English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ A ] / Aibileen

Aibileen tradutor Português

43 parallel translation
Aibileen, briç oyunu bir saat sonra.
Aibileen, o clube de brídege começa daqui a uma hora.
Aibileen, kızlar geliyor ama masa hazır değil.
Aibileen, as raparigas estão a chegar e a mesa ainda não está posta.
Minny. Aibileen'e sorar mısın, o leziz şeyden kalmış mı?
Vais ver se a Aibileen tem ambrósia?
Elizabeth, Aibileen ile konuşabilir miyim?
Elizabeth, posso falar com a Aibileen?
Benim Aibileen'im mi?
A minha Aibileen?
Hâlâ yiyorum Aibileen.
Estou a comer devagar, Aibileen.
Teşekkür ederim Aibileen.
Obrigada, Aibileen.
Aibileen, Mae Mobley'i kontrol et.
Aibileen, vai ver a Mae Mobley.
Aibileen konuk tuvaletini kullanıyorsa eminim ki sizinkini de kullanıyordur.
Se a Aibileen usa a casa de banho das visitas, de certeza que também usa a tua.
Bayan Myrna mektuplarına başlamak için yarın geleceğim Aibileen.
Volto amanhã, Aibileen, para começarmos com as cartas da menina Myrna.
Aibileen. Yazmak istediğim başka bir şey var.
Há uma outra coisa que quero escrever.
Bana bir sandviç ver Aibileen.
Faz-me uma sandes, Aibileen.
Aibileen, Mae Mobley çok ağlıyor.
Aibileen, a Mae Mobley está aos gritos.
Ve şu Bayan Myrna meselesi Aibileen'le yürümeyecek.
E esta coisa da menina Myrna não vai funcionar com a Aibileen.
Çabuk Aibileen!
Despacha-te, Aibileen.
Kendi tuvaletinin olması çok hoş değil mi Aibileen?
Não é bom teres uma só para ti, Aibileen?
Merhaba Aibileen!
Olá, Aibileen.
Aibileen.
Aibileen.
Seninle röportaj yapmayı gerçekten istiyorum Aibileen.
Gostava muito de te entrevistar.
Aibileen, gittim ve hallettim.
Aibileen, fui lá e fiz asneira.
Minny. O, layığını buldu Aibileen.
Ela teve o que merecia, Aibileen.
Aibileen zamanında geleceğini söyledi.
A Aibileen disse que ias chegar a horas.
Aibileen, Aibileen. Medgar Ever'ın garajına bomba koymuşlar.
Explodiu uma bomba na garagem do Medgar Evers.
Belki Aibileen'in başını derde sokmak istiyorsunuz.
Talvez só queiras meter a Aibileen em sarilhos.
Doğru değil mi Aibileen?
Não é verdade?
Aibileen ve ben tanıdığımız bütün hizmetçilere sorduk. 31 kişi.
Eu e a Aibileen já falámos com todas as que conhecemos, 31 criadas.
Aibileen, Elizabeth'in evindeki yeni tuvaletini sevdin mi?
Aibileen, gostas da tua nova casa de banho em casa da Elizabeth?
Kendi tuvaletine sahip olmak güzel, değil mi Aibileen?
É bom termos uma só nossa, não é, Aibileen?
Minny ve Aibileen anlattılar.
A Minny e a Aibileen já me pediram.
Aibileen! Hadi.
Aibileen, anda.
Çocuklarının önünde Aibileen.
À frente dos filhos, Aibileen.
Bayan Skeeter, en iyisi Bayan Aibileen'in evine gidin.
Menina Skeeter, devia ir a casa da menina Aibileen.
Aibileen?
Aibileen?
Aibileen söyle bir daha zavallı arkadaşım Elizabeth'i yazacaksa...
Diz à Aibileen que quando quiser escrever sobre a minha amiga Elizabeth...
Aibileen zavallı Elizabeth'in yemek masasına o L şeklindeki çiziği atmadan önce biraz daha akıllı olsun mesela.
Digamos que a Aibileen devia ter pensado um pouco mais antes de escrever sobre aquele risco em forma de L na mesa de jantar da Elizabeth.
Ben Aibileen'e bakarım.
Eu vou tomar conta da Aibileen.
Aibileen, gelebilir misin lütfen?
Aibileen, chega aqui, por favor.
Aibileen, geçen hafta Elizabeth'e ödünç verdiğim gümüş.
Aibileen, o serviço de prata que emprestei à Elizabeth na semana passada.
Bu durumda kovulduğunu bildiriyorum Aibileen.
Então, informo-te que estás despedida, Aibileen.
Aibileen, dur!
Aibileen, pára.
Aibileen, artık gitmelisin.
Aibileen, agora tens de ir.
- Aibileen?
- Aibileen?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]