72 tradutor Português
1,555 parallel translation
Sorun parasal ve 72 saat içinde halledilmeli.
É um problema financeiro e ficará assim por 72 horas.
72 saat içinde 6000 dolar bulmak zorundayız demek.
Que nós temos que arranjar $ 6000 em 72 horas.
Telefonla aranmaya mı yoksa ateş edilmeye mi 72 saat var?
72 horas da hora do telefonema ou da hora do incêndio?
- 72 saatimiz...
- As 72 horas...
"Örümcek" Bill Netrine,'72 mezunu.
"Spider" Bill Netrine, turma de 1972.
Fakat İntel'in dediğine göre bizim uçuş rotamız temizmiş öyleyse oraya çok daha kolay bir şekilde girebileceğiz. 72 00 : 08 : 19,094 - - 00 : 08 : 20,989
Mas o serviços de epionagem assegura que temos um trilho livre... por isso vamos inserir-te tão depressa quanto possível.
72 saat diyebilirim ama...
Eu diria 72 horas, mas não...
72 saat içinde hazırlanabilir misiniz, Komutan Mackey? Evet efendim.
Capitão de fragata Mackey, podem estar prontos em 72 horas?
Karaciğer sıcaklığı 22 derece.
A temperatura do figado é de 72 graus.
- Yapacağım. Son 72 saat içinde üç böbrek naskli olmuş Vegas'ta.
Três transplantes de fígados, em Vegas, nas últimas 72 horas.
- Emin misin? Oldukça eminim.
Houve 3 transplantes de rins em Vegas nas últimas 72 horas.
Baksana. Vegas'ta son 72 saatte üç nakil olmuş.
Parece que um desses três, não só saltou a lista de transplantes, como recebeu um rim que não passou pelo registo nacional, o Kelly Stone.
Yüz dolar
Cem dólares. - Ok. 72.
150 boylarında, kahverengi saçlı, açık tenli.
1,72 metros, cabelo castanho, pele clara.
Veronica, 72 saat sonra o çocuğu bulup getirmiş olacağım.
Veronica? Daqui a 72 horas, vou trazer o miúdo de volta e vais-te arrepender de não teres aceite o conjunto de facas.
Frank, Stephen salıverilip izini kaybettirene kadar 72 saatimiz var.
Frank, temos 72 horas antes do Stephen ser posto em liberdade e desaparecer.
Özleyeceğiz, ama bayan Wade yokluğunu aratmayacaktır.
72 00 : 05 : 26,313 - - 00 : 05 : 27,548 Mas a Sra Wade vai-se adaptar muito bem.
Kalp atışları 72'den 40'a düştü.
A sistólica baixou para 60. A última leitura foi 72 / 40.
- 72 bakireyi boş ver.
- Esqueçam lá as 72 virgens.
Yargıç davaya 72 saat ara verdi.
O Juíz deu 72 horas ao promotor público.
Sarah Pallister, 72, oturma odasında öldürülmüş.
Sarah Pallister, 72, assassinada no quarto da frente.
Ben bir Prius kullanıyorum, bir galonla 72 km gidiyor, bir galon benzin 10 dolar olsaydı, yine de depomu doldurup 800 km gidebilecektim, hiç de fena bir rakam değil.
ele faz 5,5 Litros aos 100 Km e a gasolina custar 1,329 Euros por Litro, eu consigo atestar o Depósito e ainda consigo fazer 800 Km, e isso não é nada mal.
Vargas aradı, oraya 72 saat kimsenin sokulmamasını istedi.
O Vargas ligou e disse que ninguém pode ficar lá nas próximas 72 horas.
250 şirket, 50 eyalete yayılmış 72 malikane.
250 negócios, 72 nacionais espalhados pelos 50 Estados.
Ve burada'de Fair Springs 72 derece ve parçalı bulutlu olacak, ama her zaman güneşli ve güzel
E aqui mesmo em Fair Springs vão estar 72 e parte nublado, Mas sempre sol e bonito
72. cadde ve 5. bulvarın köşesinde.
Na 72nd e 5th Avenue.
72 yılında döndükten sonra savaşa karşı protestoda öncülük yaptı.75'te kayboldu
Liderou protestos contra a guerra, regressou a casa em 72. Desapareceu em 75.
Dolaptaki en ucuz saati almış. Bak 72 dolar.
Ele levou o relógio mais barato da montra.
Ben o "72 Huri" yi almayayım, sağ ol.
Acho que dispenso as 72 virgens, obrigado.
Son 72 saattir ödevlerime gömülmüştüm.
Tenho estado cheio de trabalhos nas últimas 72 horas.
Mickey Stokes. 72 yaşında.
Mickey Stokes, 72.
Ölüm, vergiler ve kaçak bir adamın önümüzdeki 72 saat içinde hata yapacağı gerçeği gibi.
- Lang. A morte, os impostos e o facto de que um homem a monte cometerá um erro nas primeiras 72 horas.
72 saattir hiç uyumadım, bir adamın elinin doğranışını gördüm, arkamdan silahla ateş edildi, mezar kazdım, araba çaldım ve gitmekte olan lanet bir trene atladım.
Não durmo há 72 horas. Vi um homem a ficar sem uma mão, fui alvejado, escavei uma sepultura, roubei um carro e saltei de um comboio.
Karen Tyler 169 santim ve 59.5 kilo.
A Karen Tyler tem 1,72 metros e 60 quilos.
- Hey, Portland'a giden 72 nolu otobüs?
- O autocarro 72 para Portland?
72 tane kamyon var Niçin araba alayım ki?
Tenho 72 atrelados. Para quê comprar um carro?
Yollarda 72 şöförümüz var.
Temos 72 camionistas na estrada.
72 saat nasıl?
- O que é que achas de 72 horas?
Ama Charles Westmoreland'ın var, ve adına kayıtlı olan araba ; 72 litrelik benzin deposu olan 1965 model bir Chevrolet Nova'ydı.
Mas o Charles Westmoreland tinha, e o carro registado em nome dele na altura era um Chevy Nova de 1965 com um depósito de 60 litros.
Jason Street, % 72'lik bir pas isabet oranına sahip.
Jason Street tem uma média de 72 porcento de fim de jogo.
Şimdi ise 80 kilo çeken ikinci sınıf öğrencisine kaldık.
Agora temos este miúdo, este caloiro com 72 quilos?
Psikiyatri katındayız ve seni 72 saat müşahede altında tutacağız.
Estamos na ala psiquiátrica e vai ter de ficar aqui 72 horas.
Yetmiş iki dandik yarışma ve büyükbaba bir tane bile madalya kazanamadı mı?
72 eventos miseráveis, e o avô não ganhou uma única medalha.
4 litre benzinle 72 km gidiyor.
Gasta quatro litros aos 100.
SUV 4 litre benzinle 72 km gidebiliyor mu?
Um SUV gasta quatro litros aos 100?
Bunun için 72 saatim var.
Tenho 72 horas para o fazer.
- 72 saatin var.
- Tens 7 2 horas.
Columbia'da bir seminere katılacak. Katılmayı çok istesem de 72. Cadde'ye uğramayalı en az 10 sene olmuştur.
Ela vai falar num seminário na Universidade de Columbia e por mais que eu quisesse ir, não passo da 72nd Street há mais de 10 anos.
Ve bir 72 saat için daha tutabilirim.
E eu posso prendê-lo por 72.
72 dolar mı?
- 72 dólares?
- 72 saat.
- Setenta e duas horas.