Üçretleri tradutor Francês
195 parallel translation
Afrika'daki en yüksek ücretleri ödüyorum.
J'offre les meilleurs salaires en Afrique.
Avukatlık ücretleri oldukça ağır, bilirsin?
Les frais de justice sont élevés.
- Mesai ücretleri nasıl?
Selon le taux de change, bien sûr. Et les heures sup?
Madencilerin ücretleri elinde mi?
Tu as la paye des mineurs?
Çalışanların ücretleri konusunda titiz davranıyorlar.
Ils semblent sélectifs pour engager du personnel dans ces usines.
Toptancılar düşük ücretleri için daha fazlasını istiyorlar.
[Il en faut du poisson.. ] [.. pour les quelques lires que donneront les grossistes]
Ofiste müzakere edilirken..... grup ücretleri aşağı..
A la mine? Bien sûr. C'est à la mine qu'ils négocient.
Benimle gelin. Size Barnum, Bufflalo Bill ile beraber her yerde en yüksek ücretleri vereceğiz.
Venez avec moi, je vous vendrai très cher, partout dans le monde.
Ona doğru ücretleri ödersiniz ve öldürmeyi yapacaktır.
Payez-le bien et il assassinera!
Ayrıca ısıtma ücretleri -
Pourtant, le loyer...
Tüm masrafları ve ücretleri ödemem mümkün değil.
- Je ne pourrai pas payer.
Kamyonla taşımalar, tren biletleri, yiyecek masrafları. Tanıtım ve baskı ücretleri.
Les billets de train, la nourriture, les frais de publicité, d'imprimerie?
Henry dükkanındaki başka herkes gibi ücretleri ve vergileri ödedi.
Henry payait ses impôts comme tout le monde.
Doğa belgesellerinin yurtdışı satışlarındaki tekrar gösterim ücretleri için yumruk yumruğa girmişler.
Ils se battent à cause des droits sur les ventes à l'étranger de leurs documentaires.
Tekstil fabrikalarının paraları ve çalışanların ücretleri de var.
Le textile à payer, les salaires.
... fazla mesai ücretleri ve ödenekler.
Un accord a été signé sur les rentes et les heures supplémentaires.
Yolculuk ücretleri lütfen.
Les passagers doivent être munis de leurs ducats.
- Yolculuk ücretleri lütfen. -'Ben bir öksüzüm.'
- Ducats de transport, s'il vous plaît.
- Yolculuk ücretleri lütfen.
- Ducats de transport.
Bahse girerim sadece buralarda dolaşıp ücretleri toplamaktan çok daha fazla sorumluluğun vardır.
Vous faites des choses plus importantes que de vous promener parmi nous pour ramasser ces ducats. Bien sûr.
Kendi ücretleri ve çalışma şartları için... -... mücadele ediyorlardı. - Peki siz ne yapıyordunuz?
Ils se battaient... pour leurs propres salaires et leurs propres conditions de vie.
4 Ekim 1900'den süre gelen yönetmelikler genel hükümler, girdi yönetmeliği hayvan yemi kaynakları. Ücret baremi : pazar, ağıl ve kesim ücretleri.
Règlement du 4 octobre l900, réglementation de l'essor, livraison du fourrage, diverses taxes, taxe d'enlèvement des auges du marché de porcs.
Bütün o psikiyatrist ücretleri vergiden düşülebilir, Daine.
Les frais de psychiatre étaient déductibles.
En sonda giderleri görüyorsunuz : Sadece malzeme ve inşaat maliyeti değil ayrıca mimarların ücretleri ve kara hizmeti giderleri.
Vous verrez que le coût final devra prendre en compte... non seulement les matériaux et le coût de construction... mais aussi les frais d'architecte... et l'entretien du terrain.
Tüm masrafları ben karşılarım- - yemek, oda, giriş ücretleri.
Excusez-moi. Moi, je paie tout.
Posta ücretleri yükseldiğinden balık ve salamı kaybettiğimizi düşünüyorum.
- Alf! - Mais c'est vrai! Je ne suis pas le seul à le dire.
Şimdi, ücretleri kim değiştirdi?
Nous n'avons jamais eu de problèmes avec Brian.
Tek başına fazla mesai ücretleri kamu güvenlik bütçesini aştı bile.
