295 tradutor Português
65 parallel translation
1 600.
1.600 . 295
- Sadece 295 lt. kaldı.
- Apenas 265 litros.
Hız... 295.
Velocidade a 295, no alvo.
1,5 santimlik bir yeri hayatınızla 295 kere karşılaştı.
Diria meio fio de ser ser reduzida a fios 295 vezes.
Mahkeme, 295, 296, 297, 302, 304 sayılı fıkralar ve Ceza Kanunu'nun 12. maddesi ve kanun uyarınca mütalaa ile Bernard Levasseur'ü ölüme mahkum etmiştir.
De acordo com os artigos 295, 296, 297, 302 e 304, bem como o artigo 12 do código penal, o tribunal, após ter deliberado em conformidade com a lei, condena Bernard Levasseur à pena de morte.
20, 40, 60, 80, 90, 295.
Vinte, quarenta, sessenta, oitenta, noventa. - Duzentos e noventa e cinco...
- İleriye gidiyor. 295.
- Está a avançar, 295,
Tam önümüzde, uzaklaşıyor. 2-9-5.
Está à frente, a 295 graus.
Bugün 295'in üstünde herhangi bir fiyata hepsini satabilir misiniz?
Pode vendê-las hoje por mais de 295?
Izgara okuma değerini 295'e artır.
Há leituras elevadas de plasma na Grade 295.
295 sayı ve 3 kale iken, şimdi 295 ve 6 kaledeler.
De 295 por 3, passaram a 295 por 6!
Jack'ten seçmeler. 295'ten 14 numaralı çıkış.
Isto é o Jack ´ s. Saída no 14 da estrada 295.
Şebeke 295'te bir şey yok.
Nada na grade 295.
- Ne? Sen ölü bir etsin.
Estás feita 295 00 : 25 : 39,971 - - 00 : 25 : 41,939 Matáva-te agora se não fosse pela minha mãe
Altıncı Cadde Çıkışı, Route 295.
Saída Seis, Estrada 295.
3. gün 30,000 insan öldü.
290 ) \ fs40 \ b1 } 3º dia 295 ) \ b1 } 30.000 mortos
Beşinci milde hızı, saatte 183.694 mil.
Quinta milha, 295.626 Km / h.
- 295'ten gitme.
Evite a 295.
Seviyeye çıktım ve 295 metrede kaldım.
Já equilibrei e estamos estáveis a 300 metros.
Ve işlem masrafları ile birlikte toplamda $ 295.05'e geliyor.
... e juntamente com os seus bens entregues, dá um total de $ 295.05.
Nevada 295, Ordu, Hakkari, Urfa.
- Nevada 295, Ocean, Henry, Union.
295, 296, 297, 298, 299, 300.
295, 296, 297, 298, 299, 300!
295 için sağdaki dar yola gir, ve bana twizzler ver.
Passe para a faixa direita para entrar na 295 e passe-me os doces.
- Bence, 295 gayet uygun bir fiyat.
É muito boa. Acho que 295 é um ótimo preço.
Kan şekeri 295.
A glicose está a 295.
Wilder, 295 Batı caddesi, penthouse.
Wilder, 295 West Street, Penthouse.
[Skipped item nr. 295]
Dê a volta, diga a eles que peguem suas coisas e vão-se. Peço que se vá com seus homens e deixe essa aldeia em paz.
Budur. 295 £.
São 695 libras. Aí tens.
Ben günbatımında barda olmayım 2.295.000 $ harcamak için.
Devo estar no bar ao por do sol. uns 2.295.000 $ mais leve.
Toplam 5295.52 $
Total de 5.295,52 dólares.
Bununla başa çıkabilmek için hepimizin biraz yardıma ihtiyacı olur. Ve ben, N-gen endüstrilerinin idari yöneticisi olarak, yeni nesil gelişmiş RAK 295 performans geliştirici takviyesini sizlere gururla sunarım.
Para lidar com isso, todos precisamos de uma pequena ajuda, e como director das Indústrias de N-gen, estou orgulhoso de anunciar a chegada do RAK 295, a próxima geração suplementar para aumentar o desempenho.
Bay White, RAK 295'in zihinsel ve bedensel becerilere ya bir yan etkisi varsa, güvenli olduğundan nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz?
O Sr. White, se o RAK 295 tem efeito sobre as habilidades... mentais e físicas, como pode ter certeza que será seguro?
RAK 295 programı, 30 bin gönüllü katılımcı tarafından test edilmektedir.
Um completo programa de testes RAK-295 está em andamento, com 30.000 participantes voluntários.
RAK 295, günümüz yaşam koşullarıyla başa çıkabilmek için bir güç ve dayanıklılık takviyesi olarak üretilmiştir.
O RAK 295 era para ser um suplemento de força e resistência, para lidar com as tensões da vida moderna.
RAK 295'in devrim niteliğinde bir performans arttırıcı olduğu söylenilmişti. Son test aşamasının tamamlanmasına rağmen ağır yan etkileri olduğu ortaya çıktı...
RAK 295, como tem sido amplamente divulgado, era para ser um revolucionário suplemento energético mas quando as fases finais de testes foram concluídas, foram aparecendo graves efeitos colaterais...
Duyduğuma göre RAK 295 Amerika'da Quantinium olarak piyasaya sürülecekmiş.
Sabia que nos Estados Unidos o RAK 295, ia ser comercializado com o nome de Quentinium?
Yetişkin bir filin günde 295 kilo yiyebileceğini biliyor muydunuz?
Sabias que um elefante adulto consegue comer até 225 kg de alimento por dia?
Bu Buster. 300 kiloluk Kuzey Amerika boz ayımız.
Este é o Buster, o nosso urso-pardo norte-americano de 295 kg.
Adli Tıp otoyol köprülerinden birinin kenarında bulunmuş kalıntılar getirdi.
- Brennan. Um médico legista de DC trouxe restos mortais encontrados ao sul de um viaduto na I-295.
Kuzeybatı 295 dereceden geliyor.
Vindo de este / nordeste com 295 graus.
Ninniyi o hastayken Her gece kizima soyluyordum 248 00 : 28 : 10,295 - - 00 : 28 : 12,751 Demek ki kizim burada.
Costumava cantá-la para a minha filha todas as noites, quando estava doente.
Elfric 295 pound istiyor.
O do Elfric custará 295 libras.
295 numaralı otoyolda güneye giderken eyalet polisi çevirmiş.
Ele estava na Estrada 295 quando os polícias o abordaram.
MÖ 295'de bir gün Asoka isimli genç bir prens dedesinin kılıcını arıyordu.
Um dia, em 295 a.C., um jovem príncipe chamado Açoca procurava pela espada do seu avô.
294. 295. 296. 297. 298.
294, 295, 296, 297,
295 kilometre.
Tem 295 quilómetros.
295 pound.
Duzentas e noventa cinco libras.
295'te, kuzeye ilerliyor.
Ele está na 295, direcção norte.
Yan geçitle 295. otobandan çıktı. Baltimore'un dışında, Keith caddesinden kuzeye ilerliyor.
saiu na 295 num desvio fora de Baltimore, direcção norte na Avenida Keith.
belki de yaptığım şeyler ve hatalarımın hepsiyle ilgili değil... 295 00 : 27 : 23,500 - - 00 : 27 : 28,449 daha çok daha iyi yapmış olabileceğim şeylerle ilgili.
Não tanto com relação às coisas que fiz, ou erros... é nas coisas que podia ter feito melhores.
Yılın 295. günü
295º dia do ano.