English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ Ş ] / Şite

Şite tradutor Francês

6,364 parallel translation
Nate Parker diye birisi tarafından işletilen sahte bir web sitesi.
Faux site géré par un certain Nate Parker.
Ama bizim kaza alanında bulduğumuz şöyle.
Et c'est ce que nous avons trouvé sur le site du crash.
Evet, bu bir değerlendirme sitesi.
Ouais, sur ce site. Raters.
Bana bir internet sitesinde iyi puan vermeni istiyorum.
Ne-ne fais pas ça. J'ai juste besoin que tu me donne une bonne note sur un site Internet.
Pleandra Mariner da bu siteyle başlamıştı.
Pleandra Mariner a commencé sur ce site.
Sahipleri buraya inşaat yapmak istiyor.
Les propriétaires entendent construire sur ce site.
Annen internet sitesinde taziye mesajı yayınlıyor.
Ta mère est en train de poster quelque chose sur le site, des condoléances.
Hackledin mi yoksa?
Tu as hacké le site?
Veterinerlik sitesindeymişim.
Je suis sur un site vétérinaire.
- Sitedeki eleştriler.
Il y a des avis sur le site.
Bana internet sitesi yapar mısın?
Tu pourrais me faire un site?
Proaktif Ebeveynler isimli bir siteden indirmiş.
Elle l'a téléchargé sur le site pour les "parents proactifs".
Bana uygulamanın olduğu websitesini verdi.
Elle m'a donné le site Web pour l'appli.
Websitesine girdim.
Je suis sur le site principal.
Bush karşıtı şeylerin bilgi merkezi gibi olan bir web sitesini yönetiyor.
Elle dirige ce site web, genre bureau central de l'anti-Bushisme.
Bush karşıtı, internetten ortalığı karıştıran birisi.
Ce site Anti-Bush sur le net.
- Muhafazakar bir web sitesi ama...
- Un site conservateur, mais...
İnternetten elmas uçlu delicileri başka amaçlar için tasarlayan bir site bulduk.
Nous avons trouvé un site internet qui recycle des morceaux de foreuses à diamant.
Eğer bu kızı tanıyorsanız lütfen numaranızı sitemize bırakın.
Si vous reconnaissez cette fille, ou savez quelque chose sur elle... alors s'il vous plaît laissez votre numéro de téléphone sur ce site.
Eğer bu kızı tanıyorsanız... lütfen sitemize numaranızı bırakın.
"Si vous reconnaissez cette fille, ou vous savez quelque chose sur elle..." "Alors, s'il vous plaît, laissez votre numéro de téléphone sur ce site."
Web sitenizde, davanın seyriyle ilgili olarak düzgün bilgilendirilmeme durumunda mahkemede savunma yapacağınızı okudum.
Sur ton site internet. J'ai lu que vous alliez plaider.. Si vous n'avez pas été informée
Mesela yasadışı elektronik eşyalara el koyduklarında benim gibi bir adam için alışveriş listesi olan bir siteye depolanıyor.
Par exemple, quand ils confisquent du matériel électronique illégal, c'est répertorié sur un site. Et j'ai plus qu'à me servir.
Küçük dostumuz Ivan Myshkin'in mülkiyetinde olan bir inşaat alanı.
C'est un site de construction qui appartient à notre petit ami russe, Ivan Myshkin.
Web sitemizde adınızın olması bile yeter.
Rien que votre nom sur le site.
Web sitesi.
Par le site web.
Mimar, Bay Frazier Wingo ve sonrasında Raphael Warren,... -... inşaattan sorumluydu.
L'architecte, un certain Frazier Wingo, puis Raphael Warren, étaient responsables du site.
O aptal partine gidip o lanet internet sitesinde yerini kap kariyerin için ihtiyacın olanı al ve ben de burada bir leke gibi oturup işsiz bir süt makinesi görevi göreyim.
vas te faire mousser sur un quelconque site internet vas faire prendre un élan à ta carrière, et je serais là comme un mollusque, comme une machine à faire du lait au chômage!
