'ai pas de bisou?
Peki o neden ilk öpücük gibi hissettirmedi?
Alors pourquoi cela ne ressemble pas à un premier baiser?
Hayat garip : Yumruk beklerken öpücük alırsın.
La vie est bizarre, tu t'attends à un coup de poing et tu reçois un baiser.
Sana söyledim, artık öpücük yok.
Je te l'ai dit : plus de bisous.
Annen dışarı çıkıp gelecek ve bir öpücük verecek tamam mı?
Maman sort une minute et revient te faire un baiser.
Bana bakacaksın, sana öpücük yollayacağım.
"Tu regarderas vers moi, " je t'enverrai un baiser
Dikkat ettin mi, sana öpücük yolladım bugün.
Tu l'as peut-être vu aujourd'hui, quand tu es monté en première ligne, je t'ai envoyé un baiser.
- Öpücük yok mu? Şaka yapıyorum.
Tu viens pas m'embrasser?
Ana'ya benden büyük bir öpücük ver.
- Embrasse Ana pour moi. - Entendu.
Öpücük ister misin?
Tu veux un baiser?
Hadi, bir öpücük ver bana.
Tu porteras un turban?
Bir öpücük bebeğim, lütfen.
Dis lui de fermer les yeux.
Annene bir öpücük vereyim.
Ma princesse!
* Bir öpücük *
and your... kiss.?
Bana öpücük ver.
Mon bisou.
Bize bir öpücük yolla Marilyn. Lütfen!
S'il vous plaît!
Öpücük...
La bise?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]