Ally tradutor Português
1,048 parallel translation
Bir kez daha. - Teşekkür ederim.
- Assim é que é, Ally.
Gittim. Tekrar tebrik ediyorum, Ally.
- Estou a brincar.
O bir yargıç, Ally.
Trabalha?
Gerçekler her zaman en iyi şey değildir, Ally. Özellikle tek sonucu acı vermekse.
A verdade não é a melhor coisa, quando só vai causar dor.
Ally, bu aptalca. Sen ve ben...
Ally, isto é uma parvoíce.
Ally, izin verir misin?
Podes dar-nos licença?
- Ally, bize müsaade eder misin, lütfen? - Hayır, hayır.
Ally, dá-nos licença, por favor.
Georgia...
- Georgia.. - Ally!
Ally! - Billy! Ben anlatacağım.
Billy, estou a contar!
Seni bir saat sonra bırakırım.
Trago-o daqui a uma hora. Ally?
Ally? Ally McBeal?
Ally McBeal?
Ally, Whipper Cone geldi.
Não consegue encontrar o Richard.
Sana bir soru sorabilir miyim, Ally?
- Posso fazer-te uma pergunta?
Ally, lisede okurken beni hayatım boyunca takip eden bir takma adım vardı.
No liceu, tinha uma alcunha que me persegue até hoje.
- Ben böyle içiyorum, Ally. Ağzımla.
- É assim que eu bebo.
Ally'nin bu konuda benr destekleyeceğinden eminim.
- A Ally vai-me apoiar nisto.
Geceleri küçük gizli toplantılar mı? Ally.
Encontros secretos à noite?
Tuvalete gittiğimde, Ally kabinde, senin aynaya bakmanla ilgili konuşup, benimle bir sorunun olabileceğini düşündüğünü söylüyordu. - Ne?
Na casa de banho, a Ally falou da cabina acerca de como tu te olhares no espelho significa probelmas comigo.
Ally'yi tanırsın. Küçük bir drama sergilemeden klozete bile oturamaz.
A Ally até na casa de banho arranja maneira de dramatizar as coisas.
Sadece yapmaya geldiğim şeyi yapıp yapmadığımdan emin olmaya çalışıyorum.
Só a ver se não tinha feito aquilo que vinha cá fazer. Acho que vou sair agora. - Ally?
- Beni yanlış anlama Ally...
- Não me interpretes mal, Ally.
Sana o şirkete başladığından beri söylüyorum, Ally.
Eu sempre disse isso.
Bilmiyorum, Gözlerine bakmak bir çeşit yeminmiş gibi geliyor. Ne yemini Ally?
Se o olhares nos olhos, é uma espécie de promessa.
Sağ ol Ally. Senin ifadelerin nasıl oluyor?
- Que tipo de caras fazes?
Ally, katılıyorum. Özür dilerim.
- Ally, eu concordo.
Ally, sen Bay Hatfield'i sadece biraz daha fazla para için tehdit ediyorsun.
Tu ameaças Mr. Hatfield só para conseguirem mais dinheiro.
Haydi Ally. Gizli bir yere gidip bunları içelim. Bunu artık yapmıyorum.
Vem, vamos para um sítio privado e beber isto.
Yaptıklarımız, bulunduğumuz yerle biraz bağlantılı Ally.
O que fazemos está ligado ao sítio onde estamos.
Ciddiyim Ally. Burayı hayal ederken o resmi şirketlere bir alternatif olmasını istemiştim.
Quando imaginei isto era como uma alternativa às firmas rígidas.
Ally ve ben birbirimize çok benziyoruz.
- A Ally e eu somos parecidas.
Pekâla, Ally. - Şükürler olsun. Renee Radick.
Detida por prostituição pela 3ª vez Uma condenação significa prisão.
Seni bir paket kağıt havlu alman için bile markete gönderemeyecek miyim ben?
Ally, queria que o ajudasses. O puritanismo que transpiras apenas nos pode ajudar.
Bir tutuklama yapktıklarında götürecekleri yer orasıdır, Ally.
- Richard! - Um problema :
Haydi eve gidelim, Ally.
- Que tem hoje para mim?
Georgia, ben Ally. Billy orada mı? Merhaba, Ally.
Ally McBeal, Advogada do queixoso.
Eyalet, Ally McBeal'e karşı, 32122, saldırı ve hırsızlık.
Oh, meu Deus - Chamem o 112! Eu tenho um telemóvel
Ally, insanlara bir paket çerez için saldıramazsm. Bu bir Fishizm kuralı değil. Sadece aklıselim.
Ela teria continuado para sempre, e o juiz fartou-se.
Ally hakkında konuşmamı istiyorlar. - Senin mi?
Quê?
Elaine, Ally hakkında herhangi birine, herhangi birşey söyledin mi?
O que quer dizer com "além do serviço de acompanhamento"?
Video kaydından anlaşılamayan bir şey var :
Ally.
Ally, bu da suç ve ahlâksızlık.
Alguém que vai casar com alguém?
Yargıç Cone.
Ela é juíza, Ally.
Üzgünüm, Ally.
- Georgia.
Ally?
Ally.
Ally, bir dakikan var mı?
- Tens um segundo?
Konuşmamız gerekiyor, Ally.
- Temos de falar.
Ally?
Que estás a fazer?
Şimdi gideceğim. Ally? - Lütfen!
- Por favor, não.
- Şu fotoğraf olayı için kendine bu kadar yüklenme, Ally.
- Não te odeies muito por causa daquilo das fotos.
Onu cebinize koyarken görüntülenmişsiniz.
- Anda lá, Ally.
Sen seks yapmıyorsun bile, Ally. - Sussana!
Richard Kiley devia escrever sobre aquilo.