Ahem tradutor Português
74 parallel translation
Ahem. Jumbo Junior.
Jumbo Júnior...
Artık gitmelisin aşkım, umarım en kısa zamanda dönersin.
- Ahem. E agora deve ir, meu amor... porque assim volta mais depressa.
Biraz Meksika havası.
Ahem. Uma viagenzita ao México.
Keskindiş!
Spike. Ahem.
- Ahem.. "wot"?
- Ahm... "como"?
- Ahem.
OK.
Afedersiniz. Ah, efendim? Sayın Yargıç, um, ahem.
Com licença, Sr. Dr. Juiz.
- Dur, önce şu adamı öldüreyim. - Ahem!
Só tenho de matar este tipo.
Ahem. İyi günler Ekselansları.
B'tarde, Majestade.
Ahem, senin yaşında biri için çok zor olabilir özel sektörde yeni bir hayata geçmek.
Pode ser difícil para alguém da tua idade governar a vida no sector privado.
Ahem, günün özel yemeğinden 2 tane alacağız.
Queremos dois pratos especiais.
- Ahem.
- Benvindo.
Ahem, uzaylı 101 geri kalanımız için bilinmiyor.
Alien 101 para o resto de nós que não sabemos
Ve eğer onu hatırlamak ve onunla ilgili düşünmek istiyorsanız bugün tam zamanı.
Agora, se precisarem de reunir os vossos pensamentos e lembrar a Glen... Gwen... ahem... hoje é o dia para o fazer.
- Ahem, ahem... en kötü tarafı bazı zamanlar... bu beni rahatsız etmiyor.
E ás vezes, a a pior parte é que ás vezes... isso não me incomoda.
Ahem. - Merhaba. - Merhaba.
- Olá, - olá,
Ahem. Seninle bu oyunu daha fazla oynamayacağım.
Apenas não vou jogar mais este tipo de jogo contigo.
Uh... bugün araman inanılmazdı... çünkü ben... ahem... seni görmem lazımdı.
Sabes, é impressionante que tenhas telefonado hoje... porque eu precisava de te ver.
Evet. Afedersin. Ahem.
Sim, desculpa.
Ahem.
Ahem,
- Ahem. Ki mi?
- Ahem, quem?
Tamam. Ahem.
Tudo bem.
- Ahaa.
- Ahem.
İşte böyle.
Ahem.
Bundan önce Galaktik Birliği'nde kaptandım. Son görevimden sonra, emekli oldum.
Bem, no meu cargo anterior... era capitão da Aliança Galáctica... mas... ahem... após a minha última missão, fui dispensado.
- Ahem! - Ve bu da Rene DeCarlo.
É a Rene DeCarlo.
- Ahem... Tamam.
Bem.
Tavşan, sevgili dostum, seninle çok önemli bir konuda görüşmemiz gerekiyor.
Heh heh heh, Ahem. Rabbit, velho amigo, Tenho um assunto... de grande importância a discutir contigo.
Görmeni istediğim bir şey var.
Oh, ahem. Existe uma coisa que gostava que visses.
Yani bunlar olmadan Paskalyayı kutlayamazsınız!
Ha ha ha, Bem, ha ha... ahem. O que quero dizer é... não poderás ter Páscoa sem isto tudo.
Tigger, yumurta arayışını senin yönlendirmen daha doğru olacak!
Ora, Tigger, ahem... Eu pensei que talvez gostasses de liderar a caça aos ovos de Páscoa.
Bu senin hatan, kaba olma.
Ahem, a culpa é tua. Não sejas mal-educado.
Bak, buna um, cinsel iliş... demek yerine.
Olha, em vez de lhe chamares, uh, coi-ahem
Zodyak.
Ahem.
Baban seni çok seviyor.
Ahem. Shh, shh...
Bu sensin. Ahem.
- Que és tu.
- Ahem. - Hata yok.
Sem ofensa.
ahem. Üzgünüm.
Desculpem.
- Ahem...
- É...
Ahem. oo evet.
Ahem. Ah, sim.
Ahem.
Olá.
Ahem. Hey, siz ikiniz.
Olá, para vocês também.
Ahem. O kadar da kötü, değil mi?
É muito mau, não é?
Ahem. Hey, dinle, dinle, evlat.
Ei, ouve, ouve, miúdo.
Ahem. Onbaşı J.T. Kent,
Corporal J.T. Kent,
- Ahem. Çok iyi o zaman.
Muito bem, então.
Dışarısı nasıldı?
How--ahem- - como é que foram estes dias?
Ahem.. yalnız.
Sozinhos.
Bir fikrim var.
Ahem, Oh, eu tenho uma ideia.
Ehem.
Ahem.
ahem.
Dale?