Içinde tradutor Francês
53 parallel translation
ıçinde bir flüt gördün mü?
Tu n'as pas vu une flûte?
ıçinde hiç para yoktu, ama ehliyeti vardı ve üç dört tane de fotoğraf.
Pas d'argent, mais il y avait son permis de conduire et trois ou quatre photos.
ıçinde ölecek bir mekân ve beni gömecek adamlar.
Un lieu où mourir et des hommes pour m'enterrer.
Cinde sana zarar verecek bir şey yok.
Le gin ne peut pas faire de mal.
ÇİNDE GECE, ROMANTİK GECE...
Nuits de Chine, nuits câlines...
Anlamadım. O Çinde bir servet yaptı.
Il a apporté beaucoup de l'argent de la Chine.
- Kararı üçümüz verdik. Babam, ben, Cinde. Babam dedi ki ; "Lekelenen namus sadece Seyit'in namusu değil hepimizin namusudur." dedi.
Mon père, Djindé et moi on a décidé que tu n'es pas le seul à être déshonoré.
Cinde.
Djindé!
Eski çinde büyük bir... stratejik öneme sahipti
A cette époque, Zu revêtait une grande importance stratégique.
Çinde bir kantonun içindeki adam, chin loo fung için bir film.
Pour des gars comme chin liu fung à canton, en chine.
Çinde kızlar gereksizdirler.
En Chine, les filles ne sont pas nécessaires.
Eğer sen, hala Çinde var olan bir şeytansan, kimse rahat yaşama sahip olamaz.
Tant que toi, obscène démon, existera encore en Chine, notre peuple n'aura pas une vie meilleur.
Chow başögretmenligi ögrenmelisin elveda dedi sabah onun eşi çinde yeniden evlendi o parasıyla hile yaptı filipinliye bir hizmetçiye sonra, kız arkadaşı biliyordu
Après son divorce, il est allé en Chine pour se remarier. Ça a été un échec.
Biliyormusun, Kuzey Cinde...
Au nord de la province du Shanxi, l'eau est rare.
Çinde değilsin. Burası Batı.
Ici, c'est l'Ouest.
Eveet. Bu numara Çinde işe yarıyor mu?
Ça marche encore en Chine?
- Çinde içki içerken oynanan hiç oyun yokmu?
Tu connais une chanson?
- Artık Çinde olmadığını ne zaman öğreneceksin?
Apprends que t'es plus en Chine!
Aslında saatin değişmesi için en azından 1 dakika bekle... Çinde saat kaçtır?
Toujours 15 h. Attends une minute pour que ça change.
Nanjingte kurulan Ming hanedanligindan sonra Cinde bir kaos basladi.
En Chine, après des temps chaotiques, CHU Yu an-chang a instauré
Çinde mi?
- Chez les Chinois?
Çinde!
- [Ensemble] :
Çinde bir kelebek kanat çırpıyor, dünyanın öteki yanında kasırga yaratıyor. Terledin mi?
- Un papillon bat des ailes en Chine et il crée une tornade à l'autre bout du monde.
Çinde çok popülerdir.
Elle est très populaire en Chine.
Çinde ayık gezen insanlar var.
Y en a qui meurent de soif en Chine.
Sen dedin ki ; Çinde bir yıl kalmalıyız, en fazla iki yıl.
Tu as dit qu'on passerait 1 an en Chine, 2 ans au plus.
Bu Çinde ki en yardımsever kuruluş. Bir kaç yıl önce kemiklerin gönderimi durdu.
Sarah, la société bénévole chinoise a arrêté de renvoyer les os il y a des années.
Evet, ama o gece Cinde Howard odama gelip artık bakire olmaktan bıkmaya karar verdiğini söyledi.
Oui, mais ce soir-là, Cindy Howard est passée dans ma chambre et a décidé qu'être vierge, ce n'était plus cool.
Bu arada Cinde Howard o bakire numarasını herkese yapardı.
Au fait, Cindy Howard s'est servi de cette excuse avec tout le monde.
Kaval'ın bu cinde olmadığından eminim.
Je crains que ce gobelin n'ait hélas la flûte.
Hindistan'da sadece 200 tane ticari uçak var, Çinde 800 tane var.
Il n'y a que 200 avions commerciaux en Inde. La Chine en a 800.
Sakın "cunt" ve "oxfam"'ı aynı cümle i cinde kullanmaya cüret bile etme! - Herhangi birşey al
Essaie même pas d'utiliser "putain" et "Emmaüs" dans la même phrase!
Burada oturduğumuz süre boyunca, Çinde 365 çocuk doğdu.
Depuis qu'on attend, 365 enfants sont nés en Chine.
İlk vakalar çinde görüldü.
Les premiers cas sont apparus en Chine.
çinde bir devrimle doğmalı.
La Chine mérite la sienne!
hayır, çine geri dönmek istemiyorum, hiç bir ülkeye hiç bir şehre çinde kalmamız için hiç bir sebep yok
Non. Je ne veux ni rentrer, ni vivre dans un autre palais. Nous ne pourrons donc pas vivre en Chine?
Çinde Doğdum'da, herzaman farklı bir ülkeden ayı izlemek isterdim.
Quand j'étais en Chine, J'ai toujours voulu voir la Lune d'un pays étranger.
Kongre de bunu onaylatmanın yolu yok Motch Worldwide Global'e Çinde üretilen mallarına "made in America" işareti koymalarına izin verdirmenin.
Le Congrès ne laissera pas Motch Worldwide Global écrire "Made in America" sur des produits fabriqués en Chine.
Biliyorsun saygı Çinde çok önemlidir.
- Eh... - La notion de respect en Chine est importante.
10 yıl önce Çinde bir hafta geçirdim ve Çinliler hakkındaki herşeyi öğrendim.
En Corée, rien. Il a passé 1 semaine en Chine : il connaît tout des Chinois.
- Çinde mi üretilmişler?
C'est fabriqué en Chine?
ben cinde doğdum ama sonra her yerde yaşadım
Mais encore?
Cinde boğulma ve oluklarda uyumakta.
La noyade dans le gin, dormir dans les gouttières.
Bu dosya için Çinde bir servet ödedim.
Ce dossier m'a coûté la peau des fesses.
Bilmiyorum.Çinde ki büyükannemi ararım ve herhangi bir korelinin yerini biliyorsa ona sorarım.
Je vais appeler ma grand-mère en Chine et lui demander si elle connaît des Coréens.
Çinde ve dünyada Feng Şui'yi seven bir sürü insan var Feng Şui senin düşündüğün bir şey değil.
Il ya tellement de gens dans le monde et en Chine qui aiment le feng shui. Feng shui n'est pas ce que vous pensez que c'est!
Soslu hindinizin Çinde çok tutulacağına eminim.
Ça pourrait faire un carton un gigot de dinde laquée.
Çinde asla mizah yapılmaz.
- Ca n'existe pas. Les Chinois n'ont pas d'humour.
Bu cinde... farklı olan bir şey var.
Il y a quelque chose... de différent à propos du génie.
Oglum Nathan Çinde öldürüldü.
Mon fils Nathan a été assassiné en Chine.
Cinde, tonikte, romda, kolada. Aklınıza ne gelirse artık.
Gin tonic, rhum et coca, ce que tu as.