60 dakika tradutor Português
185 parallel translation
Her durumda 60 dakika içinde dışarıda olmanız gerekiyor.
De qualquer maneira, vocês devem sair em 60 minutos.
Roketin fırlatılmasına 60 dakika kaldı.
Faltam agora 60 minutos para o lançamento.
60 dakika bekle, evindesin.
Aguente mais uma hora e estará em segurança.
60 dakika sonra konuşacağız.
- Falamos dentro de 60 minutos.
60 dakika mükemmel bir zaman!
60 minutos é um tempo excelente!
45-60 dakika kadar dışarıda olacağım.
Estarei de volta em, não sei, uma hora e um quarto.
Eğer gerçekleri isteseydim, "60 Dakika" yı tutardım.
Se eu quisesse a verdade, teria contratado a televisão.
Dudley, eskrim kupasını durduğu raftan alarak gizli bir yere saklamıştı. Holmes'a kupayı bulması için 60 dakika süre verdi.
Dudley escondeu o troféu de esgrima em um lugar secreto... e deu a Holmes 60 minutos para encontrá-lo.
Bakın çocuklar. Eğer önümüzdeki 60 dakika beni üzerseniz, yemin ederim gebertirim sizi. Öldürürüm.
Rapazes, juro, se me arranjarem problemas durante a próxima hora, mato-vos.
Hiç 60 Dakika'yı seyreder misiniz?
Costuma ver o 60 minutos?
60 Dakika'yı izliyorum.
Eu vejo o Telejornal.
60 Dakika'yı kaçırmış olmalıyım.
Acho que não prestei atenção ao Telejornal.
60 Dakika programında mı duydun?
- Sabes o que isso significa?
The New York Times aradı. '60 Dakika'sizinle konuşmak istiyor ve Georgine aradı.
O New York Times telefonou, "60 Minutes" quer falar-lhe... e Georgine chamou.
Bunu biliyorsan 2.00'ye kadar devam ediyorsam bu en azından bir 60 dakika demektir...
Se sabe que estou estudando... e sabe que não paro antes das duas da tarde... o que leva pelo menos outros 60 minutos...
Geçen hafta 60 Dakika'da izledim. Yiyecek bulan insanlar onları pişirip yiyorlar.
Bem, vi no 60 Minutes da semana passada que certas pessoas cozinhavam e comiam a comida.
Mahkemeye yemek için 60 dakika ara verilmiştir.
Vamos fazer uma pausa de 60 minutos.
O zaman 60 Dakika filminde gördüğümüz o üçkağıtçıların huzurevine yerleştiririz.
Mandamos-te para aquele horrível que vimos no 60 Minutes.
Önümüzdeki 60 dakika boyunca size gerçek kaza kurbanlarını göstereceğiz.
Nos próximos 60 minutos, vamos ver vítimas reais de acidentes.
Bunların hepsi ve Andy Rooney bu gece 60 Dakika'da!
Tudo isto e o Andy Rooney hoje á noite, no "60 Minutos"!
60 dakika içinde fırlatabilme kapasitesine sahipler.
Eles terão capacidade de lançamento em 60 minutos.
60 Dakika'da gördüm...
Vi isso no 60 Minutos...
Bana bu yaptığınız, 60 Dakika programında yayınlanan, yanlış yere suçlanmış insanların başına gelenlerle aynı.
Isto é daquelas falhas no cumprimento da justiça com base numa identificação errada, tão populares no programa 60 Minutos.
Sen 60 dakika geciktin.
Tu vieste atrasado 60 minutos.
"60 Dakika" da ki o olayı görmedin mi?
Não viste aquilo no 60 Minutes?
Hayır, en aptalca söylediğin şey ; 60 Dakika'da oynayan Steve Kroft'un Seals Croft'ta da olduğunu söylemendi.
Não, a coisa mais estúpida que disseste foi que Steve Kroft, do 60 Minutes era o mesmo que o tipo do Seals Croft.
