9c8b7c tradutor Português
68 parallel translation
{ C : $ 9C8B7C } Nee? { C : $ 9C8B7C } İki tane ölümün kafası mı?
O quê Duas cabeças de morte outra vez?
{ C : $ 9C8B7C } Hehe, yine kazandım!
Hah! Não me leves a mal.
Çok şanslıyım! { C : $ 9C8B7C } Hey, Ryuk.
Hei Ryuk... queres juntar-te a nós?
{ C : $ 9C8B7C } Ne sıkıcı...
Chiça... que ridículo.
Bu dünya... { C : $ 9C8B7C } Çürüyor.
Este Mundo está podre.
{ C : $ 9C8B7C } Gitme zamanım geldi.
Bem, é melhor... Eu ir andando.
{ C : $ 9C8B7C } Beş gün oldu.
Já se passaram cinco dias... desde...
{ C : $ 9C8B7C } Gitme zamanım geldi.
Bem, é melhor... Eu ir andando...
{ C : $ 9C8B7C } Burada nereye gidersen git, her yer aynı şekilde çorak zaten.
Só vejo cinzas para onde quer que olhe.
{ C : $ 9C8B7C } Ölüm Defterimi düşürdüm.
Perdi o Apontamento Mortal.
{ C : $ B9B9B9 } N { C : $ 9C8B7C } Gerçekten çok kötü durumdasın, adamım!
Agora estás em grandes sarilhos!
{ C : $ 9C8B7C } Hey, bizim Yaşlı Adamdan gizli, ikinci bir tane taşımıyor muydun?
Hei, não eras tu que andavas com uma cópia sem o velhote saber?
{ C : $ 9C8B7C } Yoksa ikisini de mi kaybettin?
'Tás a dizer que perdeste os dois?
{ C : $ 9C8B7C } Eeee, nereye düşürdüğünü biliyor musun?
Sabes onde é que o perdeste?
{ C : $ 9C8B7C } İnsanların Dünyası.
No Mundo dos Humanos.
{ C : $ 9C8B7C } Ah?
Quê? !
{ C : $ 9C8B7C } Çok eğleniyorsun galiba.
Parece que gostas disso.
{ C : $ 9C8B7C } Niye bu kadar şaşırdın?
Porquê essa cara de susto?
{ C : $ 9C8B7C } Ben Ryuk, o defteri düşüren Ölüm Meleği.
Sou o Ryuk, o Deus da Morte que perdeu esse Apontamento Mortal.
{ C : $ 9C8B7C } Hareketlerinden... { C : $ 9C8B7C }... bunun sadece eski bir defter olmadığını bildiğin anlaşılıyor.
Pelo que vi até agora... Já deves ter reparado que não é um caderno igual aos outros.
{ C : $ 9C8B7C } Oh?
Oh?
{ C : $ 9C8B7C } Anladım.
Estou a ver.
{ C : $ 9C8B7C } Söylemem gerek, şaşıran kişi benim.
Estou realmente surpreendido.
{ C : $ 9C8B7C } Daha önce Ölüm Defterlerinin İnsan Dünyasına birkaç kere düştüğünü duymuştum... { C : $ 9C8B7C } Ama beş günde bu kadar kişiyi götüren birini ilk kez görüyorum.
Tinha ouvido falar de outros Apontamentos Mortais que cairam no Mundo dos Humanos. Mas confesso que és quem mais o usou em apenas cinco dias.
{ C : $ 9C8B7C } Başkası olsaydı kullanmaya korkardı.
Pensei que as pessoas tivessem medo de o usar.
{ C : $ 9C8B7C } İnsanların böyle düşünceleri mi var?
Os humanos têm uma imaginação fértil.
{ C : $ 9C8B7C } Sana hiçbir şey yapmayacağım.
Não te vou fazer nada.
{ C : $ 9C8B7C } Bir Ölüm Defteri dünyaya geldiği zaman... { C : $ 9C8B7C } Bu Defter İnsan Dünyası'na aittir.
Quando um Apontamento Mortal cai no Mundo dos Humanos, fica a pertencer ao Mundo dos Humanos.
{ C : $ 9C8B7C } Yani o artık senin.
Por outras palavras, agora é teu.
{ C : $ 9C8B7C } Eğer onu istemiyorsan, başka birisine ver.
Se não o queres, dá-o a outro humano.
{ C : $ 9C8B7C } Öyle yaparsan senin, sadece ölüm defteri ile ilgili olan anılarını silerim.
Mas se o fizeres, todas as memórias do Apontamento Mortal serão apagadas do teu cérebro.
{ C : $ 9C8B7C } Tam olarak değil... { C : $ 9C8B7C } Bedel, sadece ölüm defterini kullananların çekeceği büyük dehşet ve acı olacaktır... { C : $ 9C8B7C } Ve öldüğün zaman,
Bem, espera-te apenas... o horror e o sofrimento a todos os utilizadores do Apontamento Mortal.
{ C : $ 9C8B7C } Senin adını defterime ben yazacağım ; ama... { C : $ 9C8B7C } Ölüm Defteri'ni kullanan herhangi birinin... { C : $ 9C8B7C } Cennet ya da Cehennem'e gidebileceğini düşünme.
E quando morreres... serei eu a escrever o teu nome no meu Apontamento Mortal. Não julgues que quem usa o Apontamento Mortal vai para o Céu ou para o Inferno.
{ C : $ 9C8B7C } Hepsi bu kadar.
Apenas isso.
{ C : $ 9C8B7C } Öldüğün zaman öğreneceğin şeyler bunlar.
Irás descobrir quando morreres.
{ C : $ 9C8B7C } Bir şey olmayacak.
Não te preocupes.
{ C : $ 9C8B7C } O aslında benim defterimdi.
Esse caderno... era meu.
{ C : $ 9C8B7C } Benim defterimi kullandığın sürece, { C : $ 9C8B7C } beni sadece sen görebilirsin.
Como és tu o único a usá-lo, apenas tu podes ver-me... e claro, a minha voz...
{ C : $ 9C8B7C } Ölüm Defteri'nin... { C : $ 9C8B7C } İnsan Light ve Ölüm Meleği Ryuk arasındaki bağ olduğunu söyleyebilirsin.
Por outras palavras, o Apontamento Mortal é uma ligação entre Laito o humano e Ryuk o Deus da Morte.
{ C : $ 9C8B7C } Vay, insan dünyasının elmaları süper.
Hmmm, maçãs do Mundo Humano são fantásticas.
{ C : $ 9C8B7C } Buna ne diyorlardı?
Como é que vocês dizem?
{ C : $ 9C8B7C } Ha! Seni ben seçmedim.
Ah, não foste escolhido.
{ C : $ 9C8B7C } Ben sadece defteri düşürdüm.
Apenas deixei cair o caderno.
{ C : $ 9C8B7C } Çok akıllı ya da öyle bir şey olduğun için mi seni seçtiğimi sandın?
Pensas que foste escolhido só por seres tão esperto?
{ C : $ 9C8B7C } Kendinle bu kadar övünme.
Não te lisonjeies.
{ C : $ 9C8B7C } Hayır ben böyle iyiyim.
Não, deixa lá.
{ C : $ 9C8B7C } Hımm?
Hã?
{ C : $ 9C8B7C } Ha?
Hã?
{ C : $ 9C8B7C } Ayrıca beni kimse duyamaz, tabii ki.
Apenas tu podes ouvir-me.
{ C : $ 9C8B7C } Lezzetli.
Saboroso.
{ C : $ 9C8B7C } Sulu mu?
Sumarentas?