Şu işi halledelim tradutor Francês
407 parallel translation
Hadi şu işi halledelim. Buraya otur.
Passons à la photo.
Pekâlâ, fazla vaktim yok, şu işi halledelim.
J'ai peu de temps. Faites vite!
Şu işi halledelim.
Comprenez ceci :
Depoya gidip şu işi halledelim.
Allons à l'entrepôt et réglons ça.
Hadi şu işi halledelim.
Eh bien, allons-y.
Şu işi halledelim.
Tenez, mettez-vous la. Ah, ah! Ca va s'arranger.
Hadi şu işi halledelim.
Ça ira très bien ici.
- Önce şu işi halledelim. - Tamam.
- Laisse-moi faire ça d'abord.
Onu içeri koyalım ve sonra da bankaya girip, şu işi halledelim.
On va l'enfermer et faire ce prélèvement à la banque.
Hadi, şu işi halledelim.
Allez, il est temps de s'y mettre.
Şu işi halledelim.
Allons les chercher.
Şu işi halledelim ahbap.
On y va, mec. Allez.
Geri dönüp şu işi halledelim.
Fais demi-tour. Qu'on nettoie déjà ce coin-là.
- Gidip şu işi halledelim.
- ll faut y aller.
Şu işi halledelim.
Bon, allons-y.
Hadi şu işi halledelim.
Finissons-en.
Hadi Eddie, şu işi halledelim artık.
Allez, finissons-en.
Sakin sakin girip şu işi halledelim.
Doucement et tranquillement.
Tamamdır, şu işi halledelim!
OK, en avant la musique!
Şu işi halledelim. Sen ve ben, hemen şimdi.
tout de suite.
- Derhal efendim! - Şu işi halledelim!
Mettons le pied à l'étrier!
Hadi artık. Şu işi halledelim de dansa dönelim.
Finissons-en et retournons au bal.
Şu işi halledelim.
Qu'on en finisse!
Hadi, şu işi halledelim.
Allez, agrafe-le.
- Pekala. Şu işi halledelim de bitsin.
Je veux bien coopérer.
Hadi şu işi halledelim Picard.
Laissons nos griefs de côté.
Hadi gidip şu işi halledelim.
Finissons-en avec cela.
Tamam baylar, şu işi halledelim.
Cette fois, c'est la bonne.
Şimdi şu işi halledelim. Fiyatın ne?
Allez, c'est quoi ton prix, keumé?
Şu işi halledelim.
Tâchons d'y voir clair.
Pekala, şu işi halledelim.
Bon, finissons-en.
Haydi halledelim şu işi.
Alors, allons-y :
Evet, halledelim şu işi.
Allons-y.
Haydi şu işi halledelim.
- On s'y met tout de suite?
Hadi halledelim şu işi.
Faisons la comme il faut.
"Yabanci ve kadin çizmesine benzeyen bu seyler için kizacaksan su isi kökünden halledelim daha iyi."
"Si tu fais un plat pour des bottes de gonzesse, on peut régler ça!"
Eğer birbirinizi öpecekseniz, halledelim şu işi.
Si vous voulez vous embrasser, allez-y.
Castel'e davetliyim, şu işi hemen halledelim.
- Vite. J'ai rendez-vous chez Castel, alors je vous en prie.
Şu işi aşama aşama halledelim, tamam mı?
Un instant! Allons-y progressivement, non?
Halledelim şu işi.
Allons-y.
Lütfen, şu işi bir an önce halledelim ve...
Non, je vous en prie. Terminons-en.
Haydi, çabuk halledelim şu işi.
Vivement que cela soit passé.
- Hadi! Gel şu boktan işi halledelim!
- Allez, qu'on en finisse!
Güzel ve yavaşça halledelim şu işi.
Allez-y en douceur.
Şu işi sakin sakin halledelim.
Soyons plus clairs.
Gelin hadi, halledelim şu işi.
Allons, venez.
Şu işi bir an önce halledelim.
Qu'on en finisse!
Pekâlâ, halledelim şu işi!
Quel idiot!
Pekâlâ çocuklar, halledelim şu işi.
Allez-y. Allez, on y va.
Pekâlâ. Şu işi bir an önce halledelim.
Alors, en avant la musique!
- Halledelim şu işi.
- Ça suffit.