60 dakika.
Sessenta minutos.
"60 Dakika" haber programına çıkmaktan.
Vai aos 60 Minutos.
Özel Program, 60 dakika röportajlar, söyleşiler denemek gerekiyor özgürce programını yapabilirsin.
Semanal, no formato jornalístico investigativo, direto. Eles dizem, e isso eu quero ver que terá "liberdade editorial", seja lá o que isso significa.
Ben James Russell. Andy Rooney ile ilgili bütün hikayeler..... bu akşam 60 dakika programında.
Sou o James Russell e essas histórias juntamente com o Andy Rooney estarão no "Sixty Minutes".
Bu aynı "60 Dakika gibi" ( Reality Show ) Başlangıçta ilacı yapan ilaç firmasına kızarsın.
Isto parece o 60 Minutes quando, primeiro se está fulo com a farmacêutica que fabricou a droga.
60 Dakika'yı mı izliyorsun, Jimmy? - Sandığı kadar aptal değilim.
Não vês o 60 Minutes, Jimmy?
60 dakika daha iyi.
Sessenta é melhor.
- Bakalım kaç yapıyor 70 çarpı 60 dakika, çarpı 24 saat, çarpı 365 gün. - Çok hızlısın Bill. Lütfen.
- Vais muito rápido, por favor!
Bana 60 dakika verin, hatasız bir 60 dakika sonra tatile çıkabilirsiniz.
Dêem-me 60 minutos sem erros e podem todos tirar umas belas férias.
Yani 60 Dakika'daki bize yardım edeceğini söyleyip herşeyi berbat eden tamircilerden biri gibi.
Um mecânico de fundo de quintal... que diz que ajuda, e depois estraga tudo!
60 dakika.
60 minutos.
Duyduğuma göre dünyanın en iyi crackerları... ... 60 dakika içinde bunu yapabilirmiş
Disseram-me que os melhores crackers do mundo podem fazer isso em 60 minutos.
60 dakika ya da daha fazla.
Mais de 1 hora.
Lütfen şunu anlayın, buradaki amacımız seyircilere ne kadar zor bir iş yaptığınızı göstermek ve "60 Dakika" programının kıçını tekmelemek.
Por favor entendam que nossa meta é lhe mostrar ao público o incrivelmente difíceis que são seus trabalhos e mandar ao diabo a "60 Minutos".
59, 60... Asïl cinayete 28 dakika.
59, 60... 28 min. até ao assassínio principal.
70 mi? 10 dakika önce 1e 60 tı.
Estava em 60 há minutos.
Diğer koordinat... 6 dereceye, 42 dakika batı. Oradan kalkanın üzerine geçebilirsin.
60º 42'O. Lá, podes atravessar o Escudo.
% 60'da çalışan itici motorlarla, 1 dakika 40 saniye sürer.
Com os motores de impulso a 60 %, um minuto e 40 segundos.
Bana birkaç dakika daha ver. Yaklaşık yüksekliği tahmin edeceğiz.
Dê-me um minuto para adivinhar a altitude em 60 metros.
Bir şey yemek istemiyorum... 60 dakika içinde ayrılacak.
Imbecil, diverte-te perder tempo com mesquinhices? Calem-se. Algum problema, menina prodígio?
Bay "Son Dakika". Bana bilmediğim bir şey söyle.
"Sr. 60 Minutes." Diz-me algo que eu não saiba.
Ama bir dakika, 60 yaşında falan sanıyordum ben onu.
Pensei que ela tivesse uns 60 anos.
Bu gördüm. 60 dakika.
Eu vi isso - 60 minutos.
Sürekli de Los Angeles da? Tanrı'nın cezası "60 Dakika II" nin çekimleri içindi.
Era o maldito "60 Minutes II".
Tansiyonu 8 dakika 60'ın altına düştü.
A pressão sistólica desceu muito abaixo dos 60 na mesa de operações.