English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ A ] / Allen

Allen tradutor Português

2,438 parallel translation
Allen gelecek, Parti vereceğiz.
O Allen vem cá, vamos dar uma volta.
Dr. Allen Steadman, DC polisi için çalışan adli dedektif ve kundakçılık bürosu amiriyim.
Dr. Alan Steadman. Sou um analista forense e investigador-chefe de fogo posto da Polícia de Washington.
Önümdeki notta yazdığına göre elebaşları Bumper Allen yakın zamanda kendi spor sandal markasını çıkarmış.
Diz aqui nas minhas notas que o vocalista principal, Bumper Allan, lançou recentemente a sua própria linha de sandálias desportivas.
Merhaba, burası Daphne Allen'ın evi mi?
Esta é a casa da Daphne Allen?
Haydi ama Allen bana yine iş çıkartma.
Vamos lá, Allen, não me faças isso outra vez.
Bu gece kız arkadaşımı ektiğim için yalnız başına öleceğim haberini mi? Hem de Allen, vur-kaç olayını cinayete çevirdiği için.
Referes-te à parte onde eu faço explodir o meu encontro hoje à noite e, morro sozinho... porque o Allen transformou o meu atropelamento e fuga, em homicídio?
Aslında menajerleri Allen Klein'la görüşecektik zaten.
- Eles não estão. Aliás, viemos falar com o agente, o Allen Klein.
Evet, Allen Funt gönderdi.
Sim, o Allen Funt enviou-os.
Merhaba Allen.
Olá, Allen.
Belki Allen ayna önünde çıplak resimlerini koymuştur. Onu yakalamam lazım.
Talvez o Allen tenha posto fotos novas dele nu em frente ao espelho.
Alex ve Allen soygunu yaptı ben de onlara şoförlük yaptım.
O Alex e o Allen é que assaltavam e eu conduzia-os antes e depois dos assaltos.
Ya Alex ve Allen'ı satacaktım ki silahı onlar sıktılar ya da Neve hayatının sonuna kadar hapiste kalacaktı.
Ou eu denunciava o Alex e o Allen, que dispararam os tiros, ou a Neve apanhava prisão perpétua.
Bankanın içindeydin ve güvenlik görevlisinin Allen'a silah doğrulttuğunu gördün.
Estavas dentro do banco e viste o segurança a apontar a arma ao Allen.
Saati 6 $'dan çalışan o salak da Allen'ı kesin vuracaktı tabii.
Achas que o atrasado mental do segurança teria alvejado o Allen?
- Artık çemberin içinde değilsin. - Pardon, Allen. - Ne istiyorsun?
- Já não pertences a este círculo.
Allen.
Obrigado.
Bırak o yapsın.
- Allen, deixa-o cavar.
Paul Allen da tam olarak bu kelimeleri kullanmıştı.
São as palavras exatas que Paul Allen usou. - Sim.
Bana söyler misin, en sevdiğin Woody Allen filmi hangisi?
E diga-me, qual é o seu filme preferido do Woody Allen?
En sevdiğim Woody Allen filmi Melinda Melinda'dır.
- O meu filme favorito do Woody Allen é Melinda e Melinda.
Bir eşleşme buldum. Cindy Allen.
Foi compatível com Cindy Allen.
Tüm cinayetleri, Cindy Allen dahil, Kuzeybatı Pasifik'de gerçekleşmiş.
Todos os assassínios, inclusive o da Cindy Allen foram cometidos no Noroeste do Pacífico.
Ama ben biraz araştırma yaptım ve beklenilmedik bir bağlantı buldum. Lambert Jones, Cindy Allen ve Washington Heights'daki bu dükkan arasında.
Mas fiz umas pesquisas e encontrei ligações improváveis entre o Lambert Jones, e a Cindy Allen e esta loja em Washington Heights.
Sonra nasıl olduysa Allen Dulles ve bir grup eski nazinin rol aldığı.. .. CIA'in garip bir gizli faşizm şovuna dönüştü.
Que depois se tornou numa embrulhada criptofascista da CIA, protagonizada pelo Allen Dulles e por uma série de antigos Nazis.
Tim Allen, Galaxy Quest filminde diyordu onu.
É do Tim Allen, em Heróis Fora de Órbita.
Bu akşam Allens'da buluşalım. Sen, ben ve Parker.
Hoje à noite no Allen's. Tu, eu e a Parker.
- Allen Meyhanesinde.
Onde é que estás?
Daha vakit öğlen.
Na Taverna do Allen.
Eleanor, erkek arkadaşı Allen oluyor.
Eleanor, como quem diz o namorado dela, o Allen.
Allen'a ne yapıyorsunuz?
O que estão a fazer com o Allen?
Allen.
Allen.
Allen Biancone mu bu?
Este é Allen Biancone?
Kurbanımızın adı Naomi Allen. 25 yaşında.
A nossa vítima é Naomi Allen, 26 anos.
Naomi Allen, Kittman Group.
"Naomi Allen, Grupo Kittman".
Bay Woody Allen.
"Um tal Sr. Woody Allen."
Humphrey veya Kennedy'nin Bernardine Dohrn veya Allen Ginsberg ile fotoğraf çektirdiğini düşünebiliyor musun?
Consegues imaginar o Humphrey ou o Kennedy a posar para uma fotografia com a Bernardine Dohrn ou o Allen Ginsberg?
Çay Partisi adayı Allen West.
O candidato do Tea Party, Alan West.
Samantha Allen.
- Como é que ela se chama?
Çoğu belgede Sam Allen olarak geçiyor.
- Chama-se Samantha Allen. Na maior parte dos documentos está como Sam Allen.
Dave ve Prentiss, Samantha Allen'ı bulmaya çalışın.
Parece que viu um fantasma. Dave, tu e a Prentiss, tentem encontrar Samantha Allen.
Dedektif, Sam Allen'le konuştunuz ve fotoğraflardan biri canını sıktı.
Obrigado. Detective, falou com Sam Allen aqui e parece que uma das fotografias a deixou chateada.
J.B. Allen, Sam'in babası.
Ele é J.B. Allen, o pai da Sam.
Garcia çözülmemiş vakalara baksın ve J.B. Allen'ın geçmişini de incelesin.
Pede à Garcia para investigar casos não resolvidos e pede também o cadastro do J.B. Allen.
J.B. Allen hakkındaki her şeyi bul, ayrıca çözülmemiş vakaları da araştır.
Dá-me tudo o que tiveres sobre J.B. Allen, e também, todos os casos não resolvidos de desaparecimentos.
Eğer J.B. Allen şüpheliyse niye kapısına dayanmıyoruz?
Se J.B. Allen é o suspeito, porque é que nós não lhe batemos à porta?
Eğer aradığımız kişi Allen ise yaptığı her şeyi kontrol eden psikiyatrik bir bozukluğu vardır.
Se o Allen é quem andamos à procura, tem um problema psíquico que o obriga a fazer tudo o que faz.
Allen ondan şüphelendiğimizi bilmemeli.
O Allen não pode saber que suspeitamos dele.
Eğer şüphelimiz J.B. Allen ise kesinlikle dengesiz görünmüyor.
Se o J.B. Allen é o nosso suspeito, não parece estar incomodado.
Garcia'nın J.B. Allen'la ilgili gönderdiğini hatırlıyor musun?
Lembras-te do que a Garcia nos enviou sobre o J.B. Allen?
- Allen Ginsberg mü? *
Allen Ginsberg?
- Kapa çeneni, Allen!
Tu não sabes!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]