English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ 1 ] / 11

11 tradutor Português

12,974 parallel translation
Ben de sol 10. ve 11. kaburgaların kortikal kemiklerinde birkaç küçük çentik buldum.
Também encontrei vários entalhes pequenos no osso cortical, nas 10ª e 11ª costelas esquerdas.
Dr. Saroyan, sol 11. kaburganın iç tarafındaki yanal çiziklere bir bakın.
Dra. Saroyan, dê uma vista de olhos nestes estriamentos no lado interno do arco lateral na 11ª costela.
On birinci kaburgadaki çentikten aldığın örneğin sonucu çıktı mı?
O Nick deu-te o resultado das análises na 11ª costela?
Bu on birinci kaburgadaki izin büyütülmüş bir görüntüsü.
Esta é uma imagem ampliada da marca na 11ª costela.
Böbrekler on ve on birinci kaburgalara bağ doku ile bağlıdır ki bu çok güçlü bir yapıdadır.
Os rins, estão presos a 10ª e 11ª costelas pela fáscia muscular, que tem uma aderência muito forte.
Yani neşter, kurbanın onuncu kaburgasında kırılınca cerrah veya cenazeci bulabildiği ilk keskin kenarlı objeli kapmış.
Quando o bisturi se partiu na 11ª costela, o cirurgião, ou o Agente funerário pegou numa qualquer ferramenta afiada que encontrou.
Ama 11 kişiyle görüştüm, hepsi de çekip gitti.
Mas encontrei-me com onze pessoas, e todas foram embora.
9 / 11 yasasından haberiniz var mı? ABD istihbarat sisteminin yenilenmiş halinden? ... bilginin paylaşıldığından emin olmak için.
Sabia que, depois do 11 de Setembro, o sistema de informações dos EUA foi revisto para partilharem informações?
9 / 11 istihbarat başarısızlıklarını tekrar etmeyeceğiz.
Não vamos repetir a falha de informação do 11 / 09.
Her soygun, MAC-11'li beş motor sürücüsü tarafından gerçekleştiriliyor.
Cada roubo foi executado por uma equipa de cinco motociclistas armados com "MAC-11".
-... 11 dakikanın üstünde ulaşırsın.
- estará lá dentro de 11 minutos.
- 9 / 11'den sonra trenlerde elektronik kilitli güvenlik kapısı zorunlu oldu.
Depois do atentado, os comboios instalaram portas de segurança electrónicas.
Keller'ın güvenlik müdürüne göre, Penelope'nin kartı akşam 11 : 30 da binaya girişte kullanıldığını söyledi.
Segundo o chefe de segurança da Keller, o cartão da Penelope foi usado para entrar no prédio às 23h30.
Scott'ın 11 : 30 da geldiğini, ama 10 dakika sonra ayrıldığını gösteriyor.
O Scott aparece a chegar às 23h30, mas foi-se embora após 10 minutos.
Sektör 11 de bulunan kapatılmış bir tıbbi merkezde güç dalgalanması oldu.
Um pico de energia num posto médico abandonado... no Sector 11.
Bir vücutta yaklaşık olarak onbir organ sistemi vardır. Her biri aynı anda faklı işler yaparlar.
O corpo possui cerca de 11 sistemas funcionais, que desempenham ao mesmo tempo, funções diferentes.
NZT-48'in insan deneylerinin başlangıcının 11. günü.
Dia 11 dos ensaios preliminares com humanos e o NZT 48.
Bir tanesini 11 milyon dolara satmış.
Vendeu uma por 11 milhões de dólares.
- 11'de gelmeni istiyor.
- Ela quer ver-te às 11h.
Iıı, onu gece 11 : 00 gibi evine bıraktım.
Eu levei-o a casa pelas 23h00.
Bekle, ama Lara'yı son olarak şovdan sonra gece 11 gibi gördüm.
Mas vi a Lara depois do espetáculo por volta das 23h de ontem.
Barmen, Lara'yı dün gece şovdan sonra gece 11 gibi görmüş.
Um barman viu a Lara depois do espetáculo ontem à noite, perto do portão 23.
