6h tradutor Português
333 parallel translation
Unutmayın efendim. Saat 6'da kalkacaksınız. - Geçit töreni, değil mi?
- Tem que levantar às 6h, senhor.
Sabah 6'ya kadar bu binada tutuklu kalacaksınız.
Vão ficar presos aqui ate às 6h.
Geç saatlere kadar uyurum, genellikle 6'ya kadar.
Tenho o hábito de dormir, geralmente até às 6h.
Eğer sizin için uygunsa saat altı civarında olabilir.
sou capaz de dar cá um salto, por volta das 6h... se não se importar.
O zaman provadan sonra saat 6 da olsun.
Então às 6h, após o ensaio.
Yapacak işlerim var ama 6 da evde olurum.
Tenho muitas coisas a fazer, mas chegarei às 6h.
- 6'da yiyip 9'da yatıyor musunuz?
- Jantam às 6h e deitam-se às 9h?
- Saat 6'dan sonra gelebilirsin.
- Você pode vir depois das 6h.
- Tamam, ben 6'da geleceğim.
- Então venha às 6h.
Sizleri sabah saat 6'da kaldıracaklar.
Pedirei que nos acordem às 6h.
Geçiyor mu?
Já passa das 6h.
6'yı...
Das 6h?
Altıdan sonra mı?
A partir das 6h? Eu vou.
Saat 6.
São 6h.
Saat 6.
Às 6h.
6.00'dan 8.00'e kadar açığız.
Estamos abertos das 6h às 8h.
Bundan böyle 6.00'da açılacak 6 : 15'ten sonra kimse giremeyecek.
A partir de agora, abrirá às 6h e ninguém entrará após as 6h15.
7 Aralık 1941 pazar günü saat sabah 6'da 400 parçalık bombardıman ve torpil uçağı havalandı.
6h da manhã de 7 de Dezembro de 1941, um domingo. O primeiro dos 400 bombardeiros e torpedeiros decolava.
İlk üç saat birbirimizden ayrı uçacak ve saat sabah 6'da, Iwo Jima üzerinde, 8.000 feet'te buluşacaktık.
Durante as primeiras três horas, íamos voar em separado e encontrávamo-nos a 8 mil pés sobre Iwo Jima às 6h da manhã.
Tamam, 4'te Bel Air'de olacağım.
Certo, mas tenho que estar em bei Air às 1 6h.
Bayan Karpf saat 4'te. Niye bunu bitirmiyorsun? - İşim var.
Não vai pentear ninguém até as 1 6h, por que não pode?
Lester, Felicia'yı terk etti. Bugün Acapulco'ya gidiyoruz.
Lester deixou FeIicia, vamos para acapulco no vôo das 1 6h.
Görünen tek trafik, 6 : 00 pozisyonunda, 40 km mesafede bir TWA L-1011 ve 12 : 00 pozisyonunda, 130 km bir Allegheny DC-9.
O único tráfego que tenho é um TWA L-1011 ás suas 6h a 24 km e um Allegheny DC-9 ás suas 12h, a 80 km.
18.00 haberlerine istiyoruz.
Precisamos dele para o noticiário das 6h.
Ben yıllardır haber işindeyim. Bir uçak ya da otomobil kazasını kaza anında görüntüleyip 6.00 haberlerine koyduğumuz hiç olmamıştır.
Sou jornalista há muito tempo, mas nunca filmámos um avião a despenhar-se, nem um carro a despistar-se para mostrar no noticiário das 6h.
Saat 18 : 00-6 : 00 arası çalışacaksın.
Das 18h às 6h, você trabalha aqui.
Sırayı bozma, sabahın 6sından beri burda bekliyorum.
Vá para o fim da fila. Estou à espera, desde as 6h da manhã.
Saat 6'da sabah duası için Edvard'ın çalışma odasında toplanırız.
Às 6h, rezamos no gabinete de Eduard.
Saat altıda bir tekneye binip, paketi ipe bağlayacaksın. Sonra gümrüğün içinden geri döneceksin.
Às 6h pegas um barco, atas o pacote ao cabo e depois voltas pela alfândega.
Saat 6 : 45 ve burada hava parçalı bulutlu.
São 6h 45 e está enevoado.
Gece 12 : 00 ile sabah 6 : 00 arası hariç.
Excepto entre a meia-noite e as 6h da manhã.
Ertesi sabah, saat altı civarı Mehrdad'la konuştuğunu duydum.
Na manhã seguinte, por volta das 6h, eu o ouvi conversando com Mehrdad.
- Altıya kadar buradayım.
- Fico aqui até às 6h. - Óptimo.
- Yarın altıda işe başIıyorsun.
- Começas amanhã, às 6h.
- Tatlım, 18 : 15 trenine binsen olmaz mı?
- Não podes apanhar o das 6h 15m? - Porquê?
Londra, King's Cross İstasyonu 18 : 15 treni kalkıyor.
É o das 6h 15m para Londres, King's Cross.
- Evet. 18 : 15 treniyle gittim.
- Sim, apanhei o das 6h 15m.
- Mösyö Havering, birinin istasyonların birinde 18 : 15 trenine yetişip diğer istasyonda inmesi olasılık dahilinde.
- Como? - É bastante possível, Sr. Havering, que um homem apanhe o das 6h 15m numa estação e saia na próxima.
Mesela, sizin cinayeti kesinlikle işleyemeyeceğinizi biliyoruz çünkü o akşam saat 18 : 15'te Londra'ya giden bir trene binmiştiniz.
Por exemplo, sabemos que nunca poderia ter cometido o assassínio, pois, às 6h 15m, nessa noite, estava a embarcar num comboio para Londres.
6'da evde olması gerekiyor, kaçırmadığı bir dizi var.
Tem de estar em casa às 6h para ver "Os Mais Procurados da América".
Benimki 63.
- Estou das 6h às 15h.
Veya, bir saniye bekle zaman farkı ile... New York'ta 6 saat yaşayabilirim, ama 3 saatte Paris'te ölebilirim.
Ou então... com a mudança de horas... posso estar vivo às 6h em N. Iorque e estar morto às 3h em Paris.
Saat 18 : 00'de brifing veriyor.
A Equipa de Crise reúne-se às 6h.
Jaffa benimle saat 18 : 00'de ilişkiye geçmeli yoksa başka bir patlamaya mazur kalacak bugünkü bombalama yanında sönük kalacak.
O Abu Jaffa terá de comunicar comigo às 6h senão Londres sofrerá outro castigo. Fará do atentado de hoje uma brincadeira.
Sabahın 6'sında enerji doluydun.
Estavas cheio de energia às 6h!
Güzel hatunlar geceyarısından 6'ya kadar... bir çarşamba gecesi çalışmaz. - Sıradan bir iş.
As bonitas não trabalham da meia-noite às 6h numa quarta-feira.
- 6, çok iyi.
- Às 6h. - Ótimo.
Saat tam altıda.
Ou seja, às 6h em ponto.
Şimdi, saat 6'ya kadar herbirinizden dört yeni fikir bulmanızı istiyorum.
Quero 4 ideias novas de cada um, até às 6h.
- Uçak mı? Ne...
- Preciso apanhar o avião das 6H.
Saat 6'da orada olman gerekli.
Tens de lá estar às 6h.