45 dakika tradutor Português
949 parallel translation
Kilisedeydik ve tören 45 dakika sürdü. - Bu Yüzbaşı ve Bayan Ogilvey.
Apresento-lhe o Cap. e a Sra. Ogilvie.
- Bu 1 saat 45 dakika sürer.
- Isso vai levar uma hora e 45 minutos.
Gemi 45 dakika içinde hareket edecek.
O navio vai partir daqui a 45 minutos.
Bir çocukla her gün 5 dakika ilgilenirsen 45 dakika eder.
E se passares so cinco minutos por dia com cada um deles, sao 45 minutos.
45 dakika yeterli olacak mı?
Bastam-te 45 minutos?
45 dakika, sadece bana ait.
45 minutos, todos para mim.
Bana söyledikten 45 dakika sonra...
45 minutos após de ele me informar...
Bir saat sürer. - 45 dakika yeter.
Cerca de uma hora. - 45 minutos.
Köprüde. 45 dakika sonra.
Na ponte. Daqui a 45 minutos.
Dönüş noktası : 45 dakika, 30 saniye.
Ponto de retorno : 45 minutos, 30 segundos.
45 dakika içinde, gemi atmosfer dışına çıkacak.
Sabe que dentro de 45 minutos, a nave será puxada para a atmosfera?
Şu andaki yakıtımızla yaklaşık 45 dakika daha kalabiliriz.
Com o combustível que temos, temos 45 minutos.
Yaklaşık 45 dakika.
Cerca de 45 minutos.
Roketin fırlatılmasına 45 dakika kaldı.
Atenção. Faltam 45 minutos para o lançamento.
Anne, her zamanki gibi 8.30'da kızını kreşe götürdü, böylece önümüzdeki 45 dakika için burası bize ait.
A mamã saiu com a filha às 8h30 para a pré-primária, como é hábito, portanto, nos próximos 45 minutos, a casa é nossa.
Dönmeniz 45 dakika gecikti. Bunun nedenini de söyleyebilirim.
Desgaçadamente não falam do cadáver... encontrado na praia ontem pela manhã.
Bunu yapmam 45 dakika sürüyor.
Leva-me 45 minutos a fazer.
45 dakika kadar istasyonda olacağımızı söyleyin.
Período aconselhável de permanência 45 m.
45 dakika falan olmalı öyle mi, Harold?
Cerca de, ah, 45 minutos, não é, Harold?
Hareketten 45 dakika önce, biliyorum.
45 minutos antes da partida, eu sei.
45 dakika sonra kalkacak.
Parte daqui a 45 minutos.
- 45 dakika içinde havaalanında olmalıyız.
- Estamos no aeroporto em 45 minutos.
Kalkışa eksi 2 saat 45 dakika.
Duas horas e 45 minutos para a descolagem.
Kalkışa eksi 1 saat 45 dakika.
Uma hora e 45 minutos para a descolagem.
Yaklaşık 45 dakika içerisinde... profesörün sadık sekreterinin ortağı / aşığı ile tartışıp... onu vurması hariç.
Exceto dentro de 45 minutos... A fiel secretária do professor... Terá uma briga com seu amante.
45 dakika yeterli mi?
Tres Quartos de hora?
Bay Steele, neden basın toplantısına 45 dakika geç kaldınız?
Desafio-o. Sr. Steele, por que chegou 45 minutos atrasado à conferência de imprensa?
Neden 45 dakika geç kaldığımı soruyorsun.
Pergunta porque chego tarde 45 minutos.
45 dakikalık dövüş için, 45 bin dakika sıkı çalışman gerek.
Para um combate de 45 minutos, há que treinar no duro durante 45.000 minutos.
- 30, 45 dakika.
- 30, 45 minutos.
45 dakika vaktim var yalnızca.
Despache-se que daqui a 45 minutos vou-me embora.
40-45 dakika.
Quarenta ou quarenta e cinco minutos.
45 dakika geç mi kaldın?
Então chegou 45 minutos atrasado.
Bu şehir bana öğle yemeği için yalnızca 45 dakika ayırıyor, ve zamanım dolana kadar bu kamyonu geri çekmiyorum.
O município só me dá 45 minutos para almoçar, e só volto a entrar no camião quando o tempo acabar.
40 - 45 dakika oldu.
Quarenta, quarenta e cinco minutos.
Face ve Leslie'ye eski günleri anmak için 45 dakika tanımalısın.
Dá ao Caras e á Leslie 45 minutos para falarem dos velhos tempos.
Çabuk giyin... 45 dakika sonra Lopez'in yerinde buluşalım.
Veste-te e vem ter comigo... à frente da Motores Lopez daqui a 45 minutos.
Kızları sana 45 dakika için ucuz tarifeden verebilirim.
Deixo-o tê-las a preço de desconto por 45 minutos.
Batan destroyeri anlatırken 30 derece 20 dakika enlemi 45 derece 15 dakika boylamı olduğunu söyleyin.
Quando falar do torpedeiro afundado refira a latitude de 30 graus e 20 minutos e a longitude de 45 graus e 15 minutos.
" Franklin Edison destroyeri batmış. 30 derece 20 dakika enlemi, 45 derece 15 dakika boylamında.
" O torpedeiro Franklin Edison foi afundado á latitude de 30 graus e 20 min. E longitude de 45 graus e 15 min.
Bu da Brackhampton'a altı dakika demek, saatte 45 km hızla.
O que dá seis minutos antes de Brackhampton a uns 50 km / h,
12 dakika 45 saniyeden hızlı olmalılar.
1 2 minutos e 45 segundos para superarem.
Franz bir Amerikalının Louvre'yi 9 dakika 45 saniyede gezdiğini okumuştu.
Frantz tinha lido no France-Soir que um americano tinha levado 9 minutos e 45 segundos para visitar o Museu do Louvre.
Canlı yayında olduğumuzun farkında mısınız kırk beş dakika sonra seyirci karşısına çıkacaksınız ve biriniz eksik mi?
Sabem que daqui a 45 minutos vamos estar no ar, em directo, e vos falta um membro da banda?
... eğitim derslerinin bir turu var, temizlenip giyinmek için 15 dakika, sonra 18 : 45-19 : 45 - subay salonunda içki ve soğuk mezeler.
Há a revista à instrução, 15 minutos para um banho e uns retoques, depois das 18 : 45 ás 19 : 45, bebidas e uma refeição fria no refeitório.
TMI yanma zamanı 5 dakika 45 saniye sonra.
O tempo de combustão TMl será de 5 minutos, 45 segundos.
- Kırk beş dakika mı?
Só demoro 45 minutos.
45 dakika sonra görüşürüz.
Vejo-te Daqui a 45 minutos.
Almanağa göre saat 6'yı 28 dakika 45 saniye geçince.
Somente às 6 : 28 e 45 segundos, segundo o almanaque.
1 dakika 45 saniye.
Um minuto e quarenta e cinco, estúdio.
45-60 dakika kadar dışarıda olacağım.
Estarei de volta em, não sei, uma hora e um quarto.