Albüm tradutor Português
1,002 parallel translation
En çok sevdiğiniz şarkılardan bir albüm.
Um álbum de canções favoritas.
Albüm kapağındaki markaya bakarken resminizi çekebilir miyim?
Posso fotografá-Io a olhar para a marca da capa do álbum?
- Gitmeliyim. Albüm için tesekkürler.
Então, esses cafés são para hoje?
50 kitaba bir albüm demiştim sana.
Eu disse um livro a cada 50 livros.
Onun yerine Annie bize eskizleri Fratellini'nin bir hayranı tarafından çizilen bir albüm gösterdi.
Em compensação, Annie nos mostrou um velho álbum de desenhos... feitos por um fanático admirador dos Fratellini.
Jimi bir albüm yapma ümitlerini yitirmeye başlamıştı. Bu işi başarabileceğini sanmıyordu.
Acho que o Jimi estava desesperado para gravar, ou pelo menos, avançar mais um bocado.
Bu çocuk hayatında bundan daha iyi bir şey yapmamıştı. " Bana bayılıyorlar. Çok da iyi bir albüm çıkarttım.
Ele não tinha feito nada de mais, mas dizia que gostavam dele, que tinha um bom álbum, e dois tipos a tocarem com ele.
Bu bir albüm kapağı mı?
Isto é uma capa de disco.
Bir arkadaşım albüm hazırlıyor.
Meu amigo está na cidade gravando um álbum.
Stüdyoya girip şey demiyorum : "Tutacak bir albüm yapacağım." Ben sevdiğim şarkıları söylerim.
Eu não vou a um estúdio e digo que quero criar um novo hit.
Bak, yeni şarkıların iyi, istersen sana albüm yaparım.
Suas músicas novas são boas, eu gravo elas se você quiser.
Birkaç albüm getirdim. Beğenir misin bilmem.
Veja se gosta destes discos.
Masanın üstünde bir albüm var.
Há um álbum em cima da mesa.
Bu albüm onun resimleri ile dolu.
Este álbum está cheio de fotos suas.
Bu adam albüm mü çıkarıyor?
Fizeram um novo álbum?
Kendime bir albüm sözleşmesi yaptırdım.
Consegui agora um contrato de gravação.
Albüm için "gülümse".
Diga "xis" para o álbum de recortes.
Albüm?
Álbum de recortes?
Fotoğrafçımız balayınız için uygun bir fiyata... bir hediyelik albüm hazırlamaktan mutluluk duyacaktır.
Por uma pequena quantia, o nosso fotógrafo terá todo o gosto... em preparar um álbum de recordações da vossa lua-de-mel.
İyi giderse de albüm.
Se isso funcionar, vem o livro.
Tap'in "Eldiveni Kokla" isminde yeni bir albüm çıkaracağını, ve promosyon için Amerika turnesine çıkmayı planladığını duyduğumda, bir belgesel hazırlamak için uygun bir zaman olduğuna karar verdim, az sonra izleyeceğiniz bir rock belgeselidir.
Quando soube que os Tap iam lançar um novo álbum, "Smell The Glove"... e que planeavam a sua primeira digressão nos Estados Unidos desde há seis anos... para promover esse disco... é claro que aproveitei a ocasião... para fazer o documentário... ou "rockumentário" se preferirem... que vão ver agora.
Albüm bütün Philadelphia'da satışa çıkacak.
Asseguram-me que o disco estará disponível... em toda a área metropolitana de Filadélfia.
Albüm ne alemde, Ian? Bu bir nakarat haline gelmeye başladı.
- O que se passa com o disco, Ian?
Sen söyle - "Beyaz Albüm"? Neydi o?
Explica-me então o "Álbum Branco" dos Beatles.
Ama bu noktada, Sears ve K-Mart marketlerinde... albüm satılmayacak.
As lojas Sears e K-Mart negam-se a vender o disco.
Eğer ilk albüm hit olmuşsa, o zaman onlara diyebilirdik ki...
Se o primeiro disco tivesse sido um êxito, podíamos pressioná-los.
Bence çok aptal ve sıkıcı görünümlü bir albüm kapağına kaldık.
Eu acho, que nos impingiram um disco de aspecto idiota e deprimente.
Ama... daha iyi olurdu eğer, uh... albüm doğru şekilde mixlenseydi.
Podia ter sido melhor, se o disco estivesse bem misturado.
- Yani sana göre albüm yanlış mixlendi.
- Não, mas já ouvi o disco. Ou seja, o teu veredicto, é que está mal misturado.
Odasında albüm dinliyordu.
Está no quarto novo a ouvir um album.
Biliyor musun başka bir albüm yaparsam Mario'yu vokale alabilir miyim diye bakacağım.
Sabes se fizer outro álbum com cordas vou tentar que o Mario seja o vocalista.
Albüm, tabii ki, Bad.
Obviamente, esse álbum é "Bad".
Bir tane de albüm için!
Uma para o album.
- İyi bir albüm.
- Esta é boa.
Bir albüm yapabilirsin.
Podias fazer um álbum.
- Albüm yapmaya.
- Fazer um álbum.
Bir albüm koyar mısın?
Quer pôr um disco?
- Anne, herhangi bir albüm olur.
Mamãe, qualquer um serve.
25 bin dolarlık birincilik ödülü, iki yıllık albüm anlaşması ve pek çok kişi tarafından izlenme imkânı!
Estamos a falar de um primeiro prémio de 25 mil dólares, um contrato de dois anos e a oportunidade de serem conhecidos!
Albüm kapaklarında bize kesinlikle yalan söylemişler.
As capas dos nossos discos enganaram-nos.
Çok nadir bi albüm.
Muito raro.
O albüm bende var.
Eu tenho o álbum.
- Albüm imzalamaca, di mi?
- Autógrafos é?
Görüntün, sesin albüm sattırabilir.
Com a tua aparência e a tua voz Podíamos ganhar milhões.
Bu son zamanlardaki en iyi albüm.
O melhor álbum desde "Days".
Albüm kapaklarında yer almak istiyorum.
Eu quero ver a minha cara na capa de álbuns.
Albüm için harika.
Vão ficar bem no álbum.
Grubu geçen ay bağımsız bir albüm çıkardı.
A banda dele lançou um disco no mês passado.
Harika albüm yapıyorsun.
O disco está a ficar óptimo.
Baba, ne zaman bir albüm doldurdun?
Quando é que gravaste um disco?
Seninkiler yeni bir albüm falan çıkarmıyorlar mı?
RECEPÇÃO DA POLYMER RECORDS Soube que vão lançar um novo disco.