Le budget de la sécurité a déjà été dépassé.
Astronomik vizite ücretleri vardır.
Ses honoraires sont effarants.
- Hayır, ücretleri ödendi.
Ils nous les ont payés.
Okul ücretleri için teşekkür ederiz ancak oğlumuz okumak istemiyor mu?
"Merci pour l'argent, mais mon fils ne veut pas apprendre?"
" Aylık ücretleri karşılığında...
" et je leur apprendrai à jouer du cul
Faks ücretleri, suit 2571.
Communication par fax :
- Ödeme ücretleri-
- Sept billets.
Bugünün ücretleri çalınmış.
On m'a volé la paye de la journée.
Bu ülke uzun zaman önce alınmış, satılmış ve ücretleri ödenmiştir.
Ce pays s'est vendu et a été acheté il y a bien longtemps.
Sponsorluk anlaşmalarından nakit olarak neredeyse 800 bin aldım.. artı danışmanlık ücretleri, artı hayvan sözleşmelerinden komisyon.
Je me suis fait près de 800000 en sponsoring, en liquide, plus consultation et commission sur les animaux.
Siz tüm bankalar aynısınız hepinizin gizli ücretleri ve hizmet bedelleri var.
Toutes les mêmes, ces banques! Des frais, des agios...
Marty, sadece senin için ücretimizi dakikası 40 sente düşürdük ilk dakika 2.99, bütün uzun mesafe ücretleri geçerli.
Pour toi, on a réduit nos tarifs à 40 cents la minute, 2,99 $ pour la première minute, au tarif interurbain.
Milyonluk transfer ücretleri. Şike gibi şeylerle ilgili. Saha içi ve dışı şiddet.
Avec des transferts chiffrés en millions, de la corruption, de la violence, du dopage.
İşten ayrılma anlaşması var. Fazla mesai ücretleri ve devam eden sağlık sigortası.
L'indemnité de licenciement inclut quelques versements et une assurance-maladie permanente.
Merhum dostumuz Andras Aradi'nin bırakmış olduğu talimat üzerine, "Hüzünlü Pazar" ın telif ücretleri eşit olarak size ödenecektir.
Chère Mademoiselle Varnai, cher M. Szabo, Notre honorable compositeur, M. Aradi... nous a mandatés de vous faire parvenir après sa mort les droits d'auteur de "La Chanson du Sombre Dimanche" à part égales
Yasama meclisinin de onayladığı üzere... cinayet davalarına mahkeme tarafından atanan avukatlarının ücretleri düşürülecektir.
Le corps législatif a donc accepté la baisse du traitement des avocats commis d'office dans les affaires de meurtre.
Sorun devletin ödediği ücretleri azaltması... senin davanı karşılayamıyorum.
Mais avec la baisse des honoraires payés par l'État, je ne peux pas me permettre de vous défendre.
Tüm ücretleri...
Il y a le salaire des employés...
Babamın işine geri dönmek istiyorum,... fakat avukat ücretleri çok fazla
Je voudrais reprendre l'affaire de papa, mais les droits d'avocat sont trop élevés.
Profesör Walsh, adrenalini spor yapmaya benzetiyor. Hem de fahiş spor salonu ücretleri olmadan.
Le professeur Walsh dit que l'adrénaline, c'est comme l'exercice, mais gratuit.
Muhtemelen "Tabi ki, fazla alan kodu harika ve ekstra gizli ücretleri ödemekten rahatsız olmuyorum ama tüm o rakamları nasıl ezberleyeceğim?" şeklinde düşünüyorsunuz.
Vous devez vous dire : "C'est génial d'avoir plus d'indicatifs et ça ne me dérange pas de payer les frais dissimulés, mais comment vais-je retenir tous ces chiffres?"
İşçilerin ücretleri oldukça düşük.
Les salaires sont extrêmement bas.
Eğer hükümet bize daha fazla ödeme yapmak istemiyorsa fabrikaları kapatmak istiyorsa Meksikaya gidin, çünkü Meksika çalışma ücretleri daha iyi.
Si le gouvernement leur demandait de nous payer plus, ils partiraient au Mexique comme d'autres, là où le travail est moins cher.
Ne yaptığımı biliyorum. Çalışanların ücretleri önemlidir.
Je devrais dire que c'est affreux...