Öyleydi tradutor Francês
6,065 parallel translation
O bizim tarafımızda Claire. Hep öyleydi.
Il est de notre côté, depuis toujours.
Öyleydi, ama otomat makineleri ya da havuz kenarında oturmaktan değil.
Il le faisait, mais attiré par les machines automatiques. ou le banc de la piscine.
Şüphesiz öyleydi Dr. Haley ancak...
Je n'en doute pas, Dr. Haley, j'ai juste...
Gerçekten öyleydi.
Il l'était vraiment.
Ya da en azından eskiden öyleydi.
Du moins, il l'était.
Plan öyleydi ve ben de kendimi ona göre ayarladım.
- Pas question. J'étais formatée pour ça.
Bence öyleydi.
Il l'a été avec moi.
Öyleydi.
C'était le cas.
Öyleydi. Ama size öğrettiğim öfke kontrolü yöntemlerinin aynısını kullanıyorum. O yüzden artık iyiyim.
Mais j'ai utilisé les mêmes outils contre la colère que je vous donne, les gars, pour rester calme, donc je vais bien maintenant.
Russell Stillman, Aryan Kardeşliği'nin eski bir üyesi,... Tanri'yi bulana kadar öyleydi.
Russell Stillman, ancien membre de la Fraternité Aryenne, jusqu'à ce qu'il rencontre Dieu.
- Duygusal bir fikir Saul, hep öyleydi.
C'est une idée sentimentale, Saul, ça l'a toujours été.
1 yıl önce de. 2 yıl önce de öyleydi.
Et il y a un an. Et deux ans.
Öyleydi baba.
- Oh oui, Papa.
Sahiden de öyleydi.
Il l'était vraiment.
Oğlum da öyleydi.
Tout comme l'était mon fils.
- Öyleydi. İyi biridir.
- Il l'était.
O benden olsaydı... Pek çok açıdan öyleydi de.
Et si ça avait été le mien... d'une certaine façon, c'était le mien...
Öyleydi.
Ça l'était.
Eskiden öyleydi ama artık sınırından içeri giremiyorum.
Ça l'était, mais je ne peux plus franchir ses frontières.
Ve öyleydi de. Ta ki birdenbire seni öpene dek.
Et elle l'était, jusqu'à ce que, subitement, je t'embrasse.
Öyleydi.
Ça l'est.
Herkes öyleydi.
Tout le monde l'était.
Doğaya her koşulda genetik olarak dayanıklı bir tohum üretmek istedik. Evet. Babam da öyleydi.
Depuis 4 générations.
Düğünü havaya uçurana kadar öyleydi en azından.
Jusqu'à ce qu'il fasse sauter ce mariage en tout cas.
- Birkaç yıl önce öyleydi.
Ça l'était, il y a quelques années.
Burası benim sığınağım olacaktı ve düne kadar da öyleydi.
Cet endroit devait être mon refuge, et ça l'était jusqu'à hier.
- O her şeyi abartır, hep öyleydi.
Elle dramatise. Comme toujours.
Kocası öyleydi.
Son mari l'est.
Yani öyleydi.
ou ex-petite amie...
Fred'de aynen öyleydi.
Fred était comme ça étant enfant.
- Öyleydi.
Elle était.
- Ne biçim adam ama. Büro, Kral'ı uygun gördüğü operasyonlar için kullanıyordu bu operasyon da öyleydi.
Le bureau utilise Monarch pour financer des opérations sous le manteau, y compris celle-ci.
Tabii öyleydi.
Bien sûr que ça l'était.
Belki eskiden öyleydi, ama artık değil.
Peut-être que ça l'était, mais plus maintenant.
- Elbette öyleydi!
Mais bien sûr!
Öyleydi, ama dava teknik bir detaydan dolayı alabora olmuş.
Il y était, mais l'affaire a été annulée pour vice de forme.
- Evet, öyleydi.
Oui, il l'était.
Tomas kasayı açacaktı ve yani plan öyleydi.
Tomas ouvre le coffre et... C'était le plan en tout cas. Le plan?
Öyleydi de.
Et ça l'était.
-... öyleydi. - Ebeveynlerle bir randevu ayarladım.
Bon, j'ai organisé une rencontre avec les parents.
Evet öyleydi.
Oui, ça l'était.
- Evet gerçekten öyleydi.
Oui. C'est vrai.
Hep öyleydi.
Il l'a toujours été.
- Öyleydi zaten ama...
- Je l'étais, mais...
Evet, biraz öyleydi galiba.
Je suppose.
Evet, ben... Evet, öyleydi.
Oui, c'est vrai.
Baba öyleydi.
Le père l'était.
Öyleydi.
C'était mon pantalon de grossesse.
Gerçekten öyleydi. Tamam.
Parfait.
Öyleydi.
Tu l'étais.
Sanırım öyleydi.
Si vous voulez.
öyleydim 119
öyleydin 30
öyleyse 1938
öyleyim 490
öyleymiş 51
öyleyiz 77
öyleyse sorun yok 16
öyleyimdir 24
öyleyse neden 38
öyleyse ne 59
öyleydin 30
öyleyse 1938
öyleyim 490
öyleymiş 51
öyleyiz 77
öyleyse sorun yok 16
öyleyimdir 24
öyleyse neden 38
öyleyse ne 59