Ages tradutor Português
681 parallel translation
Davranışına bakan seni o adama aşık sanır.
Da forma como ages, até parece que ficaste apanhada por aquele tipo.
Başkalarının evinde böyle mi davranırsın?
É assim que ages na casa dos outros?
Son zamanlardaki bu cilvelerin beni canımdan bezdiriyor
A maneira como ages ultimamente deixa-me em baixo...
Çalışma tarzını severim. O sürünün geçmesine izin vermiş olsan bile.
Gosto da forma como ages, apesar de teres deixado passar o gado.
"Niçin böyle yapıyorsunuz" diye sorduk.
"Porque ages dessa maneira?", perguntámos.
Aferin Vic, çok iyi beceriyorsun.
Gosto da maneira como ages, Vic.
Beni kaynayan bir kazana attın, şimdi de sanki ben öyleymişim gibi...
Puseste-me numa betoneira e agora ages como se eu fosse o...
Arkadaşların da neden böyle olduğunu anlamıyor.
Depois da forma como ages.
Temiz davranıyorsun ve kirli düşünüyorsun.
Ages tão correctamente e tens pensamentos tão sujos.
Bu adamlarla birlikteymişsin gibi davranıyorsun.
Ages como se fosses um deles.
Sense öyle bir dünya yokmus gibi davraniyorsun.
E tu ages como se ele não existisse.
Neden sürekli yarak gibi davraniyorsun?
Por que ages sempre como um cretino?
Hapisten kaçabileceğini düşünen biri gibi davranıyorsun.
Ages como um homem que pensa que vai fugir da cadeia.
# Rock of Ages, cleft for me
Jesus Cristo, Que sofreu por mim
Şimdi "Rock of Ages." i söyleyeceğiz.
Cantemos agora "Pedra dos Tempos".
"Rock of ages"
Pedra dos Tempos
Çok sıkılmış gibisin.
Ages como se estivesses entediado.
Niye yemiyorsun?
Porque ages assim? Todos sentimos o mesmo.
Sen de farklı davranıyorsun.
Tu ages de maneira diferente.
Niye böyle davranıyorsun Ben?
Por que ages assim, Ben?
Bazen onun gibi hareket ediyorsun.
Às vezes ages como ela. Exactamente igual.
Son zamanlarda çocukça davranır oldun.
Ultimamente, ages como uma criança.
Bilmiyormuş gibi yapma.
- Ages como se não soubesses.
Her ağacın arkasında bir düşman yok ki.
Ages como se houvesse um raptor atrás de cada árvore.
* Hakkında bir kitap yazacak zamanım vardı
Sobre o modo como ages e olhas
Bay Ages?
Sr. Ages?
Bay Ages, evde kimse varmı?
Sr. Ages, está alguém em casa?
Bay Ages!
Sr. Ages!
Bay Ages, lütfen sizinle konuşabilirmiyim?
Sr. Ages, posso falar consigo?
Bay Ages, biliyorum ziyaretçileri sevmezsiniz... fakat bu acil bir durum!
Sr. Ages, sei que não gosta de visitas mas isto é uma emergência!
Oh Bay Ages, oğlum Timothy çok hasta.
Oh Sr. Ages, o meu filho Timothy está tão doente!
Hey!
Viu aquele gato? eu... terei que voltar ao Sr. Ages amanhã, e.... Hei!
Bay.Ages'i görmeye gitti.
Ela foi ver o Sr. Ages. O Ages?
Ages'e mi? O yaşlı sahtekarı!
Aquele velho maluco!
Neden Ages'e?
Porquê ao Ages?
Mr. Ages dedi ki... zatüreymiş.
O Sr. Ages chamou-lhe... pneumonia.
Teşekkürler, Bay Ages.
Obrigada, Sr. Ages.
Jonathan ve Bay Ages.
Jonathan e o Sr. Ages.
Zamanı geldiğinde bizi açığa çıkaracak büyük bir projemiz olduğunda hallederim. Bay.Ages Dragon'u uyutmak için bir toz hazırladı.
Por vezes, quando temos um grande projecto que nos faça vir para espaço aberto o Sr. Ages faz uma poção para adormecer o Dragon.
Ages dün onu denedi.
O Ages tentou ontem.
Oh, Bay Ages!
Oh, Sr. Ages!
O herif sana lütufta bulunuyormuş gibi davranıyorsun.
Ages como se aquele gajo estivesse a fazer-te um favor.
Bu herif yaptığı işte ne kadar tedirginse... sen de neredeyse herif hakkında o kadar tedirginsin.
Ages de forma estranha por causa deste tipo tal como ele age de forma estranha naquilo que está a fazer.
Seni zorlamışım gibi davranıyorsun ve artık o jakuziyi istemiyorum bile.
- Tu ages como se eu... te tivesse forçado, mas eu já nem quero isso.
Sen kimsin?
Ages como se isto fosse real para ti. Quem és tu?
Olgun bir kadın için hiç de ağırbaşlı sayılmazsın.
Não ages de uma forma muito digna para uma mulher madura.
Sanki seni cinayetle suçlamışım gibi davranıyorsun!
- Cristo... Só estava a perguntar! Ages como se te acusasse de algo tipo homicidio.
Bütün bunlar benim hatammış gibi davranıyorsun.
Ages como se a culpa fosse minha.
Nedir bu? Bu, odanın karşısına yürüyüş biçimin. Davranış tarzın.
É a forma como andas pelo quarto, a maneira como ages.
Sanki mavi kanlıymışsın, sanki kraliyet ailesindenmişsin gibi davranıyorsun.
Ages como alguém de sangue azul, alguém da realeza.
Sabah bay Ages'e gideceğim, ve.... Kendini çok kötü hissetmemelisin.
Você também não esteve nada mal.