English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ A ] / Alcatraz

Alcatraz tradutor Português

349 parallel translation
Alcatraz bile görünürdü açık havada
E num dia limpo podemos ver Alcatraz
Alcatraz için yeni yetenekler arıyorum.
Só procuro talentos para Alcatraz.
Burns beni ele verir. - İyi fikir. - Yakala!
O Burns meter-me-ia em Alcatraz já amanhã.
Kimi öldü, kimi Alcatraz'da.
Ou morreram ou estão em Alcatraz.
Alcatraz'dan.
Alcatraz.
Alcatraz!
Alcatraz!
Alcatraz.
Alcatraz.
Alcatraz'a hoşgeldiniz.
Bem-vindo a Alcatraz.
Alcatraz Amerika'daki diğer hapislere benzemez.
Alcatraz não é como nenhuma das outras prisões nos Estados Unidos.
Alcatraz, çok az ayrıcalıkları olan en sıkı korunan cezaevi.
Alcatraz é uma prisão de segurança máxima com muito poucos privilégios.
Alcatraz tüm çürük yumurtaları bir sepette toplamak için yapıldı. Ve ben özellikle bu çürüğün dışarıya sızmasını önlemek amacıyla seçildim.
Alcatraz foi construída para meter a podridão toda no mesmo sítio, e eu fui escolhido a dedo para assegurar que o pivete não escapa.
Daha hiç kimse Alkatraz'dan firar edemedi.
Nunca ninguém fugiu de Alcatraz.
Alcatraz'a hoşgeldin.
Bem-vindo a Alcatraz.
Bu yüzden mi Alcatraz'ı boyladın?
E vieste para Alcatraz só por isso?
Bazılarının Alkatraz'dan diri olarak çıkmaması... alınyazıları.
Há homens que nunca deixarão Alcatraz... com vida.
Bu Alcatraz'ın faydaları. Pratik için çok zamanın var.
Esta é uma das vantagens de Alcatraz... temos muito tempo para praticar.
Alcatraz bir yıldan daha az süre sonra kapatıldı.
A prisão de Alcatraz foi encerrada menos de um ano depois.
Alcatraz, burası Sing Sing.
Alcatraz, aqui Sing Sing.
Alcatraz, hapishaneye gidip ne yapıcağız?
– Alcatraz? O que vamos fazer numa prisão?
Burası bekçi girişi.
Alcatraz, nunca nada entrou por aqui. Só os reclusos.
Ailem beni 9 yaşımdayken Alcatraz gezisine sürüklediğinde.
Quando os meus pais me arrastaram para Alcatraz.
- Alcatraz'ı.
- Alcatraz.
- Alcatraz'ı mı?
- Alcatraz?
- Ta Alcatraz'a.
- Até Alcatraz.
Arlene'e dönmen, Alcatraz'a zorla dönmek gibidir.
Voltar para a Arlene é como voltar para Alcatraz.
Ve sen hastaneye yetişirsen, sonraki durağın Alcatraz olacak.
Se conseguires chegar ao County General, Alcatraz será a tua nova morada.
Tüm Alcatraz görevlileri eski gardiyanlardır, buna ben de dahilim.
Todos os guardas em Alcatraz foram guardas prisionais, tal como eu.
Ünlü suçluların evi sayılır, mesela Al Capone'nun Mickey Cohen'in, Joseph "Dutch" Cretzer'in ve Alcatraz Kuşçusu olarak bilinen Robert Stroud'un.
Albergou criminosos famosos como Al Capone Mickey Cohen, Joseph "Dutch" Cretzer e Robert Stroud, o famoso homem-pássaro de Alcatraz.
Alcatraz kapandı, Capone.
Alcatraz está fechada, Capone.
Alkatraz dün gece, dramatik bir kaçış teşebbüsüne sahne oldu.
Ontem em Alcatraz houve uma tentativa de fuga.
Folsom, San Quentin ve Alcatraz hapishanelerinin yöneticisi ve J. Edgar Hoover'ın sağ kolu,... gururlu Müdür Humson birliğini tebrik ediyor.
O Sr. Humson, Director das prisões de Folson, San Quentin e Alcatraz, e confidente de J. Edgar Hoover, cumprimenta o seu esquadrão.
Humson görevinin başına dönüyor mahkumlar metal dedektörlerine tutuluyor hücreler aranıyor, ekstra gardiyan çağırılıyor ve Alkatraz başka bir olay çıkmasını engellemek için alarma geçiyor.
Humson volta à rotina e os presos vão para os detectores de metal enquanto se chamam mais guardas. Alcatraz está de alerta para evitar mais problemas.
Amerikan halkı şundan emin olabilir Alkatraz firar edilemez bir hapishanedir.
Só quero assegurar ao povo americano que Alcatraz persiste à prova de fugas.
Alkatraz, 1934 baharında başlangıçta federal bir hapishane olarak açıldı.
Alcatraz foi inaugurada na Primavera de 1934.
Alkatraz dünyanın en korkulan ve en pahalı hapishanesiydi.
Alcatraz era a prisão mais temida do mundo e a mais cara.
Alkatraz'ın ünü, kaçılamayacak kadar güvenli olmasından geliyor.
Alcatraz manteve sua reputação.
Alkatraz San Francisco sahilinin yarım mil açığındadır.
Alcatraz fica a 750 metros de São Francisco.
1936 : Amerikan Ligi, Yankeeler Giants deplasmanında.
O CONDENADO DE ALCATRAZ 1936, os Yankees jogam contra os Giants.
Henri, burada Alkatraz'da yapmam gereken bir iş var.
Tenho um trabalho em Alcatraz.
Henri Young Alkatraz'da kutladı.
Henri Young em Alcatraz.
Alkatraz'a hoşgeldiniz, baylar.
Bem-vindos a Alcatraz.
Müdür Humson'a adanmış olan bir tekne vardı. Alkatraz'a geliş ve gidiş trafiğini sağlıyordu.
Havia um barco, chamado Humson, que fazia as viagens para Alcatraz.
Alkatraz'da bir mahkum mu?
Já cumpriu pena em Alcatraz?
Alkatraz'a, hayatında kimseye zarar vermemiş,... buna yeltenmemiş biri olarak geldi.
Foi para Alcatraz por isso, e nunca prejudicou outro ser humano na sua vida.
Müdür yardımcısı, Bay Glenn'i Müdür Humson'ı ve Alkatraz adıyla bilinen kurumu işaret ediyorum ve diyorum ki, "Suçluyorum!"
Acuso o Adjunto Glenn e o Director Humson e a prisão de Alcatraz. Acuso-os todos.
Alkatraz'ı Henri Young'a işkenceden suçluyorum!
Acuso Alcatraz pela tortura de Henri Young.
- Alkatraz'ı McCain cinayetinden suçluyorum!
- Acuso Alcatraz de assassinato.
Alkatraz da yargılanmalı!
Alcatraz está sob julgamento.
Alkatraz olmasaydı burada yaşamazdım.
Não moraria aqui sem Alcatraz.
Yargıç Clawson yarınki kararı Alkadraz'a dava yolunu açabilir.
A decisão do juiz Clawson definirá os caminhos sobre o julgamento de Alcatraz.
Alkatraz Hapisanesi hakkındaki savunma konuşmanıza devam edebilirsiniz ve bütün detaylarıyla temel prensiplere yapılacak herhangi bir itirazı kabul edeceğim.
Deve continuar a defesa levando em consideração a prisão de Alcatraz. E eu julgarei qualquer objecção individualmente.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]