7 Ocak 2009. Akşam 11 : 30'da Ralphs'e gidip kahvaltıya gevrek alacaktım ama ne göreyim?
7 de Janeiro de 2009, eu no Ralph às 23 : 30 a comprar
Sezon 5 Bölüm 11 "Kuğu'nun Şarkısı" Çeviri :
Once Upon a Time S05E11 "Swan Song" LusoSubs
Bu sabah saat 11.32'de.
11h32 de hoje.
E-11 konuşuyor, destek istiyorum.
E-11 pede um 10-13.
Hayır. Lagravanese'i 11 numaraya çekmeyi teklif edeceğiz. Böylece eğer Abate'i ispiklerse Lagravanese ilk ona yaklaşır.
Não, vamos oferecer ao Lagravanese a posição nº11, dessa forma, se ele denunciar o Abate, o Lagravanese entra no Top 10.
Paulie'yi 11'e mi çekeceksiniz?
Vão pôr o Paulie na posição nº11?
Bu tam 11 üzerinden 9.
É a mentalidade da 119.
11 yaşımdayken, babam hapiste öldü. Ve annemi de pek tanımıyorum.
O meu pai morreu na prisão quando eu tinha 11 anos, e não sei muito sobre a minha mãe.
11 şilin ve altı peni.
11 xelins e seis pence.
Onaya ihtiyacı olsa da yaklaşık ir saat geçti geçmedi ve ceset 11'den önce bulundu.
E embora eu vou precisar dele confirmada, i têm permitido uma hora, Dar ou tomar, eo corpo foi descoberto pouco antes de 11.
Sezon, 11. Bölüm "Açılış Gecesi Uyarımı"
- The Opening Night Excitation -
Sabahın 11'inde uyanıyorum ben.
Eu acordo às 11.
- On üzerinden on bir. - Wallace...
Nota 11.
Yani, 75 kilogram bisikletçi ve 10 kilogram bisikleti ve hızlanma faktörünü hesaba katarsak hadi ama... demek istediğim bu basit lise fizik sorusu.
Claro. Um ciclista de 77 Kg, uma bicicleta de 11 Kg, calculas a taxa de aceleração, é um problema básico de física do ensino secundário.
1599'a doğru ilerleyip hangar 11'e girmenize izin verildi.
Está autorizado a aterrar no Hangar 11, conforme o artigo 1599.
11.
Onze.
Olmaz. 11?
Nem pensar.
12 kişiden 11'i temiz.
Verificamos 11 dos 12 suspeitos.
Haklısın. Normalde 11'de buluşuruz ama bugün gelmedi.
Sim, costumamos encontrar-nos às 11 h, mas ele não apareceu.
Tanıştığım 11.000 sayfalık belgeyi camdan atan kadın var ya?
A mulher que atirou um arquivo de 11.000 páginas pela janela.
11 numaralı odada.
Quarto 11.
11 tanesinin kökü yoktu.
Onze deles não tinham raiz.
11 Eylül 2003
11 DE SETEMBRO DE 2003
Çıktığı gün, ya da ertesi günü Colborn, amiri Lenk'e telefon görüşmesinden bahsetmeye karar veriyor.
11 / 09 / 2003 PROVAS DE ADN EXONERAM STEVEN E no dia que ele saiu, ou no dia seguinte, foi quando Colborn decidiu contactar o seu superior, chamado Lenk.
Burada Colborn diyor ki, 95 ya da 96 yılında kendisine "davanın zaten çözülmüş olduğu ve doğru kişinin tutuklandığı" söylenmiş.
Isto indica que Colborn disse que foi informado por alguém em 1995, 1996... 11 DE OUTUBRO 2005 DEP. AVERY V. MANITOWOC... e que o caso já tinha sido resolvido e o responsável estava preso.
22 Eylül 2005 11 Ekim 2005
CONDADO DE MANITOWOC 22 DE SETEMBRO DE 2005 11 DE OUTUBRO DE 2005
Adam çok komik bir kere.
- A câmara só tem 11 horas de bateria...
Haberin olsun da, kameranın 11 saatlik şarjı kaldı. - Neler çekmişiz bakalım. - Tamam.
Porquê este ar pálido e a transpirar?
11 yıl boyunca
Os meus 11 anos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]