Benim işim senin işini gözlemlemek ve iş sahasının güvenliğini sağlamak.
Mon boulot c'est de te regarder faire ton boulot et d'assurer des conditions de travail sécurisées sur le site.
Bir film sitesinde tanıştık.
On s'est rencontré sur ce site de film de geek.
Uzun süredir öğrenmeye çalıştığımız şey Carnmore Bakır Şirketi'nin eritmeyi hangi arazide yapacağıydı.
Ce que nous cherchons depuis un moment : le site de la Compagnie de fonderie du cuivre.
Ölümsüz olmak istedi, ve ölümlü kızları vampir erkeklerle tanıştıracak bir internet sistesi vardı doğru kızı boynundan ısırıp onları vampire çevirecek.
Elle voulait être immortelle, et il y avait un site qui mettait en contact des filles mortelles et des garçons vampires qui seraient d'accord pour mordre la fille dans le cou et la transformer en vampire.
FBI'ın sitesine yüklenmiş, ve Hawthorne'daki bir internet kafeye kadar izini sürdüler...
Elle a été posté sur le site du FBI, et ils sont remonté à un café internet sur Hawthorne...
Amber'in telefonu sayesinde kapşonlu kızların çok sevdiği internet sitesini bulabildim.
Grâce au téléphone d'Amber, j'ai pu trouver le site web de l'homme à la capuche que les filles à capuche adore.
Hepimiz bir araya gelerek yeniden inşa ettik.
" Nous nous sommes regroupés, et nous avons reconstruit le site.
Senin şu işi site dışında bir yerde yapsan daha iyi olur diyorum.
Tu devrais relocaliser ton business.
- Site dışında mı?
Relocaliser?
Her bölgede tek bir yerleşim yeri olur. Her yerleşim yerinde 50 civarı daire olur.
Un seul site par circonscription, de 50 logements maximum.
Eskiden beri olduğu için yasalarla korunuyor sanırım.
Je crois que c'est un site protégé.
İnternet sitesinde.
Sur le site.
Devlet neden bir meteor sahasını ortadan kaldırsın ki?
Pourquoi le gouvernement dissimulerait un site de météorite?
Ölümle batmış herhangi bir mekanı tercih edebilir.
Elle va être attirée par tout site relié à la mort.
Ben de flört uygulamalarının yerine geçmekten endişeleniyordum.
Moi qui craignais d'être remplacé par un site de rencontres.
Binanın güvenliğinde sorumluyuz, böyle bir şey için değil...
Nous sommes responsables de la sécurité du site.
Kaza yerinde görünenden başka bir şey olduğuna dair hiçbir kanıt yok.
Il n'y a pas de preuve qu'il y a plus sur le site que ce qui est visible.
Web sitendeki yorumları görmelisin.
Vous devriez voir les commentaires sur votre site.
BM patlama bölgesini araştırmalı. Ruslar kordon çektiler.
L'ONU doit aller sur le site.
Askerleriniz patlama alanına kimseyi yaklaştırmıyor.
Personne ne peut s'approcher du site.
Görgü tanığı raporları, karargahın yanında, Rus birliklerinin giriş izni vermediği patlama alanında, iki gün önce sekiz askerin öldüğü yerde mevzilendiklerini söylüyor.
Ils ont pris position près des campements des Russes qui refusent l'accès à un site où huit de leurs compatriotes sont morts.
Sırf eğlence için, başka bir yerden "aranıyor" sitesindeki numarayı aramıştım.
J'ai appelé une fois le numéro de son site de recherche, juste pour m'amuser.
Patlama bölgesinden yürüttüm.
J'ai piqué ça du site d'impact.
Bölgeyi temizleyeceksiniz değil mi?
J'espère que tu as nettoyé le site?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]