263 tradutor Português
35 parallel translation
Burada 263 dolar var.
- Estão $ 263 aí dentro.
263, değil mi?
263, certo?
Ulusal Güvenlik Muhtırası 263... 1.000 askerin ülkeye dönmesini emrediyordu.
O decreto 263 mandava voltar a casa já os primeiros mil soldados.
Kazancın Kuralı 263'ü hatırla :
Lembra-te da Regra de Aquisição 263.
Borg'un ilgisini çekti... bu onları tür 263 götürdü.
Os borgs ficam intrigados, o que os levou a espécie 263.
Misafirimiz, Hırsızlar Birliği'nin bir üyesidir. 263 00 : 18 : 53,300 - - 00 : 18 : 55,552 Kolundan uzun sicil kaydı var
A nossa convidada é um membro do clã dos ladrões.
Geçen beş sene içinde, keşfetmek adına, Janeway 263 kere rota değişikliği yaptı.
Nos últimos cinco anos, Capitão Janeway alterou o curso 263 vezes em nome da exploração.
Bunlar benim Violet'imin kazandığı 263 kupa ve madalyadan birkaçı.
Estes são só alguns dos 263 troféus e medalhas que a minha Violet ganhou.
Beni bıraktığın odadan, numara 263.
De onde me deixaste. Residência 263.
İmparatorluk Donanmasının sembolü olan bu gemi, 263 metre uzunluğu, 72.800 ton ağırlığı, karinadan tepeye 51 metre yüksekliği ile... 18 katlı bir bina yüksekliğine sahipti.
Era o símbolo da Armada Imperial. Tinha 263m de comprimento e deslocava 72.800 toneladas. Com 51 metros da quilha às superstruturas era tão alto como um edifício de 18 andares.
Ama bildiğin gibi, bizim esas sorunumuz 650,000 hektarlık dağlık alanda görünen o ki McHugh'ın izi adamın aynı yerden ikinci kez geçmediğini gösteriyor.
O problema é que temos 263 000 hectares de montanha e, aparentemente, o rasto do McHugh nunca passou pelo mesmo sítio duas vezes.
Bakın, bu benim listem. " Numara 263 : Mavi balık Poncho'ya bakarken.
Está na lista. 263 : "Destruí paragem ao procurar o Pancho, o peixe azul."
1263, bugünün sonuna kadar umarım 64 olur.
1.263. Esperamos, 64 no final do dia.
Bölümdeki arkadaşlar vishnevsky'nin iddalarının asılsız olduğuna inanıyorlar, tabii ki, ama tüm bu olay ağacı biraz sarstı 263 00 : 19 : 03,770 - - 00 : 19 : 07,600 çürük elmaların ağaçtan düşüp düşmeyeceğini göreceğiz? Teşekkürler, adrian.
Tipos do meu departamento acreditam que Vishnevsky quer ser descartado, é claro, mas todo este caso provocou um pequeno abanão na árvore, para ver se caía alguma maçã podre.
Dr. Brenna, bana tamamıyla 1263 kemik parçası bıraktı.
A Dra. Brennan deixou-me exactamente 1.263 fragmentos de ossos.
1263 kemik parçası ve ben her birini kontrol ettim.
1.263 fragmentos de ossos e verifiquei-os todos.
Oylamada 263 kabul, 171 ret oyu çıktı. Kanun teklifi kabul edilmiştir.
Nesta votação os votos a favor são 263, os votos contra são 171, a moção é aprovada.
4 dakika 23 saniyeye git.
Tente aos 263 minutos.
O zaman, 1903 yılının dondurucu 11 Ocak gününde Gül Parkı Madeni'nde 3. kuyuya inen 263 madencinin kaderini göz önünde bulundurmalısın. - Bir daha gün ışığına çıkamadılar.
Considere então, o destino de 263 trabalhadores da mina de carvão que desceram ao poço número 3 da mina de Rose Park, no gelado dia 11 de Janeiro de 1903, para nunca mais voltarem à superfície.
- 263 kez atlamıştım.
- 263 saltos.
263, demek istedin.
263, queres dizer.
CARENTAN - 263.
CARENTAN
263'ü birden.
Todos os 263.
Soruşturma sonucunda Özel Ajan Joseph Keenan'ın 263 no.lu ofisin başına getirilmesine karar verildi.
Esta comissão investigadora determina... que o agente especial, Joseph Keenan, será retirado... do seu cargo de director do escritório 263.
Çekim 263-05-224-10.
Produção 263-05-224-10.
Pekâlâ. Başka bir samanlıkta başka bir iğne daha.
Está bem, vamos precisar da lista dos 263 empregados, incluindo os inferiores.
- 263 potansiyele indik.
Reduzimos os suspeitos a 263 possibilidades.
163 majesteleri.
163 ( 263 kms ), Vossa Graça.
263 Glenview'den alınıp, 566 Oakdale'e bırakılacak.
Apanhe-o na Rua Glenview, 263, e leve-o até à Rua Oakdale, 566.
263 yaşına kadar burada yaşadı.
Viveu aqui até aos 263 anos.
B-263-54 nolu kasada.
Está no cofre B-2-63-54.
Dr. Kwon 263. hatta.
O Dr. Kwon na linha 263. Ele disse-me para a encontrar.
263!
263!
GÜN
- DIA 263
Söylediğiniz 263 çalışanın listesine ihtiyacımız olacak düşük seviyelilerde dahil. Hayır, yapamazsın.
Não, não se faz.