Şahin tradutor Francês
1,148 parallel translation
Size her yıl 3000 altın, 40 kısrak ve 40 şahin göndereceğiz.
On envoyera chaque année â la Porte 3000 monnaies d'or, 40 juments et 40 faucons. Je me suis fait dire que tu aimes la chasse. - Il y a une autre coutume...
Devam et, Şahin.
J'écoute.
Duyuyor musun, Kartal Yuvası Anlaşıldı, Şahin.
- Vous me recevez? - Bien reçu, Faucon.
Söylediğin için teşekkürler, Şahin Yuvası.
Merci, Nid d'aigle.
Bana şans dile. Anlaşıldı, Şahin.
Souhaitez-moi bonne chance.
Ağustos böceği. Bir şahin gibi tetikte olmalısın. Seni duyarsa, ötmeyi keser.
La cigale, c'est méfiant, dès qu'elle vous sent, elle arrête de chanter.
Bir avcı Şahin oldu ve avlarını aramaya başladı.
Il devint un chasseur, et tel le faucon, guettait sa proie en survolant.
Şahin Kontrol, bateri hazır.
Falcon Control, magnétos.
Pekala, Sarı Şahin.
Bien, Yellow Hawk.
Richard Sarı Şahin.
Richard Yellow Hawk.
Sarı Şahin mi?
Yellow Hawk?
Ama sen bilmiyormuşsun çünkü şahin aya ne kadar uzaksa sen de kendine o kadar uzakmışsın.
Tu le sais pas... car tu es aussi loin de toi-même qu'un faucon de la lune.
Nasılsın, Sarı Şahin?
Ça va, Yellow Hawk?
Sarı Şahin.
Yellow Hawk.
Richard Sarı Şahin'i araziden çıkarmalıyız.
Et Richard Yellow Hawk, surtout.
Sarı Şahin ötecek.
Yellow Hawk va se mettre à chanter.
Sarı Şahin, bu sabah 3 : 06'da intihar etti.
Yellow Hawk s'est suicidé, ce matin à 3h06.
Bir şahin.
Un faucon.
Bu şahin değil.
Mais ce n'est pas un faucon.
Frederick La Rouque ve Düşen Şahin Joe.
Frederick La Rouque et Joe Falling Hawk.
Güneşten kısılmış gözler, şahin gibi keskin bakışlar.
Le regard ridé par le soleil aussi vif que le faucon.
Gözüm üstünde oğlum senin, şahin gibi izliyorum.
Je vais t'observer comme un faucon.
Tarlada çalışıyorum, tamam mı? Aniden bir şahin konuyor beni gagasıyla yakalayıveriyor. Sonra bana tüm dünyayı dolaştırıyor, herşeyi yukardan görmemi sağlıyor.
Je suis dans un champ, et un faucun arrive et il me soulève dans son bec et il m'emmène tout autour de la terre et je vois tout
Şahin şahinciyi duyamaz.
Le faucon ne peut entendre le fauconnier...
birkaç tane şahin var!
- Des marchands ambulants.
Beyaz Saray, vurulmuş bir Kara Şahin'deki birkaç elemanı kurtaran helikopter pilotuna, Onur Madalyası vermeyi düşündüğümüzü duymuş.
La Maison-Blanche a eu vent qu'une Médaille d'Honneur irait au pilote d'hélico qui a sauvé tout un équipage.
Öğrendiğime göre Kara Şahin mürettebatı bir M-16 sesi duyduklarını söylediler... Sabahki kurtarma sırasında.
L'équipage du Blackhawk dit avoir entendu un M-16 pendant l'évacuation, le matin.
Kara Şahin mürettebatı, kurtarma sırasında M16 sesi duyduklarını söyledi.
Les secours ont entendu un M-16.
Şahin gibi bizi izliyorlar.
Ils nous observent comme des faucons.
"Milenyum Şahin" ini o uçurdu!
Il a piloté le Millennium Falcon. C'est quoi ton problème?
Yarın, Şahin'e karşı oynuyoruz.
On joue contre Shahin demain.
Bugün Şahin takımına karşı oynuyoruz.
On joue contre l'équipe de Shahin aujourd'hui.
Artık bir şahin gibi değildi.
Oui, ces yeux de faucon qui me regardent.
Bu arada neden Şahin Takımı'na katıldın?
Au fait, pourquoi as-tu rejoint la Brigade des Faucons?
Öldürülmen umurumda değil ama bunun Griffith'in Şahin Takımı için olan hayallerini etkilemesine tahammül edemem!
Je me fiche que tu meures ou pas. Mais je ne supporterai pas de voir le rêve de la Brigade gâché!
Ama bu yıl Kral bu görevi Şahin Takımı'ndan istedi.
Cette année, le roi a ordonné à la Brigade des Faucons de s'en charger.
Neden bu görev Şahin'lere verildi.
Et le roi la confie à cette bande de voleurs...
Şahin Takımı'nın şimdiye kadar yenilmemiş olmasından dolayı...
Il est vrai que depuis notre alliance, la Brigade des Faucons reste invaincue.
Şahin Takımı asıl şimdi güçlenmeye başlıyor.
La Brigade et toutes ses victoires, ce n'est qu'un début.
Savaş alanında ölümün tanrısı Şahin Takımı'nı iç topraklara çağırdı daha güçlü olmak için...
La Brigade des Faucons, redoutée partout, se joint à Midland afin d'en faire l'armée la plus puissante que l'on ait jamais vue.
Şahin Takımı!
La Brigade des Faucons!
Griffith, beyaz şahin ölüm tanrısı!
Les anges de la mort de Griffith, le Faucon Blanc!
Beyaz Şahin şeklindeki Griffith, ölümün tanrısı!
Les anges de la mort, précédés de leur Faucon Blanc!
Sizi Şahin Takımının akındı lideri olarak görmekten gurur duyarız?
On leur a montré qui c'est le chef, pas vrai les gars?
Kaybedersen Şahin Takımı'na katılacaktın.
Et j'ai réussi en te battant ce jour-là.
Yine de Şahin Takımı'nın harika olduğunu inkar edemeyiz.
La Brigade des Faucons est puissante.
Şahin Takımı özellikle bunlardan biri.
Et cette Brigade des Faucons est à surveiller de près.
Burak ŞAHİN
Delphine Chatenay
Ben Şahin.
Mayday.
Hatta kal, Şahin.
Attendez, Faucon.
Şahin Takımı!
La Brigade des Faucons.